"Cheonsa benimle gelsin." dedi Sunoo, bir kaç saattir yanından hiç ayrılmamıştım. O da bunu istemiyordu.
"Bilmiyorum. Üçer kişilik gruplara ayrılacağız. Ne çok güçlü, ne de güçsüz bir grup olmamalı. Balam-shi, Jay hyung ve Sunghoon hyung beraber. Imm... Jake hyung, Niki ve... Imm... Soojin-shi. Ah... Bu şekilde ayarlamak çok zor. Önceki plan iyiydi." ~Jungwon
Jungwon genç bir liderdi, Ruby, ben ve Soojin, dördümüz yaşıttık. Buna rağmen ben her şeye stres yaparken, Jungwon her şeyi planlıyordu. İşini iyi yapıyor, herkesin güvenliğini sağlıyordu. Üstünde hissettiği baskı fazlaydı çünkü en ufak bir hatası bile birinin ölümüne yol açabilirdi.
"Hyeomi, Jungsoo ve ben... Bir de... Kusura bakma, adın neydi?" ~Jungwon
"Be-ben? Ruby." Ruby'nin bu haline kendimi tutamayıp gülmüştüm. Karşımda oldukça bezgin ve uykulu bakan biri de benim bu halime göz devirmişti.
"Tamam. Ruby-shi, benim grubumdasın. Biz dört kişi olacağız. Diğer gruplarda... Bakalım... Haneul-shi, siz sorumluluk sahibi gibi duruyorsunuz. Sizin yanınıza başkasını veremem. Sizin grubun küçüklerinden siz sorumlusunuz. Yani Haerin-shi ve Yuin-shi sizinle. Başka birine ihtiyacınız var mı? Diğer erkeklerden birini çağırabilirim." ~Jungwon
"Gerek yok. Çok uzağa gidebileceğimizi düşünmüyorum zaten." ~Haneul
"Bizim gruba yakın gideceksiniz, bir sorun olursa sesinizi bize duyurmanız yeterli." ~Jay
"Tamamdır." ~Haneul
"Geriye kalan üçü de, birlikte. Gördün mü Sunoo hyung, zaten kuzeninden ayrı düşmeyecekmişsin." ~Jungwon
"Olsun. Ben işimi sağlama almalıydım." ~Sunoo
Sunoo ilerlemeye başlayınca, bende onun elini tuttuğum için ilerlemek zorunda kaldım.
Bu bezgin surat bizimle mi geliyor? Onun yerine şu Jungsoo'yu alabilirdik. O da gülmüyor ama en azından ciddi bir şeyin ortasında olduğumuz için. Diğeri gibi bezgin durmuyor.
"Biz diğer gruplardan biraz daha uzağa gideceğiz." ~Sunoo
"Benim gece nöbetim var, ben neden geliyorum?" diye sordu, aynı bezginlikte.
"Jungwon'un bir planı var demekki. Uzun zamandır bu kadar grup bir arada keşif yapmaya çıkmamıştı." ~Sunoo
"Ah... Bu sadece bir işkence."
Derince nefes alıp verdim. Yolumuz uzun, kendisi gıcık, yapacak bir şey yok.
Sığınaktan uzaklaştığımızda, yerde zıplayan şeyler görmemle ağzım açık kaldı. Bunlar fazla şirin. Nasıl oluyorda böyle bir dünyada varolabiliyorlar?
"Çok şirinler, değil mi? Ama seni bir lokmada yutabilirler. O yüzden, diğer taraftan gideceğiz." ~Sunoo
Nasıl ya? Bu küçük şeyler mi yutar? Beni nasıl yutsunlar?
İçlerinden birinin, önündekini tek hamlede yutması ile, gözlerimi sonuna kadar açtım ve şaşkınlıktan kendim ilerleyemediğim için, Sunoo'nun beni sürüklemesine izin verdim.
Ruby'nin Bakış Açısından
Kızlardan ayrı kalmak istemezdim ama bunu bir görev gibi düşünmem gerek. Dayan Ruby! Yapabilirsin kızım! Alt tarafı çocuğun gamzeleri mükemmel ve içine gömülmek istiyorsun! Bunda bir şey yok!
DELİRDİM SANIRIM!!
Konuşurken bile gamzeleri çıkıyor ve bu çok sevimli. Ciddi bir şeyler dediğinin farkındayım ama nedensizce dünyadaki en sevimli şeyleri söylüyormuş gibi geliyor.
Bir şeyin üstüne basmamla, hareket edemez olmuştum. Yapış yapış, vıcık vıcıktı. Kesinlikle iğrenç.
"Ee, şey... Bu nedir?" dedim, bütün ayağımı kaplayan iğrenç şeyi göstererek.
"Oops, yapışkan. Hemen seni çıkarmalıyız." ~Hyeomi
Hyeomi elimi tutup beni çıkarmaya çalışırken, iki erkek bize bakıyordu. Aman, sakın ha, yardımları dokunmasın.
"Jungwon! Jungsoo! Yardım edin!" ~Hyeomi
Jungwon da diğer elimden tutmuşken, Jungsoo da etrafta bulduğu dalı ayağımın altına sokup yapışkandan ayırmaya çalışıyordu.
"Çekilin. Ruby, bana tutun." ~Jungwon
Bir elini tutarken, diğer elimle de kolunu daha sıkı bir şekilde tutmuştum. Beni çektiği anda diğer ayağımla destek vermemle, yapışkandan kurtulmuştum.
"Huh... Tamam. Devam edelim hadi." ~Jungwon
Onu bırakacakken, kolundaki elimi çeksemde, elindeki elimi çekemiyordum.
"Ee... Ee... Yapışkan bulaşmış." ~Jungwon
"Haha! Bu çok iyi! Şunlara bak Jungsoo, birlikte çok iyi gözüküyorlar!" ~Hyeomi
Hyeomi'nin dediği şeyle Jungwon'a baktım, göz göze gelince kafamı aşağı eğdim. O kadar utanmıştım ki, şu an bunun haddi hesabı yoktu. Yanaklarımın yandığını hissediyorum.
"Sanırım... Akşam dönünceye kadar böyleyiz. A-ama sorun yok. Seni koruyabilirim." ~Jungwon
"Sa-sağol... Şimdiden. Ve yapışkan içinde. Yani elimiz için değil! Ayağım için!" ~Ruby
BATIYORSUN RUBY! SUS!
"Tabii, rica ederim... Öhöm... Hadi, gidelim." ~Jungwon
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑪𝑶𝑳𝑶𝑹 ⚜𝐸𝑁𝐻𝑌𝑃𝐸𝑁⚜ ✔
FanficAşık olmadan renkleri göremeyeceğinizi düşünün; kim bilir o kişiyi ne zaman ve nasıl bulacaksınız? Nerede olduklarını bilmeyen bir grup genç kız ve orada uzun zamandır mahsur kalan diğer insanlar, karşılaştıkları garip olaylar karşısında ne yapacak...