Tatar Ramazan Değiliz ama Bizde Çok Oyunlar Bozduk

19.1K 1.9K 898
                                    

Özgürlüğümüzün böyle kısıtlanıyor olması çok acı!!!

Neyse hadi pamuk eller klavyeye, örselenmiş hassas kalbimi onarabilirsiniz bence.

Keyifli okumalar😘😘😘😘


Yola çıktıkları andan beri Nazlının çaktırmadığını sandığı anlarda yüzüğünü sevişini Halil keyifle izliyordu. ilk gözleri üzerinde dolaşıyor, ona bakıp bakmadığını kontrol ediyor ve hemen yüzüğünü okşuyor yanağına sürüyordu.

Bir yüzüğün Nazlıyı böyle büyük bir sevince boğacağını bilse Halil her gün ona bir tane alabilirdi.

Sözlerinde asla abartı yoktu çünkü. Halil için güneş Nazlıydı. O var diye yatılan uykular, o gülüyor diye yenilen yemekler, o nefes alıyor diye geçirilen bir ömrün sahibiydi Halil.

Kısa süre sonra konağa yaklaşmaya başlamışlardı. Nazlının koşarak halasına ve arkadaşlarına yüzüğünü göstermek istemesini de şefkatle izliyordu. Bir insan iki yaşında da yirmi iki yaşında da aynı olur muydu oluyordu işte.

İki yaşında, yeni alınan çiçekli elbisesini göstermek için deli gibi okuldan gelişlerini bekleyen Nazlıdan, yirmi iki yaşında yüzüğünü göstermek için yerinde kıpırdanan Nazlıya kadar hiç bir şey değişmemişti.

"Gülüyorsun bana. Pislik!"

Halil kısık gülüşünü tutamadı.

"Aşkolsun sevgilim, neden güleyim?"

"Pisliksin çünkü, görmüyorum sanki cama dönüp dönüp güldüğünü."

Şimdi kahkahası arabanın içinde çınladı Halilin.

"Boncuğum yüzüğü öpüyorsun ama."

Nazlı kaşlarını çatıp, boncuk gözlerini iri iri açtı.

"Siz ne anlarsınız be? Erkek değil misiniz hepiniz aynı ağaç soyundansınız! Bu sadecetyüzük mü? Hayır! Bu 'öpme beni Nazlı, şörük bütün ağzın' diye artistlik taslayan Halil beyin peşimden koşuşunun nişanesi. 'Senin kahrını kimse çekmez şımarık boncuk' diyen Halil beyin geri vitesi. Bu bir memleket meselesi Halil bey. Kadının gücünün simgesini taşıyorum ben parmağımda."

Halil ağzı açılmış fanatik bir şekilde yüzüğün anlam ve önemini anlatan sevgilisine baktı.

"Nazlım..."

"Hmm..."

"Acaba... Yani bir ihtimal Meyra seni kötü etkiliyor olabilir mi?"

Nazlı umursamazlıkla omuzlarını silkip geri yüzüğünün güzelliğine baktı.

"Hiç alakası yok. Siz erkekler anlamıyorsunuz ama bu olay bizim için çok önemli bi kere. Ben yıllarca emek emek büyüttüğüm aşkımın meyvesini toplamaya başladım. Daha dur ama sen! Önce bir evlenelim, bana yıllarca yolunu gözletmenin acısını çıkaracağım. Şimdilik uslu duruyorum bitanem, kaçma değil mi?"

Kirpiklerini kırpıştıra kırpıştıra konuşunca anlık ensesine bir el dolanıp saniyeler içerisinde dudaklarına ıslak bir öpücük konmuştu. Nazlı hiç bir şey olmamış gibi geri yola bakıp araba süren Halile öylece baka kaldı.

"Yap sen planlarını güzelim. Benim de bir takım planlarım var, hayata geçirmek için oldukça sabırsızım."

Hâlâ öpücüğün etkisinden çıkamadığı için Nazlı "ne ki onlar" diye alık alık sordu.

Halil yoldan çektiği bakışlarını önce dudaklarında sonra boynunda ve daha sonra göğüslerinde ağır ağır dolaştırdı.

"Sürprizi kaçmasın boncuğum, zamanı gelince zaten yaşayarak anlatacağım ben sana."

DÜĞÜMLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin