Taehyung
"Savaşlar çocukları büyütür," dedi yaşlı kadın, buruşuk ağzının kenarındaki tükürükleri silerken. "Babalarının mezarları başında ağlayan adamlar görürsen şaşırma, yaşları büyüktür babalarından..."
Susmanın yeryüzündeki en illet hastalık olduğunu anlamıştım artık. Bir insan susuyorsa bilin ki vücudundaki tüm o kemikler birbirine battığından konuşamıyordu. Gırtlağını yarıp dilinin köküne değen o yerlerinden kopmuş kemikler ne zaman konuşmak istese bir bıçak gibi batıp kanatıyordu ağzının içini. Nasıl konuşabilirdin ki ağzının içini dolduran seni boğan kendi kanın iken. Bu yüzden yarayı kalpte aramayın her vakit, bazı insanların dilleri yaralıdır. Tıpkı bacaklarımda yatan öğretmen bey gibi. İçimde söylemek istediğim o kadar çok şey var ki kendisine. Başkalarının yerine özür dilemek, kaybettiği insanlar yerine ölmek, ruhunu yoran acıyı sahiplenmek bunlardan sadece birkaçıydı lakin ben bunları ifade etmenin yolunu bir türlü bulamıyordum. Sadece artık sustuğu yerlerinden tanıyabilmiştim onu. Gözler kalbin aynasıdır cümlesi kendisinde zuhur bulmuyordu onun sustukları kalbini yansıtıyordu. Bir savaşın tüm bir aileyi nasıl dağıttığını görüyordum saçlarının uçlarında, savaşta kınından çekilmiş silahların ucundaki bıçaklar onun günahsız tellerini kırmıştı. Hani derler ya hep iki insan birbirine silah çeker ne yanlış sanki tüm insanlar birbirine silah çekmişti o vakit. Sadece kelime olarak kalması gereken bir şeyi insanın yaşaması kadar ağır ne olabilirdi ki. Cehennemi yeryüzüne indirmiş olan insanlar ne istemişti benim öğretmen beyimden. Neden vaktinden önce tohumunu yarıp onu bir kış vakti açmaya zorlamışlardı. Oysa onun yeryüzüyle karşılaşacağı ilk vaktin güzel, sıcak, insanı kucaklayan bir bahar gününde olması gerekmez miydi. Şimdi üzerine bir deri misali geçirdiği susuşlarıyla baharı görmeyi çok istiyor olsa da kışa alışmıştı. Dizlerimin üzerinde sızmadan önce son söyledikleri gelmişti aklıma.
- Affettim efendim.
- Neyi affettiniz.
- İnsanları öldürenleri affettim, savaşı affettim ben. Eğer affetmezsem bu yürek yangınıyla bir savaşta ben çıkarırdım. Sizde bilirsiniz ki savaş için bir fitil yeterlidir, benim yüreğimde milyonlarca fitil varken affettim her şeyi. Affetmek hani yalnızca Tanrıya mahsustu şayet öyle ise kucağımda yatan Tanrı'nın bir uzvuydu.
Dizlerimin üzerinde uykuya dalalı neredeyse iki saat olmuştu. Tanrı şahidim olsun ki bacaklarım ardı ardına sayamayacağım kadar çok tutulmuştu lakin ben de sustum bir ağacın, dalına konan kuşu ürkütüp kaçırmasından korktuğu gibi korkmuş ve hiç hareket edememiştim. Öyle ki belki nefesimin cılız rüzgarından bile nem kapar da uyanıverir diye çoğu vakit başımı eğip yüzüne dahi bakamamıştım. Gözümün ucuyla uykusunu kontrol edişlerimin her birinin ardından zihnime gelip giden konuşmalarını düşünüyordum. İnsan yaratılan mahluklar arasında çözülmesi en zor olan varlık olmalıydı keza kendi kendime sürekli çelişip duruyordum.
Genç öğretmen yengesiyle evlenseydi... İşte burada tam bu cümlede nutkum tutulu veriyordu. Zihnimin ücra köşelerindeki kapılar dahi aralanıyor içlerinden avazı çıktığı kadar bağıran bir adam yok olup gidiyordu. Eğer evlenseydi, içimden kurmuş olmama rağmen cümlenin ağırlığı boğazıma baskı yaptığında yutkunmak zorunda kalmıştım. Bana sadece bir defasında söz ettiği o kız çocuğuna sahip olur muydu? Saçlarını öğretmenden almayan onun ölü tellerine karşın canlı tutamlar... Parmak uçlarından bir pamuk tarlası misali kayıp giden zeytinyağıyla yoğrulmuş araları gül kokan saçlar. Zihnimde tahayyül ettiğim kız çocuğu kapalı gözlerimin karanlık boşluğunda canlandığında dudaklarıma buruk bir gülümseme oturdu. Öğretmene benzemesini istediğim çocuğum o kadar çok bana benziyordu ki. Hangimizin çocuğuydu gözlerine baktığım. İçinde kalmak istediğim rüyamdan kendimi zorla uyandırdım keza öğretmen bey şu an uyanmamışsa eğer karşımda duruyordu. Gözlerimi aydınlığa bıraksam dahi önümde can bulan kız çocuğu çok geç terk etmişti beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elmanın Günahı Dudaklarımızda | Taekook
Fanfiction"Benimle yanmanız için size kısa bir süre." "..." "Sigara bittiğinde ömrümde bitmiş olacak."