-Son Kaçış-

11 3 0
                                    

aşkın bir yolu vardır

her yaşta başka türlü geçilen

aşkın bir yolu vardır

her yaşta biraz gecikilen

-Murathan Mungan

Yıllarca bir şeylerden kaçmak hep yaptığı bir şeydi Efsun'un ama hiçbir zaman kaçtığı şeylerin altında ezildiğini hiç bu kadar hissetmemişti. Duyduğu şeyleri sindirmesi, yıllardır tek başına çektiği zannettiği aşk acısının tek taraflı olmadığını idrak etmesi için biraz zamana ihtiyacı vardı. Her şey hayal ettiğinden ve umduğundan daha farklıydı.

Piyanonun karşısında ne kadar oturdu bilmiyordu ama o odadan çıkması gerektiğini düşünüyordu. Şuan bu oda ona çok dar geliyordu. Bu yüzden Görkem'e bir şey demeden oturduğu iskemleden ayaklanıp kendini dışarı attı. Yine kaçma isteği vardı içinde her şeyden ve herkesten.

Yıllarca kendi yüzünden birbirlerine acı çektirmişlerdi. Kendi yüzünden hasret kalmışlardı birbirlerine. Adımlarını kampüs bahçesine yönlendirirken yıllardır yaptığı gibi kendini suçluyordu Efsun.

Yaşlı gözlerle ardından bakan Görkem ise Efsun'un gidişine bir şey diyememişti. Yıllar sonra yaptığı itirafla ona zaman tanıması gerektiğini düşünüyordu sadece. Ama sadece biraz zaman tanıyacaktı. Onu bırakmaya niyeti yoktu.

Efsun okulun koridorunda hızla ilerlerken gözlerindeki yaşlara engel olamıyordu. Bir yandan montunu giyerken bir yandan ıslanan gözlerini siliyordu. Bu sırada koridorda bulunan öğrencilerin bakışlarına da maruz kalıyordu Efsun. Saat geç olmasına rağmen final sınavları başladığı için herkes okuldaydı. Ama Efsun üzerindeki bakışları önemsemeyecek kadar kafası karışık hissediyordu. Kampüs bahçesine açılan kapıdan çıkınca yağan yağmurla karşılaştı.

Babası yine yalnız bırakmamıştı onu.

Efsun'un yüzünde buruk bir gülümseme oluşurken yağan yağmurun altına attı kendini. Yağmurla beraber ortaya çıkan toprak kokusunu içine çekerken geldiği gibi yürüyerek dönmeye karar vermişti eve. Biraz nefeslenip babasının onu kucaklamasına izin vermek istiyordu.

Yağmurun altında ıslanarak kızlarla kaldığı evine doğru adımlıyordu. Evlerinin bulunduğu sitenin bahçesine girince yağan yağmura aldırmadan kenardaki bankların birine oturdu Efsun. Saçları yağmurdan sırılsıklam olmuştu. Görkem'in ellerinin yerini şimdi babası almıştı.

"O da beni seviyormuş baba." dedi oturduğu bankta gözyaşlarına hâkim olamazken. "O da beni seviyormuş." diye mırıldandı. Dudaklarında bir tebessüm yer etmişti şimdi.

"Kendimi çok suçlu hissediyorum baba. Bunca sene benim yüzümden acı çekmişiz." ağlaması şiddetlenirken. Apartmanın kapısı açıldı ve Ekin çıktı dışarı.

Efsun'un gelişini camdan görmüştü. Önce her zamanki gibi sadece yağmurda gerçekleştirdiği ritüeli zannederken şiddetli ağlamalarını görmüş ve aşağı inmişti.

"Efsun!" derken hızlıca yanına adımlamış ve Efsun'un bakışları onu bulurken kolları arasına almıştı onu. Şimdi yağmurda ıslanan sadece Efsun değildi.

Ekin Efsun'un ıslanan saçlarını okşadıktan sonra onu kendinden uzaklaştırmış ve "Ne oldu? Anlat bana." demişti "Görkem mi bir şey yaptı?" Efsun'un yüzünde yine buruk bir gülümseme yer edinirken "O da beni seviyormuş." diyebilmişti sadece.

Efsun hala kendi kurduğu cümleyi idrak etmeye çalışıyordu. Hala hayal gibi geliyordu her şey. Yıllarca düşündüğü acabalardan biri olduğunu düşünüyordu sadece ama öyle değildi. Her şey az önce yaşanmıştı. Hiç olmadığı kadar gerçekti.

SmeraldoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin