Bölüm 30 - Kambersiz Düğün: Utku'suz Yaşam-

719 59 43
                                    

KARADENİZLİ OLDUĞUMU BÖLÜMÜN SONUNA DOĞRU ANLARSINIZ SANIRIM KDJSHFDFKDS

KEYİFLİ OKUMALARRR

🤍🍪🤍

"Can alıcı olmadı yemedi sözüm
Acımasız olalım hadi gel iki gözüm
Buda çözüm olmadı can acısına
Seni öne yazalım yürek atamasına."

Kapayın gözleri ve düşünün. Bir pufa oturmuş gelin makyajınız yapılıyor, anneniz her bir parmağında bir marifet olduğu için gelin tacınızı örüyor ve siz heyacandan ölmemek için doğurur gibi nefes alıp veriyorsunuz.

HAH İŞTE SİZ TAM OLARAK BEN OLMUŞ OLUYORSUNUZ!

"Anne midem bulanıyor. Pusat nerede? Abim niye hala gelmedi? Sen niye ağlıyorsun?"

"Sus be kızım, bak yeni doğum yapıp gelmişim hala seninle uğraşıyorum. Kafamı ütüleme benim. Pusat dışarıda mekanı hazırlıyor, abin geldi yan odada giyiniyor ve anneni rahat bırak kadın mutluluktan ağlıyor."

Ela tam da dediği gibi asla yeni doğum yapmış biri gibi değilken giydiği elbise ona dönüp bir daha bakılmasını sağlıyordu.

"Siz nasıl benden saklarsınız benim düğünümü benden ya?"

Asla beni umursamazken tarağı alıp şarkıya eşlik etmeye başladı.

"Kara kedi gireceğine aramıza,
Seni şöyle alalım otur yakınımıza,
Tüm gereksiz arızalar gitti gideli,
Günün en güzeli sen güzeliz iki deli."

Nasıl bir hengamede olduğumu hala anlamazken makyajım bitmiş saçıma geçmişlerdi. Gelinliğim tüldendi ve asla abartısız, peri masalından fırlamış gibiydi.

"Bundan sonrası sadece taç takılması. Gelinliği giyelim hemen hallederiz."

Gelinliği yere bırakıp beni içine soktuklarında kollarından tutarak bedenime giydirdiler. Tabi ya! Pusat belime sarıldığında kolunu bu yüzden çizmiş aklınca ölçü almıştı.

"Annem, çok güzel oldun."

"Allah Allah!"

Bir anda odaya kafasına kravat bağlamış Utku ve Kıvanç girerken Ayliz de oynaya oynaya içeri girdi.

"Şalvarlı mı? Şal-var-lı. Kaymaklı mı? Kay-mak-lı . Giderli mi? Giderli."

Hepsi aynı anda bağırıyordu ve ben hallerine kahkaha atıyordum. Hepsi baştan sona hazırlanmıştı. Tabi benim makyajım iki saat sürdüğünden bundan doğalı olmazdı.

"Zıplatır mı? Zıplatır hem de nasıl zıplatır!"

Utku parmaklarını şıklatırken yanıma gelip ellerini birbirine vurmaya başladı.

"Çatlayın bakalım çat çat çat, patlayın bakalım pat pat pat!"

En sonunda nereden çıktığını anlamadığım hoparlörü yatağa bırakıp ellerimi tuttu.

"Oyna kız! Gelin oluyorsun! Hap koydum hap koydum içine de hap koydum. Kaynanamın adını kuyruklu yılan koydum! Aynen öyle salla kalçayı sağ sol sağ sol!"

Ayliz'den bile güzel oynarken ben gülmekten hiçbir şey yapamıyordum. Gerçekten düğünde en çok kimin eğleneceği şimdiden belli olmuştu.

GASTRONOT FRAMBUAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin