Gözlerini gördüm bugün
Bu buluşmayı yüzyıllardır beklemiş gözlerim
Kana kana içti seni, anlam buldu şiirlerim.
-Ceren Akar
Sevilenler büyük boşluklar bırakır sevenlerin kalplerine bilmeden. Ve sevenler yaşar gizlerini söyleyemeden...
Sahipsiz seven yüreklerde binlerce çiçek aynı anda açarken aynı anda yanarak küle döner. Gittikçe alıştığını zanneder insan bu hisse. Acı çekmenin, sevmenin kuralı olduğunu düşünür. Sevdiğini beklemeye alışır. Görmeden, dokunmadan, sadece beklemeye. Beklemenin ona artık zor gelmediğini düşünür ama kalbindeki boşluklar sızım sızım sızlar o anlarda. Sevilmeden sevmenin ağırlığını bir tek sevilmeden seven bilir.
Efsun ve Görkem yıllarca sevilmeden sevmişti.
Ya da öyle zannetmişti...
Onlar iki ayrı uçta kendi içindeki boşluklarla savaşmıştı yıllarca. Boşlukların yerlerini yıllar içinde tozlu örtülerle örtüp görmemeye çalışmışlardı ama her anda sızılarıyla varlığını hatırlatır olmuştu o boşluklar.
Unuttum zannederken çalan müzikte hissetmişlerdi dokunuşlarını, yoldan geçen birinin tanıdık parfümü hatırlatmıştı onlara onun içini sızım sızlatan kokusunu, bazı şiirler sadece onlu anlara götürmüştü onları.
Şimdi ikilinin sadece dudakları değildi birleşen. Yıllarca birleşmeyi bekleyen kalpleri de aynı ritimde atıyordu. Gözlerinden düşen yaşlar en masum öpücüğe karışıyor, kalpte açılan her boşluk bir bir doluyordu.
Yıllardır o boşluklarda yeşerttikleri sevgileri şimdi kalplerindeki boşluklardan taşıp dudaklarından tüm vücutlarına kök salıyordu. Her şey hayallerinden de güzeldi. Kalpleri sanki birazdan duracakmış gibi atıyor, nefesleri birbirine karışıyordu. Dışarda yağan yağmur sonunda saf sevgiye ortak oluyordu.
Efsun kalbinin ritmine daha fazla dayanamayıp öpücüğü sonlandırdı. Alnını yasladı Görkem'in alnına. İkisinin de gözleri kapalı ve yaşlıydı. Solukları birbirine karışıyordu. Gözleri yaşlıydı ama dudaklarında tarifsiz bir tebessüm vardı.
Alınlarını ayırırken gözlerini açtı Efsun ama fazla uzaklaşmadı, uzaklaşamadı. Görkem'in gözleri ise hala kapalıydı. Onun kapalı gözlerini izledi bir müddet. Gözyaşlarından ıslanmış kirpiklerinde dolaştı bakışları. Sık kirpikleri ıslanmıştı. Sonra bir elini kaldırarak Görkem'in yanağına yasladı. Yıllardır dokunmadan bile hasretiyle yanıp tutuştuğu tene dokundu titreyerek. Onun kapalı gözlerinden akan yaşları sildi parmak uçlarıyla. Her dokunuşta alev alev yanıyordu teni. İçi titriyordu.
Efsun'un dokunuşuyla araladı gözlerini Görkem. Karşısındaki bedenin ıslanan kirpiklerinde gezdirdi o da bakışlarını. Ağladığı için yeşili belli olan ela gözlerine baktı uzun uzun. Bir ağlayınca bir de güneşte belli olan yeşillerine baktı. Sonra usulca fısıldadı ona
"Bu güzellikleri sadece güneşte görmeyi yeğlerim."
Çok derindi Görkem'in bakışları. En nadide çiçeğe bakar gibiydi. Kaybolsa, kırılsa, düşse canından can gidecek bir şeye bakar gibiydi. Efsun gibi onun da içi gidiyordu. Bundan önce çok ağlamıştı Efsun biliyordu ve artık ağlasın istemiyordu. Sevgisini sonuna kadar göstermek ve hissettirmek istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smeraldo
RomanceBüyük boşluklar bırakır bazı insanlar bazı insanların kalplerine bilmeden. Ve o insanlar yaşar o boşluklarla gizlerini söyleyemeden.