Gözlerin gözlerime değince
Felaketim olurdu ağlardım
-Attila İlhan
Görkem ile tekrar karşılaşalı üç ay olmuştu ve bu üç ayda akıl almaz derece hızlı gelişmişti ikilinin ilişkileri. Sanki aralarında hiçbir şey yokmuş. Tüm sorunlar çözülmüş. Efsun yıllarca Görkem'den kaçmamış gibiydi. Olan ve olacak olan her şey çok hızlı gelişiyordu.
Efsun az önce yaşanılan olayın verdiği heyecanla Görkem'in kızlar için hazırladığı odaya girmiş ve az önce yaşanması muhtemel şeyin gerçekten yaşanıp yaşanmadığını idrak etmeye çalışıyordu.
Mert ve Mine biraz daha geç gelseydi Görkem Efsun'u gerçekten öpecek miydi?
Efsun içeri girer girmez yaslandığı kapıdan ayrılarak Ekin'in yattığı yatağa kendini bıraktı. Eli hala kalbinin üzerindeydi. Bıraksa sanki göğüs kafesini delip geçecekmiş gibi atıyordu. Gerçi tüm gün yaşadıklarını düşününce hala kalbinin atıyor olması bir mucizeydi. Gece boyunca gözüne bir gram uyku girmeden dönüp durmuştu yatakta. Gün artık aydınlanmaya başlarken kapatmıştı gözlerini. Başta heyecandan uyuyamamıştı ama düşündükçe heyecan yerini yine korkuya bırakmıştı.
Aralarında yaşanan her şey çok güzeldi. Efsun olanlardan mutluydu ama korkuyordu yine. Bunca sene sadece kendi sevmişti. Kokusuna, bakışına, duruşuna onlarca kelime dizmiş. Dokunmadan, sarıp sarmalamadan sevmeyi öğrenmişti. Fakat şimdi...
Daha aralarında olanları detaylı konuşmadan. Bu denli eskiye dönmek ve Görkem'den bu denli beklenmedik karşılıklar alması karşısında korkuyordu.
Yıllardır kaybetmekten korktuğu beden şimdi ona karşılık veriyordu ama Efsun korkuyordu. Kafası yine çok karışmıştı. Yıllar önce onu basit açıklamalar yaparak kendinden uzaklaştırmıştı. Şimdi ise karşılaşmışlardı ve Efsun'dan bir açıklama yapmasını bile istememişti Görkem.
İlk kez bir prova çıkışı kafede oturup sohbet ettiklerinde geçiştirmişti onu ve o buna göz yummuştu. Onu geçiştirdiğini pek tabi anlamıştı. Zeki çocuktu Görkem hem Efsun'un ne zaman yalan söyleyip söylemediğini çözecek kadarda iyi tanıyordu. Zaten o yüzden Efsun ile konuşmak istemişti o yaz. O istediğini deyip parkın o bankında Görkem'e tek bir söz hakkı vermeden gittiği için o an şaşkınlık yaşasa da sonradan konuşmak istemişti Efsunla. Ama bir türlü ulaşamamıştı ona. Biliyordu yalan söylemişti Efsun. Bir şey vardı onun gözlerinde. Ama çözememişti asıl meseleyi. Kendi hisleriyle o kadar meşguldü ki o zamanlar karşısındakini anlayamamıştı.
Efsun bunca sene eksikliğini duyduğu bedeni yıllar sonra karşısında görünce ne yapacağını bilememişti ilk başta. Yine çok ağlamıştı. Ama sonra Ekin'in ona verdiği cesaretle aralarında ki soğukluğu gidermek için çabalamak istemişti ama çok çaba sarf etmeden araları düzelmişti. Düzelmişti düzelmesine ama Efsun şöyle dönüp baktığında bu kadar hızlı gelişmesi garip geliyordu.
Görkem neden üç senesini geçirdiği okulu bırakıp birden bu okula gelmişti? Neden Efsun ile olan aralarındaki soğukluk hiç olmamış gibi davranıyordu? Efsun Görkem'i tanıyordu. Araya soğukluk koyan birini bu kadar çabuk kabul etmesi garipti. Hem kendisiyle konuşmak istemeyen biriyle konuşmak gibi bir şey Görkem hayatta yapmazdı.
İlk Görkemle karşılaşınca çokça özlem duyduğu için olanların bu kadar hızlı geliştiğini fark edememişti ama bu olası öpücük düşünmeye itmişti Efsun'u. Ya her şey gerçekti ya her şey hayal ya da onunda bilmediği bir şeyler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smeraldo
RomanceBüyük boşluklar bırakır bazı insanlar bazı insanların kalplerine bilmeden. Ve o insanlar yaşar o boşluklarla gizlerini söyleyemeden.