Gözlerim kapalıydı ama yüzüme aralıksız iki dakikadır vuran nefes bütün uykumu adeta uçurmuştu.
Son duamı ediyorum arkadaşlarım.
Şu an tam karşımda bir hırsız vardı ve benimle uyuyordu.
İMDAT!
"Bismillah. ANNEEE-!"
Çığlığım bir anda kocaman bir el ile bölünürken gözlerimi araladım.
Az önce hırsız olan beden nasıl bir anda Pusat oldu lan?
Haaa bir dakika tamam sakin.
Rüyadayım aşko.
"İnsan rüyama bari doğru düzgün girer dimi dağ ayısı? Bir huyun da doğru düzgün olsa bari."
Kaşları çatıldı.
Bu adam bari rüyamda biraz çirkin olsaydı be...
"Neyse rüyamda olduğumuza göre istediğimi yapabilirim."
Ellerimi ensesinde birleştirip yüzünü kendime doğru yaklaştırdım.
"Korkuyorum Pusat, yarın o adamı tekrardan görmek istemiyorum. Keşke gerçekten burada olsaydın da ben sana sarılıp uyusaydım ve yarın uyandığımda biraz olsun daha güçlü olsaydım."
Susuyor ve öylece bakıyordu. Rüyama sanırım henüz konuşma özelliği gelmemişti.
Nerede yeni sürüm güncelleme?
Alo rüya alemi, telefonum Pro Max 14, rüyam niye 3310 özelliklerinde?
"Bunu bir daha sana ne zaman yaparım bilmiyorum, ama şu an ilk defa bir adama karşı böyle bir şey istiyorum Pusat. Sen bana ne yapıyorsun?"
Dudakları araladığı gibi ensesinde duran elimi kendime çekip dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Tepki vermiyordu öylece duruyordu, tıpkı benim gibi.
Ne olduğunu anlayamadan yanımda duran iki eli belime uzandığında dudakları da hareketlenmişti.
Sanırım ben bunu Pusat ile asla yaşayamazdım. Anca böyle rüya olarak kalır giderdi.
Nefes nefese geri çekildiğinde dudaklarımız hala birbirine değiyordu.
"Bir daha rüyama gelme sen, sapık gibi hissediyorum kendimi. Ya da gel ama uslu dur. Olmaz böyle aaa ya-"
"Rüya mı? Bu bir rüyaysa uyananı si-sevsinler miniğim."
Yanağımı ısırdığımda hissettiğim acıyla hızla gözlerim kocaman açıldı.
"Bu bir rüya!"
Yataktan kalkmak için Pusat'ı ittirsem de havalanan kaşlarıyla öylece durmaya devam etti.
"Değil. Ya da en azından benim rüyamda değiliz. Çünkü emin ol öyle olsak bu şekilde duruyor olmazdık."
"Aaa putperest pez-pembe bez! Bu ne terbiyesizlik, bu ne küstahlık, bu ne ahlaksızlık!"
Kolunun iç kısmına çimdik attığımda acıyla inledi ve geri çekildi. Bunu fırsat bilerek yataktan ittirdiğimde sonum yeri boylamak olmuştu.
"Ah popom!"
Hassiktir bu acı da hissediliyordu.
Kesin gerçek dünyadaydık!
"Kızım iyi misin?"
Kapı tıklamayla başlarken ayağa kalktım.
Anne az daha geç gelseydin bir hırsız olduğunu sandığım damadın bana ahlaksız tekliflerde bulunacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GASTRONOT FRAMBUAZ
ComédieUraz şefim o pastacıyı öyle yaylana yaylana karıştırırsan dibini sen temizlersin, elimi bile sürmem haberin olsun." Yüzündeki şerefsizlik akan gülüşü her daim olduğu gibi yerindeydi. "Fatma Şefin dediği üzere pek bir becerikliymişsin sen pastacı kon...