Rihanna - Rude Boy
-
"Yani birlikte olduğu kişi sensin?"
Ali Sefa kollarını göğsüne birleştirmiş, yaslandığı arabanın kaputunda esmere bakıyordu gülerek. Dolunay'ın müşterisi olduğundan ikili dışarı çıkmışlar, içeridekini dikenler üzerinde bırakmışlardı. Ömer gergin olmak bir yana dursun kendisini oldukça rahat hissediyordu o an. Küçüğün ailesiyle bir bir tanışıyor olmak, onun hayatına iyice kaynaşıyor olmak mutlu olmasını sağlıyordu. Ellerini kabanının ceplerine sokup gülüşünü büyüttü.
"Biriyle birlikteyim demiş miydi?"
"Kabız olmuş gibi, evet. Hayatına biri girmedi ki şimdiye kadar."
Ne zamandır birliktelerdi? Epey bir süredir tanışıyorlardı ve Ömer aslında Dolunay'ı zaten tanıdığını düşünüyordu. Ancak o an bu kutunun anahtarının sadece karşısında keyifle oturan oğlanda olduğunu fark etti. Ondan istediği her şeyi öğrenebilirdi; bir şekilde Ömer, Ali Sefa'nın kendisine her konuda yardım edeceğine emindi.
"Yani bir süredir birlikteyiz."
"Mutlu görünüyor. Daha fazla gülüyor, daha fazla yiyor, daha fazla konuşuyor. Geçen gün bana telefonda bütün gün neler yaptığını neler yediğini falan anlatınca anladım zaten bir şeylerin yoluna girdiğini. Ama sana muhtemelen pek öyle davranmıyordur."
Dolunay'a çıkan tüm yolların kapısı şimdi karşısındaydı. Onu daha fazla kendisine katmanın bir yolu varsa, karşısındaydı. Onun içine daha fazla sızmanın bir yolu varsa Ömer öğrenmek için her şeyi yapardı. Onun bir gününden fazlası olmak için, baktığı gökyüzü olmak için, bürünmek istediği renkler olmak için her şeyi yapardı. Topukları üzerinde bir kere yükselip alçaldı.
"Evet şey," mırıldanışı sakindi. Arabasına yaslanmış kendisini izleyen oğlana dikti mavilerini merakla. Biraz ilerideki yoldan geçen arabaların ıslak asfaltta çıkarttıkları gürültü kalbinin kaburgalarını döverken çıkarttığı gürültüyü ne yazık ki bastıramıyordu. Okumayı yeni öğrenecek bir çocuk kadar heyecanlıydı en az. Boğazını kısık bir gürültüyle temizleyip gülümsemeye çalıştı; soğuk hava mimiklerine buz doldurmuş gibi kıpırdamakta güçlük çekiyordu. "Açılmak konusunda biraz yavaş ilerliyoruz. İlk baştaki soğukluğunu attı ama bilmiyorum, bana karşı ne hissettiğini bilmiyorum."
Ali Sefa için karşısında dikilen esmer oğlan kuzeninin hislerinden oldukça habersizdi. Ali Sefa kuzenini öyle iyi tanıyordu ki bir resme baktığında aklında ne canlandığını eksiksiz anlatabilirdi. Okuduğu bir kitapta hangi satırların altını çizeceğini, gözünü açtığında ilk önce ne düşüneceğini biliyordu. Dolunay'ı okumayı başaran tek insandı ve bu, küçüğün etrafındakilere yol göstermesi için kendisine verilmiş bir güçtü ona göre. Buna küçüğün annesi dahildi.
"Biliyor musun Dolunay aslında çok aktif, aşırı dışadönük bir karakterdi. Malum olaydan sonra." Duraksadığında amacı Ömer'in yüzünü okumak ve Dolunay'ın ona bir şeyler anlatıp anlatmadığını ölçmekti. Ve anlaşılan o ki kuzeni, sevgilisine en gizli bölgelerini bile göstermişti. "Çok kalabalık bir çevresi olmasa da insanlarla anlaşabilirdi. Siyah olmadan önce."
Derin aldığı soluk esmerin göğüs kafesine sıkışıp kaldı. Ondan sadece geleceğini değil benliğini de çalmışlardı; bu sanki kızgın bir tavaya atılmış gibi kavurdu ciğerini. Titrek bir nefes bıraktı.
"Şimdi de arkadaşları var ama hiçbiri için uğraşmaz. Kimsenin peşinden gitmez. Kimsenin gözünün yaşına da bakmaz piçtir biraz." Ali Sefa güldü ancak Ömer oldukça gergindi, dudakları ipten farksız, mimiksiz. "Eyvallahı yoktur pek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Ağıt & Zehirden Notalar [bxb]
RomanceKırılmış kanlı parmaklarım ne zaman tuşlara değse, ağıt peyda olur ruhumun en dip, en izbe sokağında. Sen duymazsın; sen görmezsin. Ancak bilirim ben. Her bir damla müzik senin kirpiklerinden...