Bu bölümü yazarken duygusal bir şarkının eşlik etmesini istedim.Badem, Sen Ağlama
Herkese güzel okumalar dilerim canlarım.🌹
YİRMİNCİ BÖLÜM
O lanet şarkıyı duymayalı yıllar olmuştu, kadın acıyla gülümsedi içinde yatan çocukluğuna. Karşılaşmak için hazır değildi, hayat ansızın tokat gibi çarparak yere savurmuştu narin bedenini.
❄️
Evren Yıldırım'dan;
Boşluk.
Büyük bir boşluk.
Kıyamadığım hastane köşelerinde acıyla yatıyor, uyutuluyordu. Şimdi söyleyin bana, bu hastaneyi yakmamam için geçerli hangi bir sebep olabilirdi?
Güneş orada olmasaydı şu an burası yangın yeriydi.
Oynadığımız oyun daha meşakkatli bir hal alacaktı ve ben Güneş'in zarar görecek olma ihtimalinden endişe ediyordum. Benim yanımda ona bir şey olmazdı, olmasına da izin vermezdim ancak benim yanımda olmadığı her an tehlikeydi.
Kaldı ki şu an içerisinde bulunduğumuz hastanede yer alan Edim, Güneş'in hedef noktasıydı.
Ölüm yakındı.
Savaş yakındı.
Ve acı da, yakındı.
Odaya giren Yavuz Amca'ya çevirmedim başımı.
Çeviremedim.
Söz vermiştim ona.
Kızının gözünden düşecek tek bir yaşın sorumlusu, bendim.
Yanıma oturdu yavaşça.
Güneş'imin sakinleşebilmesi için yapmış oldukları iğnenin acısının bile hesabını ağır bir şekilde sorabilirdim. Kadınımın hissettiği ufak bir sinek ısırığı bile benim için tehditti.
"O iyi olacak." dedi kesin bir dille. Her konuda kötü ihtimali ilk göz önünde bulunduran adam, konu kızı olunca kötü tek bir toz bile kondurtmuyordu.
Acıyla dolan yüzümü yere eğdim.
Sevdiğim kadına bile bakamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZGUNİ ATEŞ (+18)
Novela JuvenilGüneş Karaca, eski sevgilisi Gurur Atahan'dan kurtulabilmek için sevgilisi olan çete lideriyle birlik içerisinde olur ancak başındaki bu kara bela, onun geçmişte ihanet etmesine sebep olur. Ailesiyle tehdit edip ortadan kaybolan eski sevgilisinin, s...