28 - Bölüm

9.6K 448 132
                                    

Bora & Kenan ˖⁠♡

Elimdeki telefonu sıranın altına koyup yüzümdeki aptal sırıtmayla Can'a döndüğümde onun meraklı gözleriyle karşılaştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimdeki telefonu sıranın altına koyup yüzümdeki aptal sırıtmayla Can'a döndüğümde onun meraklı gözleriyle karşılaştım. Gözlerini kısmış bana bakıyordu. "Kimle konuşuyorsun böyle gülerek?"

"Kenan'la konuşuyordum." diyince kafasını sallayarak önüne döndü.

"Sen şimdi Kenan abiyle sevgili oldun ya, bizi unutursun." diyince gözlerimi büyüterek ona baktım. Tamam Kenan'la vakit geçirmek istiyordum, ama bu onları unutacağım anlamına gelmiyordu. Koluna dokudum "Can abicim gerizekalı mısın sen? Ne alaka allah aşkına."

Omuzunu silkti "Bilmiyorum, galiba Kenan abiyi kıskanıyorum. Ya da uyuz oldum. Onu daha çok seviyorsun." diyince gözüme çok tatlı gelmişti. Elimi yanağına atıp sıktım. Elimi iterek yanağını tuttu. Biraz sert sıkmış olabilirdim. "Gerizekalı yanağımı kopardın." diyerek itti beni.

Sırıtarak "Götünü yerim ben senin Can. O nasıl laf lan? Sizi ayrı, onu ayrı seviyorum. Size duyduğum sevgi bambaşka bir şey." diyerek koluna sarıldım.

"Beni daha çok sev, tamam mı?" diyip önüne döndü. "Tamam sarı kedim benim. Herkesten çok seni seviyorum." dedim.

Zil sesini duyunca oturduğum sıradan kalkıp çantamdan cüzdanımı çıkardım. Aslında kendime yemek almayı düşünüyordum ama Kenan ben alırım dediği için kendime sadece su alıcaktım.

"Can ben su almaya iniyorum bir şey ister misin?" diyerek sordum. "Hayır balım istemiyorum teşekkür ederim." diyince kafamı sallayıp sınıftan çıktım. Yemek almak için kantine gitmeyi hiç sevmiyordum. Genel olarak sınıftan dışarı çıkmayı hiç sevmiyorum. Kantin full dolu oluyor doğru düzgün bir şey alamıyorum, hem de çok ses olduğu için sınıfta oturmayı tercih ediyordum. Gerek olmadığını sürece dışarı çıkmıyordum.

Kantine girip burada çalışan teyzeden bir su istedim. Kantine bakınca son ders olduğu için çok öğrenci yoktu sanırım.

"Buyur Bora oğlum." diyince "Teşekkür ederim teyze, kolay gelsin." diyerek parayı uzattım.

Sınıfa geçip sıraya oturdum. "Son ders yine matematik di mi? Şu gerizekalı dersi niye son ders yaparsın ki? Beynim patlayacak, umarım test falan verir biraz kafa dağıtırız."

"Valla ben çöktüm. Bu ay bitsin yemin ederim sadece uyuyacağım. Kitap yüzü açanı siksinler." diyerek önündeki soru bankasını kapattı.

Valla haklıydı, test çözmekten beynimiz erimişti. Elimdeki suyu tekte içip bitirdim.

Zil çalınca herkes tek tek sınıfa geçip sırasına oturdu. Birkaç dakika sonra Tolga hoca elindeki kitaplarıyla içeri geçti. Elindekileri masasına bırakıp çantasını açtı. Çantasından çıkardığı şeyleri görünce içimden şükür duaları okumaya başladım.

Sınıfın ortasına geçip gözlüklerini düzeltti ve "Çocuklar son ders olduğu için siz de benim gibi yorgun olduğunuzu düşünerek test hazırladım. Merak etmeyin çok soru yok. Dersimiz boş geçmemesi için böyle bir şey yapayım dedim."

BANA ABİ DEME - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin