05 - Bölüm

11.6K 621 126
                                    

Bugün hafta sonu olduğu için saat 1'e kadar uyumuştum. Uyanır uyanmaz telefonu elime alıp Instagram'a girdim. Günlük rutinim buydu. Uyanır uyanmaz Instagram'a girmek. Bir saatin sonunda telefonu bırakıp yatağımdan kalktım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım ve odamdan çıktım.

Herkes çoktan kahvaltısını yapmıştı. Abim ve babam işe giritmiş, annemde salonda oturmuş televizyon izliyordu. Canım anam benim ya. Yanına gidip bir koluna sarılarak kafamı omuzuna koydum. "Güzelim uyanmış." diyerek saçlarıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Kalk hadi saat 2 oldu. Dün eve gelince de bir şey yemedin. Çok zayıfladın oğlum bu aralar. Canını sıkan bir şey mi var? Anlat bana güzelim." dedi yüzümü avuçlarının içine alıp yanaklarımı okşadı.

Kafamı hayır anlamında iki yana sallayarak "Bir şey olmadı annem. Son sınıf olduğum için geceleri de bazen ders çalışıyorum. O yüzden biraz yorgunum. Beni merak etme iyiyim." diyince biraz rahatlamıştı sanki.

Daha sonra birlikte mutfağa girip benim için kahvaltı hazırladık. Her şey hazır olduğu zaman birden kapı çaldı. "Ben bakıyorum anne sen istersen çayları koy, şimdi geliyorum." dedim ve kapıya doğru ilerledim.

Kapıyı açınca iki üç tane mahalleden teyzeleri görünce hemen annemi çağırdım. Aman bir sürü soru soruyordular. Sabah sabah hiç çekemezdim. Annem gelince mutfağa geçip benim için hazırladığımız kahvaltıyı yemeye başladım. O anda annem girdiği odasından çıkarak "Güzel oğlum ben gidiyorum şimdi mahallede bizimkiler toplanmış. Beni de çağırıyorlar sen kahvaltını yap güzelce tamam mı?" diyince kafamı salladım.

"Ha unutmadan söyleyeyim Zümrüt teyzen için dün baklava ayırdım. Senden başka kimse tatlı sevmiyor, ben de dedim Kenan oğlum seviyor gelir alır bugün. O gelince verirsin. Dolapta duruyor tamam mı?" Şimdi ben ve Kenan bugün bu evde yanlız kalabilecek miydik yani? Tanrım teşekkür ederim.

"Eşek sıpası kime diyorum ben. Beni duymuyor musun sen? Kafanı kaldırmışın neye dua ediyorsun öyle." diyince irkildim. "Tamam annem sen merak etme. Kenan abim gelince ben ona kendi ellerimle yediririm." diyip güldüm.

"Hadi o zaman gidiyorum ben." dedikten sonra evden çıktı.

"Tamam annem git sen." diyerek güldüm kendi kendime.

Çok heyecanlı. Acaba ne zaman gelir yiğidim. Gülerek ağzıma salatalığı atarken birden aklıma nasıl göründüğüm geldi. Altıma baktım. Hala pijamalarla duruyordum. Hemen ayağa kalktım ve odama doğru koştum. Aynada kendi halime baktım. Saçlarım dağınıktı, üstümü hiç demiyorum. Berbat bir haldeydim.

Hemen banyoya koştum. Saçlarımı yıkandıktan sonra en sevdiğim duş jelimle vucudumu da yıkandıktan sonra duştan çıktım. Tam 10 dakika içinde yapmıştım bunları. Belki geç gelirdi ama olsun her an hazır olmamız lazım.

Altıma krem rengi şort girip üstüme de beyaz sıfır kollu bir t-shirt giydim. Şimdi saçlarım kalmıştı. Kuruladıktan sonra biraz dağıttım. Uzadığı için daha hoş duruyordu saçlarım. Son dokunuş olarak da yeni aldığım dudak nemlendiricisini de sürdükten sonra bitti. Şimdi sadece yiğidimi beklemek kalmıştı.

Yarım saat sonra kapı çalınca hemen kapıya doğru koştum. "Tamam Bora sakin ol. Bu şansı kaçırma sakin." dedim kendi kendime. Derin bir nefes alıp verdikten sonra kapıyı açtım.

"Merhaba Kenan abi." dedim gülerek. Beni görünce o da gülümsedi. Eve geçerek elini yüzüme atıp okşadı ve sonra saçlarımdan öpüp gülerek "Bora oğlum nasılsın? Harika teyze evde mi yoksa yalnız mısın?" diye sordu. Ah be adam eriyorum sana.

Boyu benden çok uzun olduğu için kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım. "Evet abi yalnızım. Annemi mahalleden teyzeler çağırdığı için gitti. Babam ve abim de işte biliyorsun." dedim.

Ayakkabılarını çıkarıp salona geçince arkasından yürüdüm. İkili koltuğa geçip bacalarımı açarak oturdu. Şuan gidip o kucağa otursam. Sonra ellerimi boynuna sarsam ve o dudaklarını öpsem. Ne yapabilir ki? Bana karşı gelir mi? Ya da beni döver mi? Kafamdaki soruları bir kenara bırakıp yanına doğru ilerledim.

Gözleri anlık bacaklarıma takılınca ister istemez utandım. Ve Allah kahretsin ki utanınca yüzüm kızarıyordu.

Yanına oturunca bana doğru döndü. Boğazını temizleyip sessizliği bozan ilk o oldu "Harika teyze baklava ayırdım demiş anneme onun için geldim." dedi.

"Evet abi biliyorum. İstersen çayı koyayım birlikte yiyelim?" dedim. Biraz düşündü ve sonra kabul etti. Kabul etmeyip hemen gitseydi çok üzülürdüm.

Hemen ayağa kalkıp mutfağa doğru koştum. İlk önce baklavaları çıkarttım. Daha sonra çayı koydum. Çaylar hazır olduktan sonra hepsini bir tepsiye yerleştirdim ve salona doğru ilerledim. Telefona bakıyordu. Acaba kime yazıyordu. Yoksa sevgilisi mi vardı? Lütfen olmasın.

Yok ya olmazdı. Sevgilisi olsaydı Kenan'a yazdığım zaman hemen beni engeller ve sevgilisi olduğu söylerdi. Ama yine de bilinmeyen olarak bunu sormam lazımdı ona. Şimdi yüzüne doğru soramazdım, anlaya bilirdi. Elimdeki tepsiyi küçük sehpaya bırakınca, elindeki telefonu kapatıp bana doğru döndü.

"Teşekkür ederim sana da zahmet verdim." dedi. Bunu yapmak zahmet değil de senin peşinden koşmak baya zahmetli bir iş Kenan efendi. Ama az kaldı gün gelir devran döner. Peşimizden koşulduğu günleri de görürüz elbet.

"Bu sene son yılın di mi?" sorusuyla düşüncelerimdem ayrılıp Kenan'a baktım. Gözlerimiz anlık buluşunca dayanamadım ve başka tarafa bakmaya başladım. Kafamı sallayarak "Evet abi bu sene son. Üniversite sınavına giricem. Bunun için çok çalıştım ve umarım istediğin yeri kazanabilirim." dedim.

Elini omuzuma atıp okşadı ve "Sen yaparsın inanıyorum ben sana. Barışın kardeşisin sen." diyince yüzüm düştü. Beni her zaman Barışın kardeşi olarak gördü. Ne zaman kendimi motive etsem, bu işin olacağına inandırsam hep böyle yapıyor. Onun gözünde sadece en yakın arkadaşının küçük kardeşiyim ben.

"Ne oldu Bora birden yüzün düştü. Yanlış bir şey mi söyledim yoksa?" dedi.

"Yok abi bu yıl biraz zor olucak diyor hocalar o geldi aklıma. O yüzden biraz üzüldüm ama dediğin gibi ben yaparım merak etme. Sonuçta abimin kardeşiyim değil mi?" dedim. Ona laf sokuyordum şuan ama o bunun farkında bile değildi.

"Sen hangi mesleği istiyordun. Geçen sene Barış'a sormuştum ama tam belli değildir demişti. Şimdi kesinleşmiştir." diyince kafamı salladım evet anlamında.

"Hukuk istiyorum ben abi. En büyük hayallerimden biri bu. İki isteğim var ve ikisini de bu yıl gerçekleştirmek istiyorum Kenan abi. Sen inanıyor musun bana? Sence yapabilir miyim?" dedim. Gülerek "Sen istediğin her şeyi yaparsın Bora. İnanıyorum ben sana." diyince ben de güldüm. Evet ben yapardım.

Çayını bitirdikten sonra ayağa kalktı ve "Artık ben gideyim sen de derslerini çalış. Harika teyzeye de selam söyle. Ellerine sağlık mükemmel olmuş baklavaları." diyip kapıya doğru ilerledi.

"Abi dur annemin koyduğu tepsi duruyor hala onlarıda sana vermemi söylemişti bana." diyerek mutfağa geçip tepsiyi alıp Kenan'a verdim. Daha sonra benimle vedalaştı ve evden çıktı.

"Kenan ne zamana kadar beni böyle arkanda bırakıp gideceksin? Ne zaman beni göreceksin sen? Çok yoruldum anne." diyerek odama çıktım. Bu aşk beni cidden yordu. Aşık olmak çok zordu ama en zoru imkansız olana aşık olmaktı. Ve ben de benim için imkansız olana aşıktım. Gözümden bir damla yaş düştü. Birkaç dakika ağladıktan sonra bunun verdiği rahatlamayla gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

BANA ABİ DEME - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin