Gözlerimi sakinlikle kıstım kendi kendimle konuşmak terapi gibiydi. ‘Sakin ol melek.’ Anladık seviyorsun tek seven sen değilsin ya. Gözlerimi daha fazla kıstım ama görüntü bulanıklaşıyordu. Hadi ama Bi bu eksikti. Kendimi arnav ona kızınca ağlayan kuşi gibi hissediyorum. ‘Ağlamak yok melek göz yaşı yok kızım. Yanlış görüyorsun hepsi yalan o, sena bunu yapmadı yapmaz.’ Yapmasın ne olur bu kadarını da yapmasın ya. Bahçenin kapısının sürgüsü açıldı ancak gözlerimi fotoğrafta ki esmer ellerden çekemiyorum. Ben bunu yaşıyor olamam değil mi? Bu kadarı da olamaz. Olamaz canım Allah Allah. Hiç olur mu öyle şey. Duygusuz sandığım hödük başkalarına cıvıl cıvıl neşe dolu olamaz. Ay yok ya kesin gözlerim yanlış görüyor.Net. Başka çıkar yol yok. Allahım ne yapacağım ben şimdi? Kapının sertçe çarpasıyla yerimden sıçradım. Gözlerim dolu doluydu, anca kendime gelebilmiştim yahu. Bu da ne şimdi kimdi ki bu? Benim bir ailem yoktu. Eee hayırdır. İnce sakin bir ses duymamla telefonu komidinin üzerine bıraktım. Ayaklarım benden bağımsız hızlı hareket etmeye başladı. Koştuğumu sonradan anladım. “Melek hanım evde misiniz?”
Sesi durgun çıkmıştı. Kaşlarımı hafifçe çatıyordum ki son anda durdum. Sınavlarım var ya benim. Yks çalışmam gereken zamanda ne yapıyorsam işte. Allah çarpmazsa iyi. Hem bu kadın da kimin nesi. Ufak bir evim var. Ufacık tek gözlü bir odam, odanın içinde tuvaletim, banyom, mutfağım var. O yüzden hemen kapıya ulaşmıştım. İnce kavisli beyaz parmaklarım Allah için algida çubuğuna benziyordu. Yinede güzelim ya banane. Kapı sertçe iki kere tıklandı. Titremeden edemedim. Ya ne hadsizlik bu ya? İnsan biraz yavaş olur. Sürgüyü açmış kapıyı açmış boş boş çalıyor birde. Kibarlık böyle bişey olsa gerek. Bende yok da. Neyse kapının önünde dikilmiş delikten kahve gözlerimi yaklaştırmış kadını görmeye çalışıyorum.
Sarı saçlarım olmayan rüzgarla esrarengiz Bi şekilde dalgalanmaya başladı. Kadın Şirin bişey garip Bi şekilde bana benziyor. Çiçeklerden yoksun bahçemde etraftaki kurumuş dallara korku dolu bakışlar attığına şahitlik ettim Bi an. Torbacılar gibiydi evim. Ama hamd olsun yıkık dökük değildi. İdare ediyorum işte mis gibi Elhamdülillah daha ne isterim ki? Arkadan amir khan şarkısı açılınca korkuyla yerimden zıpladım. Yeterin ya Allahın belaları pekala normal şartlarda bu şarkıya hasta olabilirim ama şuan... Şuan hiç sırası değil. Ne korkak bişeyim ben ya. “Hanımefendi? Melek hanım?” kadının naif çıkan sesi fıldır fıldır etrafta gezinen kahve gözlerinden de ince esmer bedeninden de rahatsızlık duymuştum. Sıcacık havada birde kısacık saçlarını açmıştı nasıl dayanabilirsun bacım?
Beni duymak yahut görmek istiyordu.” Evde misiniz?”Evde olduğumu bilmesine rağmen kibarlık namına sormuştu. Ay ne gereksiz muhabbet.” Varsam varım yoksam, hiç varım. “dedim amir khanın sesi eşliğinde kadının sesimi duymasıyla yüzünde söver gibi Bi ifadenin oluşması bir olmuştu. Dudaklarım haylazca kıvrıldı.” Anladığım kadarıyla evdesiniz... “dedi anlamamıştı sözlerimden hiçbir şey değil mi? Kesinlikle.
Yüzü ciddikelişince tebbesümüm soldu gitti.” Benimle gelmeniz gerekiyor. “neler oluyor? Niye? Hem bu kadın da kim? Neyin nesi? İnmi cinmi? ---
^_^
👀Ah şu kimsesizler olayı..! 👀
Rica ederim bana kızmayın ilk bölüm kısa tutulmalı.
(şahsi fikrim)Seni seviyorum okurum Allaha emanet ettim.
Sevgiyle kal. (Allah sevgisiyle.)
Yıldızı da varlığın gibi parlatır mısın?
💙💙
"Üstüne alınma felaketim sen değilsin.
EVRENLER FELAKETİM"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗘𝗩𝗥𝗘𝗡𝗟𝗘𝗥𝗶𝗡 𝗙𝗘𝗟𝗔𝗞𝗘𝗧𝗶 [𝗙𝗮𝗻𝘁𝗮𝘀𝘁𝗶𝗸]
Fantasía"Ağlamak istemiyorum!" diye mırıldandı kalan son mecaliyle. Kulaklarını çocukların ağlayışları, kadınların çığlıkları doldurdu.Bu bir felaketi! Melodi bir felaketin kurbanıydı...Başını iki yana salladı acıyla. "Bırak onları! İstediğin benim gözyaşla...