23. Bölüm: Cringe Bir Bölüm

1.4K 85 288
                                    

J: Oha... OHA

Gk: Ah, kalbim! Ship damarım bu kadar kabarmaya dayanamıyor!

İ: Tanrım, bu gözler bunu da mı görecekti?

Az: Sanırım bu bir rüya yani uçabilirim!

Kaz: Şu pencereden atla bakalım da öğrenelim uçabiliyor musun uçamıyor musun?

Duyduğum bir takım sesler üzerine gözlerimi araladım. Amerikayla pozisyonumuz hiç uygun değildi. Eli belimdeydi, bedenlerimiz birbirine yapışıktı. Benim ellerimse onun saçlarında, yüzlerimiz birbirine acayip yakındı. Biraz daha yakınlaşırsak dudaklarımız değebilirdi.

Az: Aha uyandı!

Duyduğum sesler çok tanıdıktı. Kim olduklarına bakmak için kafamı çevirdiğimde Azeri görür görmez "Ananı si-" dedim ve yorganı üzerime örttüm. Arkamdan kahkaha sesleri gelmeye başladığında yorganın altına Amerikayı da çektim. Sadece onun duyabileceği bir tonda onu uyandırmaya çalıştım.

T: Amerika, Amerika kalk! Basılmışız amk ya

Amerika gözlerini açtı ve kaşlarını çatak işaret parmağını dudağıma dokunurdu.

A: Şşhh. Yarıma saattir uyuyor numarası yapıyorum, bozma beni.

Ona kızgınca baktım ve dudağıma değen parmağını tutup onun karnına indirdim.

T: Öyle olsun!

Kafamı yorgandan çıkarttım. Yüzüme patlayan flaşla ortaya büyük bir küfür savurdum. Azerle Güney Kore geri çekildiler ve kıkırdayarak önce bana sonra da çektikleri fotoğrafa baktılar.

Gk: Seni bastık, sıra Amerikada ama o hâlâ uyanmadı uykucu

T: Amerika uyumuyor ki

Gk: Ne

T: Evet, numara yapıyor

İ: Vay şerefsiz, şimdi anlarız numara mı değil mi.

İngiltere, Amerikanın üstündeki yorganı açtı ve çıplak karın boşluğunu gıdıklamaya başladı. Amerikanın yüzünde ilk başta bir sırıtma belirdi sonra ise dayanamayıp kahkaha atmaya başladı. Diğer herkes Amerikanın bu oyununa kandıkları için şaşırmış, kahkaha attığı ve gıdıklandığı için de gülümsemişlerdi.

A: Tamam, yeter!

Ama İngiltere durmadı. Yatağın öbür tarafına yani Amerikanın tarafına gitti ve bu sefer iki eliyle gıdıklamaya başladı. Amerika daha şiddetli kahkaha attı. Nefes almaya da çalışıyordu ama gülmekten alamıyordu.

A: Yeter, N'olur!

İngiltere bu sefer gıdıklamayı bıraktı ve Amerikanın sırtına sert bir tokat attı. Amerikaya kıkırdayan ben, tokadın yankılanan sesiyle gülümsemeye devam ederken bir yandan da 'oww' dermişçesine baktım. Birçoğu kişi de benden farksız sayılmazdı.

İ: Al sana ceza, pis düzenbaz

Amerika gıdıklamanın etkisinin son demlerini yaşıyordu. Kıkırdamaya devam ederken sırtını ovalamaya başladı. Onun bu salak hâline istemeden de olsa kıkırdadım ve onun yerine sırtını ben ovaladım, kızarmıştı. Ama bunu dert ettiğini düşünmüyordum.

T: Tikinin olduğunu bilmiyordum

Elimi onun karın boşluğunda gezdirip gıdıklamaya çalıştım ama Amerika kımıldamadı bile.

T: Eeee, neden gıdıklanmadın?

İ: Çünkü beceremiyorsun. Hızlı değil yavaşça ve okşayarak yapacaksın

Köle ~ Ametürk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin