bolum 25

973 125 33
                                    

Bolum sarkisi: Moonlight-Kali Uchis

Çiftler el ele yürüyordu şimdi, Jisung ve Minho hariç.

Önde Seungmin ve Chan konuşarak ilerliyorlardı. Ortada Hyunjin ve Felix kimin hangisinin evine taşınacağını tartışıyordu. (bunun icin de ayri bir bolum yazacagim merak etmeyin)
Jisung ve Minho da yan yana en arkada yürüyorlardı.

Minho yürürken yanındaki Jisung'u izliyordu çaktırmadan. Gözlerinin içi parlıyordu bi kaç metre ötelerindeki denize bakarken.

Kumsala varmalarına az kaldığında, Jisung birden denize doğru koşmaya başladı. Kollarını iki yana açmış, esen rüzgara karşı koşuyordu. Özgürlüğü doruklarında hissederken bir yandan denizin başında ayakkabılarını çıkarıyordu.

Ayakkabılarını bir kenara fırlattıktan sonra üstündekileri umursamadan denize ilk adımlarını attı. Koşarcasına denize girdikten sonra ellerini tekrardan iki yanına açtı ve gözlerini kapattı.

Deniz yeni ısınmaya başlayan havalara karşıt olarak hala serindi. Ama bu Jisung'un zerre umrunda değildi.

Jisung birden kafasında hissettiği su tanecikleriyle arkasına döndüğünde ona bakarak kahkaha atan bir küçük yıldız gördü. Gülüşmeler arasında birbirlerine su atarlarken aralarına Hyunjin de katılmıştı.

"Minhoooo!! Gelsene sen dee!"

Hyunjin kendini duyurmak için bağırırken Minho denizin başında dikilmiş, büyülenmiş biri edasıyla Jisung'u izliyordu.

Kafasına yediği su darbesiyle aydınlanması bir olmuştu

"Gel yoksa ıslanırsın."

"Hyunjin üstüm başım su oldu ya."

Hyunjin birden Minho'yu kolundan suya çekti ve ikisinin de suya girmesi bir oldu.

Herkes katıla katıla gülerken Minho sudan çıkmış Hyunjin'e kızıyordu. Açıkçası, ıslak bir Minho'nun Hyunjin'i azarladığı bi görüntü oldukça komikti.

Jisung gülmekten kendinden geçerken bi an kendini kaybedip suya gömüldüğünde tüm gülme sesleri kesilmişti.

Jisung'un kafası geri belirdiğinde Jisung kendine gülmeye devam etmişti.

Dördü suda eğlenirken Seungmin ve Chan ikilisi ebeveyn edasıyla kenardaki bankalardan birine oturmuş, eğlenen çocukları seyrediyorlardı.

"Çocuklarr! Biz Seungmin'le beraber yürüyüşe çıkıyoruz!"

"Tamamdırr!!"
_

Seugmin ve Chan hala yürüyüşteyken, Felix ve Hyunjin denizden çıkmaya karar verdiler ve Minsung ikilisini yalnız biraktılar. Hyunjin ve Felix kumlarda oturup sohbet ederken Jisung ve Minho suda oynamaya devam ediyorlardı.

Jisung bir ara su atmayı bırakıp suya daldı. Minho'nun tam yanından geçerken asıl amacı kumların dibinden deniz kabuğu toplamaktı.

Jisung suyun altında deniz kabuğu toplarken Minho suyun üstünden Jisung'u izliyordu sessizce.

Gün geceye yüz tutmuşken Jisung tişörtünün eteklerinden bir kese yapmıştı kendine. Elindeki kabukları tişörtüne dolduruyordu. Minho suyun içinde kumlara oturuyordu ve karşısında deniz kabuklarını sayan tatlılığı seyrediyordu.

Gün batımı sahili turuncu ve tonlarına boyarken Jisung batmakta olan güneşi seyrediyordu.

"Çocuklaar! Hadi gelin, hasta olacaksınız!" diye bağırdı Chan bir baba edasıyla. Minho suda ayağa kalktıktan sonra Jisung'un hemen yanıbaşına geçmişti. Yavaş adımlarla kıyıya yürüyorlardı.

Kumsala geldiklerinde Chan ikisine de birer havlu uzattı.

"Hyung? Nereden buldun bunları?"

"Seungmin'le yürüyüşe çıktığımızda bu tür şeylerin satıldığı bir dükkana rastladık. Hasta olmayın diye alalım dedik."

"Ah, teşekkürler Chan. Jisung sen de sarıl istersen havluna, titriyorsun resmen."

Minho'nun bu cümlesi Chan'ı gülümsetirken Hyunjin ve Felix birbirini dürtüp diruyordu.

Jisung önemsenmenin, özellikle garip bir şekilde Minho'nun onu önemsediği düşüncesiyle yanaklarının yandığını hissetti. Utangaç halleri Minho'yu hafiften güldürürken Jisung büyük havluya sıkıca sarındı.
_

"Çocuklar hadi birşeyler atıştıralım."

"Hyung siz de ne çok şey almışsınız ya, ne gerek vardı?" dedi Felix Hyunjin'le konuşmasını sonlandırırken.

"Aman Felix, ye işte. Kırk yılın başı toplanıp eğleniyoruz zaten."

"Oldu!" diye seslendi Minho bir anlığına. Gruptakilerin başı ona dönerken Minho başıyla yaktığı ateşi gösterdi.

Herkes ateşin başına yerleşip artık tamamen batmaya yüz tutmuş güneşe baktı.
_

"Jisung?"

Minho denizin hemen dibinde oturan Jisung'a ilerlerken konuştu. Durgun denizin hafif dalgaları Jisung'a ulaşırken ayakları ıslanıyordu.

Minho konuşmadan yavaşça Jisung'un yanına oturdu, onu seyretti.

Jisung büyük bir tutkuyla ayı seyrediyordu.

Ay, Jisung'un küçüklüğünden beri en sevdiği şeydi. Parlamasını çok seviyordu. Geceyle olan bütünlüğünü seviyordu. Karanlıkta etrafı aydınlatışını seviyordu.

"Çok güzel.." diye mırıldandı Jisung. Onu büyülenmişçesine izleyen Minho'da kısık bir sesle konuştu.

"Çok güzelsin.."
______________________

olucak aq birlestiricem bunlari

yine hatirlatma, finale yaklasiyoruz. ne cok yakin ne de cok yzak diyeyim. ayarlamaya calisacagim.

okullar kapaniyor vok cok yakinda. neler hissediyorudnuz? lgs ve yksye girenler sinaviniz nasildi??

hatam varsa kusura bakmayin.. bolumu oylamayi ve satir arasi yorum yapmayi unutmayin lutfenn

gorusmek uzeree

sınav kağıdı | hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin