"Evet en son ekmekler kaldı onları da getirin soğudu etler!"
Üşümemek üzere üzere örttüğüm bir doksan dört montuma daha da sarınıp etrafın verdiği huzurla gözlerimi yumdum.
"Lan Yağız götüne sokacağım o yelpazeyi şimdi! Utku! Lan ne sikimsonik adamlarsınız siz!"
Ya da tamam pek de huzurlu değilmiş...
"İyi misin miniğim sen?"
Yanağına uzunca bir öpücük bırakıp kocaman gülümsedim. Ah be adam, ne olacak benim sana olan bu aşkım?
"Şimdi daha iyiyim kocacım."
Hafifçe başını eğerken yüzündeki gülümseme istemsizce sırıtmamı genişletti.
"Bir daha desene."
Kulağına doğru biraz daha yaklaştım.
"Kocam!"
Omzumdaki elini iyice çekip beni kendiyle bir bütün haline getirdi.
"Kocan kurban olsun kızım sana."
Göğsüne gömdüğü yüzümü hafifçe çekerken o hala belimdeki eliyle aksine daha da yaklaştırıyordu.
"Hayır kocacım kurban olmak falan yok, sen bana sağ lazımsın. Daha senden bir sürü çocuk yapıp servetinin üzerine konacağım. Evimizi üzerime aldırıp seni her sinirlendiğimde kovup bacadan içeri girişini izleyeceğim. Yaşlandığında böyle saçların bembeyaz olduğunda...." Hızla başımı salladım. "Umarım o zaman biraz olsun çirkin olursun da yarından itibaren alnına yaptıracağım 'Karımcı Ve Hanımcıyım' dövmesini sildirebileceğim. Hem bakayım yüzüğün nerede senin? Hele bir çı-"
Sözlerimi tabiki dudakları bölerken etrafımızda ayılar hızla öksürmeye başladı.
"Hassiktir bana yeğen yapıyorlar!"
"Yeni evlisiniz diye kudurdunuz tamam da odanızamı çıksanız hani?"
Yasin ensesine bir şaplak yerken gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Lan odaya çıksalar arkalarından sevişmeye mi geldiniz diye laf yapamayacak mısın? Kortaç tek başına uyumaya gittiğinde bebek zıbını almış adamsın sen."
Evet bizimkiler birazcık yeğen istiyorlarda.
"Tamam utandırmayın miniğimi geçin masaya."
"HAYIR DOĞAN SENİN İSTEDİĞİN YERE OTURMAYACAĞIM!"
Hira söylene söylene gelirken bir yandan da elindeki narı tutuyordu.
"Bu akşam bu narı patlatacağız. Kız Asya çık kocanın yanından gel plan yapalım. Bu tatil boş geçmemeli. Olm-"
Doğan elini ağzına kapattığı gibi onu kendine çekerken bir anda kucağına aldı.
Ah ah işte, benim kocam beni bir kere kucağına almamıştı. Ha tamam, balayımızda yatağımıza gitmeden önce çok kez kucağındaydım.
Neyse.
"Sen yine de Hira'nın gazına gelme miniğim tamam mı? Burada kucağı sana hep açık kocan var. Bir de yatağımız var. Avucumuzda kayan çarşaflar falan."
Arkama döndüm.
"Pusat! Gece hayatımızı biraz daha kulağıma fısıldarsan sonumuz hiç iyi olmayacak."
Fısıldayarak ne kadar bağırınabilirse o şekilde bağırıp kaşlarımı çattım. Onun keyfiyse fazlasıyla yerindeydi.
Hepimiz masanın etrafına toplandığımızda ordu gibi olmuştuk. Tam on beş kişiydik ve asla birbirimizi yadırgamamış bazılarımız bugün tanışmış gibi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GASTRONOT FRAMBUAZ
HumorUraz şefim o pastacıyı öyle yaylana yaylana karıştırırsan dibini sen temizlersin, elimi bile sürmem haberin olsun." Yüzündeki şerefsizlik akan gülüşü her daim olduğu gibi yerindeydi. "Fatma Şefin dediği üzere pek bir becerikliymişsin sen pastacı kon...