Çığlık!

452 27 30
                                    

Babür B - Balamir'im iyi misin?

Dedi endişeyle hattâ hepsi endişeyle ona bakıyordu çünkü hala telefon kulağında bekliyordu. Lâkin onu duymamış gibiydi, o anda omzuna dokunan Deniz hanımla irkilirken telefonu düşmekten son anda kurtarmıştı. Sonra da yerinden kalkmıştı, bunu görenlerse kaygıyla ona bakmıştı.

Karan B - Iyi misin oğlum? Deniz hanım niye aniden dokunuyorsunuz?

Deniz H - Ben birşey yapmadım!

Karan B - O âni dokunuşları sevmez, yapmayın! Balamir otur oğlum sorun yok, biz bizeyiz...

Dedi son kısmı onun gözlerine baka baka, o an kendine gelir gibi geri otururken ailenin korkuyla baktığını görmüştü. Ancak bunu takmadan sandalyesini Deniz hanımdan hafif uzaklaştırmıştı.

Babür B - Balamir'im iyi misin?

B - Evet.

Dedi kimseye bakmadan çünkü kadın teması ona biraz korku verirdi, bunun nedeniyse çocukluk tramvasıydı. Bunu bilmeyen anne tarafıysa çatık kaşlarla ona bakmıştı çünkü ne olduğunu anlamıyorlardı. Birkaç dk sonra Karan Bey'in sesiyle hepsi yemeğe devam etmişti, lakin aile büyükleri arada Balamir'e bakıyordu. Deniz hanımsa tam ekmek alacakken ondan tarafta ki elini kucağına indiren oğluyla kalbi teklemişti. Baya baya rahatsız olmuştu, Balamir ise hâlâ hazırda o temasın etkisindeydi. Bu yüzden de ona bile bakmıyordu, sadece önüne bakmıştı. O sırada diğer yanında oturan Ilyas ise bunu görünce iç çekip ona su koymaya başlamıştı. Sonra da suyu ona verip şunu söylemişti.

Ilyas - Su iç kömür gözlü!

Dedi şefkatle ona bakarak, Balamir ise öz abisi olan adama uyup onun koyduğu suyu içmeye başlamıştı. Deniz hanımın ufak dokunuşu onda tramvayı uyandırmıştı, hoş hastanede sarıldığında da öyle olmuştu. Bedeni kasılmıştı, tıpkı şuan ki gibi... Hazal hanım yani manevi annesi olan kadında dokununca arada böyle olurdu. Korku duyar, hemen savunma mekanizması ortaya çıkardı. Ya giderdi yada uzaklaşırdı.

-***

Yüzüne birkaç kez su çarpıp gözlerini aralamıştı,  nefesiyse oldukça hızlıydı. Iyi hissetmiyordu, o anda çalan lavabo kapısıyla hemen ardından Karan Bey'in sesi gelmişti.

Karan B - Gittiler, sakin ol canım.

B - Sakinleşemiyorum.

Dedi titreyen eliyle yeniden yüzüne su çarparak, Karan Bey ise içeri girip şunu söylemişti.

Karan B - Balamir ilacını almalısın yavrum.

B - Sadece sarılsak?

Karan B - Gel bakalım.

Diyince Balamir suyu kapatmış daha sonra da bir çocuk gibi ona sığınmıştı. Korku hissediyordu, yine aynı korku bedenini sarmış gibiydi. Karan Bey ise onu kendine çekip sıkıca sarmalamıştı.

Karan B - Tamam, korkma birşey yok! Hem o senin annen, sana zarar vermez .

B - Nefes alamıyorum.

Karan B - Yapma bunu, nefes al, bana yoğunlaş!

Dedi yavaş yavaş onun saçını severek, bunu tesadüfen duyan bir hizmetçiyse camları açmaya başlamıştı. Çok geçmeden de efendisinin ilacını almaya gitmişti.

B - Dokunmasın.

Karan B - Balamir'im sakinleş, nefesimi takip et canım. Hem o aşifte de öldü hattâ onu sen öldürdün, unuttun mu bebeğim?

Dedi şefkatli bir sesle, Balamir ise onun nefesiyle nefesini kontrol etmeye çalışarak yüzünü onun boynuna gömmüştü. Ama olmaz gibi dizleri titriyordu, Karan Bey ise onu sıkıca sarmalamıştı.

Bir Beden Üç Kişilik! ( Mafya Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin