Bölüm 2|

6.4K 74 75
                                    

BU GECE BAŞUCUMDA
Bölüm 2

Dudaklarıma sızan dudaklarını, ağzıma kabul etmek için yeltendiğim sırada elektrik yemiş gibi benden ayrıldı. Ben daha ne olduğunu anlayamadan, belimdeki ellerini çekip bir adım geriledi. "Çok özür dilerim ben, Leyla. Bir an...-" diye lafını tamamlamasına izin vermeden elimi ağzına koydum. Susup gözlerime baktığında konuştum. "Evet, öpüşe de biliriz. Problem değil. İki insan, nasıl normal olarak sevişiyorsa bizde öyle sevişeceğiz." dedim, bu yüzden geri çekildiğini düşünüyordum. Aksi olsa özür dilemezdi benden. Elimi tutup dudaklarından çektiğinde eş zamanlı olarak başını da salladı.

Çıkmasını beklemeden geceliğin ipini açtım. Yüzümde sinsi bir sırıtış, gözlerim aynadan baktığım adamdaydı. Ne yaptığımı izliyordu. Bakışlarımı tekrar önüme çevirip geceliğimi çözmeye başladığımda, Dinçer'in benim kolumdan tutup arkamdaki aynaya yaslaması da bir olmuştu. Ben ne yaptığını idrak edesiye çoktan sırtım aynaya yaslanmıştı. Önümde kalan ayna birden arkamda kaldı ve biz yüz yüze geldik. Tek eli belime dolandı, diğeriyse aynaya yaslandı. Başını iyice bana yaklaştırdı. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Aynı şekilde benim nefesimde ona. O yaklaştıkça içim heyecanla doldu. Göğsüm heyecanla kalkarken göğsüne çarptı. Dinçer'se sadece buna gülümsedi. Yüzü yüzüme yaklaştıkça yaklaştı. Sonunda yanağı yanağıma temas etti. Yanağı yanağımdayken, "Fazla cesaretlisin." dedim. Sesim, anın bıraktığı enerjiyle oldukça sakin ve sessiz çıkmıştı.

Bir şey demedi. Dudaklarıma uzandı ve öptü. Karşılık beklemeden yavaşça dudaklarımı yoğurmaya başladı. İçimde oluşan kıpırtıyla karşılık verdim. Öpüşüyorduk. Yavaş yavaş hızlanan öpüşmemiz Dinçer'in dudaklarını, dudaklarımdan çekmesiyle son bulmuştu. Dudaklarını dudaklarımdan ayırmıştı sadece. Öpüşmüyorduk ama dudaklarımız temas hâlindeydi ve vücudu, vücuduma yaslıydı. Dudak dudağaydık. Olduğumuz pozisyonu milim bozmadan konuştu. "Sen sevişelim demesen alabilir miydim bu cesareti?" deyip duvara yaslı olan elini çekerek çıktı kabinden.

O kabinden çıkmıştı ama bazı şeyler burada kalmıştı. Aramıza bir şey bırakıp gitmişti ve ben ne olduğunu anlamayacak kadar yabancıydım. Üstünde daha fazla durmadım, duramadım. Üstümdeki geceliği çıkarttım ve diğer iki geceliği de deneyip beğendikten sonra hızlıca elbisemi giyinip kabini terk ettim.

Çıktığımda önce kabine sonra da karşımdaki adama baktım. Beni izliyordu. Aşık diyeceğim, mümkün değil. Deli diyeceğim, o da değil. Görevli kızın varlığıyla sorgulamayı kesip elimdekileri kıza uzattım. Kız elimdekileri alıp bizden uzaklaştı. Aramızda onca mesafe varken hiçbir şey yok gibiydi. O kadar garipti ki bu, çözemiyordum. Her defasında oluşan bu durumdan rahatsız değildim ama anlayamıyordum. Algılayamıyordum. 

Mağazadan ben gecelikleri denedikten sonra çıkmıştık. Dinçer'in evine gelmiştik. Yolda Dinçer bir isteyip istemediğimi sordu ben de özellikle bir şey istemediğimi söyledim. Markete uğrayıp eve geçtik. Ev dediğime bakmayın, beyefendi rezidansta oturuyordu. Yani sanırım. Zira burası kendi evine pek benzemiyor gibiydi. Bir evde olması gereken çoğu şeyin olmaması bunu düşünmemi sağlamıştı tabii. Belki de yanılıyordum. Kızım sana ne? Sanki adamın evinde kalacaksın. Bak bunlar hep meslek deformasyonu. 

Eve koyu tonlar hakimdi. Salon ve mutfak birleşikti. Koridorun sonunda salon solda, mutfak solda kalıyordu. Mutfaktan sonra gelen iki kapı vardı. Salonun diğer tarafındaysa üç kapı gözüküyordu. Dinçer, evi incelediğimi fark etmiş olacak ki mutfaktan çıkıp bana doğru yöneldi, "Gel sana evi tanıtayım." dedi. Başımı olumlu anlamda salladığımda sağ tarafa adımladı.

Bu Gece Başucumda +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin