Sabah uyanınca direkt elimi yüzümü yıkayıp okul kıyafetlerimi giyip evden çıktım. Yemek yemeye vaktim yoktu. Hocaya bir daha geç kalmayacağım diye söz vermiştim ve ben yine geç kalıyordum. Saate baktım, son 5 dakikam vardı. Tüm gücümle koşmaya başladım. Neyse ki şu 5 dakika da yetişmiştim. Sınıfa doğru giderken önümde Tolga hocayı gördüm. Adım seslerimi duymuş olmalı ki, arkaya dönüp baktı.
Kafasını salladı ve "Bora bey günaydın, bakıyorum kendinizı yetiştirdiniz derse?" dedi. Gülerek başımı eğdim. "Evet hocam valla sizin dersinize yetişmek için koşarak geldim. Nasılım?"
"Hadi hadi geç içeri, sınav soruları hakkında konuşma yapacağım bu gün" dedikten sonra sınıfa geçtik. Sırama geçip çantamı çıkardım. İkizler gelmemişti, hayırdır lan. Ben kitapları çıkarırken sınıf kapısı açıldı. Can gelmişti ama Cansu yanında yoktu. Can yanıma geçip oturunca ona dönüp hayırdır der gibi kafamı salladım.
"Cansu nerede lan?"
"Sana da günaydın şerefsiz herif." diyerek kafasını iki yana salladı.
"Oğlum kız nerede lan, bir şey mi oldu?"
"Kanka gelmek istemedi, ağrısı vardı. Sen Boraya ağrım olduğunu söyle o anlar dedi." diyince hee diyerek önüme döndüm. Dağ ayısı reglin ne olduğunu bilmiyor hala.
Bütün ders test çözmekle meşguldü sınıf
Son derse leşimiz çıkmıştı artık. Beden dersi olduğu için çoğu kişi sınıfta kalmıştı. Herkes kafasını masaya koymuş yatıyordu. Bizim arkamızda olan Kaan ve arkadaşları sohbet ediyordu sadece. O olaydan sonra Kaan ile iyi anlaşmaya başlamıştık nedense. Ve iki hafta olucaktı neredeyse, Kenan'la o günden sonra konuşmamıştım hiç. Ne o bana, ne de ben ona yazıyordum. Hafta sonları bize gelirdi ama gelmemişti yine.Üzgündüm bu yüzden. Belki beni yanlış anlıyordu. Belki onu sevmediğim için ona abi demek istemediğimi düşünüyordu. Asıl nedenini bilemezdi. Kimin aklına gelirdi ki? En yakın arkadaşının kardeşi sana aşık. Kendimi onun yerine koyuyorum bazen. Bunun için onu suçlayamam. Kendime kızıyorum ve sinirimi ondan çıkarıyorum. Koskoca mahallede aşık olacak adamı bulmuşum, bu yüzden hep kendi şansıma küfür ediyordum.
Düşüncelerimi bir kenara bırakıp Kaan'ın arkadaşlarıyla ne konuştuğunu dinlemeye başladım.
"Arkadaşlar bugün gidiyoruz dimi içmeye?" dedi Kaan
"Evet, ama kim alacak içecekleri?" bunu diyen Sinan'dı.
"Benim amcamın dükkanından alırız, sonra öderiz dert etmeyin." dedi Batuhan.
Kafam dolu olduğu için bende içmek istiyop, ama Can asla içmez, evde de tek başıma içemem o yüzden tek çözüm Kaan ve arkadaşlarıydı. Arkaya dönüp "Nerede? Saat kaçta? Ben de gelebilir miyim? Can da geliyor benimle" tek nefeste sordum gülerek.
Can kafasını kaldırıp "Benim haberim yokken nereye geliyorum amına koyim senin Bora?" dedi.
Ona doğru dönüp boynunun arkasından vurdum. "Sus eşek, geliyorsun." dedim.
"Eee ballarım nereye gidiyoruz. İçmeye?" dedim tekrar.
Üçü de ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu. "Kanka gelsinler işte az para çıkar belki?" dedi Batu.
"Kendi payıma düşenden daha fazlasını öderim. Yeter ki kabul edin." diyince hepsi aynı anda evet dedi. Konumu alandan sonra önüme döndüm. Yanımda oturan ve bana pis pis bakan Can'a dönüp "ne var" diye kafamı salladım ve gözlerimi devirerek önüme döndüm.
"Yemin ederim salaksın, orospu herif. Ne bok yicen orada? İçip sızarsan yemin ederim Barışa söylerim." diyince nah çektim.
"İçip Kenan diye ağlarsan seni durdurmam." diyince şok oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA ABİ DEME - GAY
Historia CortaTAMAMLANDI Bilinmeyen numara: Merhaba yakışıklı. Bilinmeyen numara: Hey Kenan efendi. Bilinmeyen numara: Bir şey diyeceğim ama hemen bakma mesaja. Olur mu? Bilinmeyen numara: Ben sana çok aşığım ya. Kenan ve Bora'nın hikayesi YARI TEXTİNG