thin white lies [minsung]

8; "amortentia'nın kokusu"

biraz yorum yapın üzülüyom sonra ☹️

*****

yine bir cuma günü öğleden önce gryffindor ve slytherin'in ortak iksir dersi kaos doluydu. iksir dersi profesörü jeon jungkook bugün çok önemli bir iksir yapacaklarını söylemişti ama ne olacağını ders başlayana kadar açıklamamıştı. bu yüzden öğrenciler geçen haftaki dersten beri ne olduğunu merak ediyorlardı. gerçi hufflepuff ve ravenclaw'ı salı günü olan iksir derslerinde hangi iksir olduğunu öğrenmişlerdi. amortentia yapacaklardı. birçok kişi bunun heyecanıyla profesörü pürdikkat dinliyordu şuanda.

"amortentia bilinen en güçlü aşk sihri. tahmin edersiniz ki omelas'ta kullanılması yasak, özellikle de başka birisine içirmeniz konusunda büyük disiplin cezası alabilirsiniz. artık büyüdüğünüzü ve böyle şeylere yeltenmeyeceğinizi düşünerek son sınıfta öğretiyor olsak da uyarımızı başta yapmamız iyi olur."

yasak olduğu öğrenciler tarafından biliniyor olsa da birkaç kişinin yüzü çoktan düşmüştü. umutsuz aşıkların anlık hevesleri kaybolurken profesör masasının önüne geçip de kalçasını masaya yasladıktan sonra devam etti.

"yapması oldukça zor bir iksir, bu yüzden kitaptaki talimatlara ve ölçülere çok dikkat edin. malzemelerinin de zor bulunmasından ötürü ziyan olmasınlar. başlayabilirsiniz, iki saatiniz var."

hoca masaların arasında dolanmadan önce biraz beklemek adına kollarını göğsünde kovuştururken öğrenciler de kitaptan ilgili sayfayı açıp okumaya başlamıştı. hwang hyunjin de bunlardan birisiydi. yanındaki ikiz kardeşiyle birlikte kitaptaki talimatları okuyup birlikte yapacaklardı her zamanki gibi. chan ise yeji'nin diğer yanında oturuyordu fakat o kız arkadaşı minatozaki sana ile birlikte yapardı genelde. eh, söz konusu iksir aşk ile ilgili olunca arkadaşlarını satması daha kolay olmuştu tabi.

"iksirde balın ne işi var ya."

hyunjin'in yüzünü buruşturarak söylenmesine karşı yeji göz devirdi. hyunjin'in baldan ve tatlı şeylerden nefret etmesi şu anda umrunda değildi.

"içmeyeceksin zaten, yapmaya bak sen."

hyunjin yüzünü buruşturarak kazanına iki kaşık bal koyduktan sonra peşinden hibisküs, peri tozu ve diğer malzemeleri de uygun şekilde ekledi. kimisini ekledikten sonra iksiri saat yönünde çevirmesi gerekirken kimisinden sonra karıştırma yönünü değişmeleri gerekiyordu ve buna dikkat etmeyen bazı kişilerin iksirleri sıkıntı çıkarmaya başlamıştı bile.

slytherinlilerin oturduğu karşı masaların orada kötü kokulu bir duman yükselmeye başlarken herkes aldığı kokudan dolayı o tarafa bakmıştı. kazanın sahibi olan jung wooyoung nerede yanlış yaptığını anlamaya çalışır şekilde aceleyle kazanını ve kitabı kontrol edip dururken onun yakınında oturanlar da kokudan dolayı ondan uzaklaşmıştı.

"rengini siyaha çevirmeyi nasıl başardın oğlum?" diye söylendi slytherinli xu minghao. arkasına dönüp de bir basamak yukarıda kalan masadaki kazana bakınca şaşırmıştı. wooyoung ise bu sorunun cevabını bilmediği için şu anda şaşkındı. üstelik her şey yolunda giderken bir anda bu hale gelmişti.

"karıştırma yönlerine dikkat etmemişsin."

profesör jeon kaoslu ortama doğru gidip neler olduğunu çözecekken minho çoktan olayı açığa kavuşturmuştu. profesör de ne olduğunu görünce ona onay vererek başını salladı. "hibisküs ve ikinci suyu ekledikten sonra karıştırma yönünü değiştirmen gerekiyordu."

minho hocadan önce sorunu fark edebildiği için sevinirken göğsü de çoktan kabarmıştı. hoca onu övmemiş olsa da içinden tebrik ettiğini biliyordu ve bu minho için yeterliydi. sanki kendisini kanıtlaması gerekiyormuş gibi hissederken sınıfta han jisung'un olmasını ve bu anı görmesini deli gibi isterken buldu kendisini.