10. Bölüm

28 4 0
                                    

Aslında akşam üzeri alıntı paylaştığım zaman bölüm atmayacaktım  ama toplam okunma sayısımız 800ü geçince bu saatte bölüm atasım geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında akşam üzeri alıntı paylaştığım zaman bölüm atmayacaktım  ama toplam okunma sayısımız 800ü geçince bu saatte bölüm atasım geldi.

Umarım beğenirsiniz, ayrıca kitabın kapağını değiştirdim. Bu kadar emek verdiği için arkadaşım Ayşe'ye sonsuz teşekkürler ederim 💜

Umarım bölümü okurken keyif alırsınız.

Geçmiş…

Günlerdir düşündüğüm tek şey geçmişti. Geçmişin ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Her şeyden habersizce duvarlara bakıp bana bir cevap vermelerini istiyordum.

Ben kimdim?

Aklımda tek bir soru olmasını isterdim ama sadece en baskın olan soru kim olduğumdu.

Bir şeyi kabullenmiştim. Zihnimin bana oyun oynadığı gerçeğiyle çok hızlı bir şekilde yüzleşmiştim aslında ama sadece ben bunun farkında değilmişim.

O gün aynada ki ben ile fotoğrafta ki Rüya’nın aynı kişiler olmadığını kabul etmiş olmama rağmen hala Rüya Acar olduğumu kabul ettirmek istiyordum. Çünkü yalanınıza önce kendinizi inandırmanız gerekir, başkalarının inanması için.

Ben meşhur Acar çiftinin kızı olan Rüya Acar değildim. Ben sadece Rüya’yım. Bunu bildiğim halde kabul etmek istemedim aksine defalarca kez kendime Rüya Acar olduğumu hatırlatmaya çalıştım.

Merak etme zamanı geldiğinde sana her birini anlatacağım…

***

Günlerdir bu evin içinden dışarıya çıkmamıştım odam ve mutfak arasında günlerim geçiyordu. Yapmam gereken tek şey beynimi zorlamaktı ama ne yazık ki artık kafayı yeme durumuna gelmiştim.
Yattığım yataktan kalkıp, uzun boy aynasından kendime baktım. Altımda siyah bir tayt üzerimde ise yarım siyah sporcu bir atlet vardı. Kolum alçıda olduğu için giyinmekte zorlansam da artık alışmaya başlamıştım. Saçlarımı bileğimde ki ince siyah lastik tokayla gelişi güzel bir topuz yapmak istemiştim ama ne yazık ki sol elimle tarayıp düzeltmeye çalıştım. Sandalyenin üzerinde duran koyu gri hırkamı da üzerime attıktan sonra odamdan çıktım.

Odadan çıktıktan sonra salondan Barlas’ın sesi geliyordu.

Merdivenlerden aşağı inip baktığımda telefonla konuştuğunu gördüm.
Sesi oldukça neşeli geliyordu ve onu bunca zamandır ilk kez gülerken görüyordum. Yüzünde ki üç gamzesi de gözüküyordu.

“Ben de seni çok seviyorum, bebeğim.”

Kurduğu cümlesinden sonra göz göze geldik. Beni görünce gülümsemesini yüzünden sildi.

ON YEDİNCİ YAŞIM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin