18.BÖLÜM | Masumiyetin Kurbanı

15.6K 807 1.1K
                                    

Bölümü beğenirseniz yıldızı tuşlamayı unutmayın, güzel okumalar dilerim hepinize canlarım.🌹

ON SEKİZİNCİ BÖLÜM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ON SEKİZİNCİ BÖLÜM

"Kartlar tekrar dağıtıldı, o  gece oyun yeniden başladı. Adam oyunun kurucusuydu, kuralları kendi belirliyordu. Ancak unuttuğu bir şey vardı, rakibi kurnazdı. Kurallara ihtiyacı yoktu, oyunun kurucusu olmasına da gerek yoktu. Kurucu her türlü kazanacağından emindi ama bilmiyordu ki oyunun kazanı o değil, rakibi olacaktı."

❄️

"Hastanenin her köşesinde devriye gezen polisler, sözde güvenliğimiz için iki katına çıkarılabilirmiş."

"Başımıza gelmeyen kalmadı resmen, sıradan bir üniversite öğrencisi olarak okulumu bitirmekti hayalim, şu olanlara bak, her günümüz korkuyla geçiyor."

"Suçu geleceğinize bağlamayın, bu kaltak okulumuza gelmeseydi başımıza hiçbir şey gelmeyecekti."

"Evet, bela getirdiği yetmiyormuş gibi içine bizi de sürükledi."

"Hastaneden attıralım?"

"Geldiği ilk anda hastaneyi ne hale getirdi görmüyor musunuz zaten?"

"Bursunu nasıl kesmediler hala? Hastane yetmez okuldan da attıralım bu kevaşeyi."

Mola vermek için stajyerlerle beraber küçük bir odanın içerisinde, arkamdan konuşmalarını dinleyerek demlenmeye yüz tutan çayı sessizce bekliyordum. Okulda karşıma bile çıkmayan insanların ağız kokusunu çekiyor olmak benim için resmen büyük bir işkenceydi.

İnsanlar acımasızdı.

Okuldan gitmem için başıma gelen mobbingler yetmediği gibi üstüne hastanede benzer bir senaryoyla karşı karşıya kalma ihtimalim vardı.

Odanın kapısı yavaşça açıldı.

Edim.

Bu pisliğin burada ne işi vardı?

Sakin ol Güneş.

Bakışları direkt olarak koltukların üzerine yığılmış olup, hakkımda konuşan birkaç öğrenci üzerine dikiliverdi. Gözlerinde yatan anlamsız öfke beni korkutmaktan ziyade koltuğa oturan üç stajyeri korkutmuştu.

Ve bu bakış rahatsız ediyordu.

Hayır.

Bu bakıştan hoşlanmıyordum, altında yatan imayı biliyordum çünkü.

"Güneş." dedi kısık bir tonla bakışlarını onlardan zar zor ayırarak. Elimde tuttuğum bardağı masanın üzerine yavaşça bırakıp, yanıma yaklaşan adımlarını takip ettim.

KUZGUNİ ATEŞ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin