İPTİLA - Dördüncü Bölüm

6.4K 242 38
                                    

Bir evladın yüreği annesizliğe nasıl alışabilirdi ki?...

Annemi ve babamı bundan on gün önce bir trafik kazasında kaybetmiştim.
Öyle soğuk bir geceydi ki iliklerime işleyen soğuk kalbimi buz tutturuyordu sanki.

Kimsenin beni avutmasını istemiyordum çünkü hiçbir söz kalbimi ısıtamazdı.
Ancak annem sarılırsa kalbim ısınırdı.
Ama biliyordum ki bunu bana kimse veremezdi.

Yaşananlardan ve yaşanacaklardan kaçıp bağ evimize gelmiştim. Ancak burada annemin ve babamın hatıralarının bir bir canlanmasına daha fazla tahammülüm kalmayınca aniden evime dönme kararı almıştım.
Buğulu beynimde son hatırlanan buydu.

Derin bir nefes alarak mutfaktaki küçük pencereden dışarı baktım.
Pek bulut yoktu gökyüzünün maviliği öyle güzel bir tondaydı ki çam ağaçlarıyla muhteşem bir uyum içerisindeydi.

Hala ağlıyordum Mahi ise annesinden bahsettikten sonra hiç konuşmamıştı.
Dönüp ona baktım bir yandan da gözlerimi sildim.

Biberleri kavuruyordu onlar kavrulurken domatesleri doğruyordu.
"Az kalmış." dedim yanına yaklaşırken.

"Git dinlen." dedi bana bakmadan itiraz istemez bir sesle. Doğradığı domatesleri tavaya koyuyordu ve tuzunu da ekleyip bana döndü isteğini yineleyecekti belki de ama ben iyiydim.

Kömür karası gözleri bugün daha iyi ama daha soğuk bakıyordu gözlerime.
Saçları hep olduğu gibi dağınıktı birkaç tutamı alnına dökülüyordu.

Ben onu incelerken fokurdayan çaydanlık dikkatimi dağıttı.
Hemen tüpe döndüm çayı demleyip çaydanlığı tekrar tüpe koyduktan sonra tüpü kıstım.

Mahi'ye dönüp
"İyiyim ben." dedim. Dinlenmem için üstelemesini istemiyordum. Çünkü gerçekten iyiydim.

...

Yemeğimizi yedikten sonra yola çıkmak için hazırlanıyorduk.
Yediğim yemek çok daha iyi hissetmemi sağlamıştı.

Annesi gerçekten çok güzel yapıyormuş menemeni ancak bunu Mahi'ye söylememiştim.
Mutfakta annesi hakkında söylediği tek cümlede bile ne kadar acı çektiği belliydi hatırlatmak istemedim.

Benim alacağım bir şey yoktu. Telefonum bile. Gözlerimi küçük güzel evine çevirdim. Yaşananlar öyle güzel olmasa da ev güzeldi.

Keşke taşımak zorunda olduğum acımı da burada bırakıp gidebilseydim.
Kapıyı kilitlediğimizde bu evde kilitli kalsaydı kalbimde değil.

Mahi arabanın anahtarını ve sigarasını sehpanın üzerinden aldı ben dışarıda bekliyordum.
Yanıma gelip kapıyı kilitledi. Kilitlerken hafif eğilmişti. Sırtındaki ve kollarındaki kaslar ortaya çıkmıştı.
Çok kilolu değildi kaslarını şimdiye kadar böyle net fark edememiştim.

Deri ceketini zorlayan kaslarından gözlerimi çektim ve arkamdaki küçük ormana baktım. Hava soğuktu ve bir an önce yola çıkmak istiyordum.
Birkaç merdiveni inip arabaya ulaştığımızda arabanın kapısını açıp şoför koltuğunun yanına oturdum.

Çok geçmeden Mahi de geldi, şoför koltuğuna oturdu ve hemen klimayı çalıştırdı. Yaklaşık 2-3 saat sonra ayrılacaktık ve belki de onu bir daha görmeyecektim.

Bu kömür karası yorgun gözlerini, dağınık saçlarını, sakallarının uzamış halini biçimli dudaklarını, güçlü duruşunu bir daha görmeyecektim.

Varlığı bana iyi geliyordu.
Yanımda kimseyi istemesem de bir şekilde o yanımda olmuştu.
O da kimseyi istemiyordu yanında belki de ama hayat bizi birbirimize mecbur bırakmıştı.

İPTİLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin