İPTİLA - On Birinci Bölüm

1.8K 65 8
                                    

Kafasını boynuma yaklaştırdı ve derin bir nefes aldı.
"Artık bu evin kadınısın sevgilim." dedi söyledikleriyle birlikte saf korku ve heyecan tüm çocuğuma dalga dalga yayıldı.
Beni bırakmayacaktı.

Ellerimdeki tabağı tutmayı unutmuştu aklım da bedenim de.
Yere düşen tabağın kırılma sesi bile beni 'şimdi ne yapacağım' sorusunun cevabını düşünmekten koparamamıştı.

Karşımda Meryem teyzenin bana bir şeyler söyleyen yüzü vardı ama sesi yoktu.
Mahi beni burada böylece bırakıp dışarı doğru yürüyordu, arkasından ona baktım.
Meryem teyzeye hiçbir şey söylemeden sinirle peşinden yürümeye başladım.

Dışarıdaki soğuğu tenimde hissettiğimde bir kez daha bir şeyler hissedebildiğime lanet ettim.
Dualarım neden kabul olmuyordu ki
Hiç uyanmamayı dilemiştim.
Mahinin de hiç uyumamasını ancak şimdi bulunduğum durum ikisinin de olmayışının çaresizliğiydi.

"Mahi!" diye bağırdım arkasından birbirimize çok uzak değildik.
Sesim havadan daha soğuktu, rüzgar saç tellerimi yüzüme gelişigüzel çarpıyordu.

"Gir içeri!" dedi bana döndükten sonra onun sesiyle daha çok üşümüştüm. Ne Meryem teyzenin bizi duyması ne yırtılmış çorabım hiçbir şey umrumda değildi.

Ona tiksinerek bakıyordum aradaki mesafeyi kapatmaya başladım tam karşısına geçtiğimde
"Senden nefret ediyorum biliyor musun" dedim.
Bu bir soru değildi bilmese de öğrenecekti ona kalbimde saf nefretten başka hiçbir şey yoktu.

"Hangi dağdan indin sen ha! Ne bu?" dedim yine aynı soğukluk ve sertlikle
"Hemen bana telefonunu ver." söyledigimle elini cebine attı.
Telefonunu çıkardı.
Bana daha çok yaklaştı.

"Bunu mu istiyorsun." dedi kömür karası gözleri bedenime her zamankinden daha büyük bir korku işliyordu ancak ben yaşamak istemeyen bir kızdım.

"Evet onu istiyorum." dedim kararlılıkla.
"O piçi mi arayacaksın? Hem de benim telefonumla sen o piçi mi arayacaksın Dilan." diye bağırdı kolumu daha önce yaptığı gibi acıtmadan çevirmişti.

Bana bağırırken tüm nefesi yüzüme çarptı. Çok geçmeden telefonunu yere fırlattı kolumu da sertçe bıraktı.
Paramparça olan telefona şokla bakıyordum.

"Al ara hadi." dedi. Gözlerim dolmuştu artık dayanamıyordum.
ulunduğum yere çöktü dizlerim. Ellerimi yüzüme kapattım nefes alamıyordum ağlamaya başladım.
Çok geçmeden bacaklarımda Mahinin ellerini hissettim.
Ellerimi yüzümden çektiğimde karşımda diz çökmüş şekilde bana bakıyordu.

Parmaklarını gözyaşlarımın düştüğü yanağımda gezdirdi.
"Bunu ben mi yaptım Dilan?" diye sordu öyle masum bir sesle sormuştu ki suç işlemiş bir çocuk gibiydi.
Neye şaşırıyordu ki, beni zorla alıkoyuyordu ve ağlamama şaşırıyordu.

"Ağlamama sebep olan yaptıkların vicdanını rahatsız etmedi ama ağlamam etti öyle mi Mahi?" diye sordum sesim titreyerek.
"Sen bana ne yapıyorsun görebiliyor musun? Ağlamamdan başka her şeye kör mü senin gözlerin?"

"Ağlamayacaksın eğer bir daha benim karşımda ağlarsan uğruna ağladığın o adamı öldürürüm.
Sana yemin ederim yaparım bunu ve seni karşımda aglatmam Dilan." dedi gözleri yeniden kararmıştı az önce bana o soruları masum bir çocuk gibi soran adam gitmişti. Gerçek Mahi yine benimleydi.

Önümden kalktı ve uzaklaşmaya başladı bu bir fırsat olabilirdi. Arkasından öylece ağlayarak bakıyordum. Sonsuza kadar uzaklaşmasını diledim. Son gücümle kalkıp bu cehennemden kurtulabilirdim belki.

Uzun bacaklarıyla birkaç adımda benden uzaklaşmıştı ve bir kez daha dileğimin kabul olmadığını bana gösteren bir yerde durdu.
Elini cebine atıp sigarasını çıkardı. Kaçsam beni yakalayabilirdi ama kalkıp içeri girsem şüphelenmezdi.
Meryem teyze bana yardım edebilirdi. En azından telefonunu alsam Aliyi arayabiliridim numarası ezberimdeydi.

İPTİLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin