47.

16 3 0
                                    

" Ne yapıyorsun hayatım?" Baekhyun içeriden koşturarak yanıma gelip yanağımdan bir defa öptükten sonra oturdu. Canım sıkkın, bahçede oturmuş neredeyse tamamlanan evimi izliyordum yine. 

" Bunlar ne zaman gidecek Baekhyun?" evin arasındaki kısa çitlerden Baekhyun'un daha önce tanıdığım diyerek ev için anlaştığı ve benim istemediğim kadın gülerek el salladı. Nasıl olduysa kadın bir şekilde evimizin yapımına tekrar dahil olmuştu ve Baekhyun bana bunu geç söylediği için günlerdir kavga ediyorduk.

" Sevgilim yapma böyle daha kaç kere konuşacağız?" kadına gülümseyip el salladı bir yandan. İçimi sıkan nefesi dışarı bırakıp oturduğum yerde kaydım ve Baekhhyun'dan uzağa oturdum.

" Defol Baekhyun." bir cevap vermedi de yerinden kıpırdamadı da. Sessizce evin içine girip çıkan işçileri izliyorduk. Sözde arkadaşı olan hanımefendi Sieun el işaretiyle Baekhyun'u çağırdı. Uslu bir çocuk gibi yerinden kalkıp kadının yanına giderken içimden yükselen öfkeye engel olamadım. Elimdeki plastik şişeyi Baekhyun'a fırlattım. Şişe sırtına çarpıp yere düştü ve Baekhyun olduğu yerde durup birkaç saniye bekledi. Ben yaptığıma pişman olmuşken o sakinleşmek için nefes alıp veriyordu. 

" Baekhyun! Gelsene şuna bir bak haydi!" Sieun bağırıp eliyle gelmesi için işaret etmeye devam edince Baekhyun olduğu yerde silkelendi ve hızlı adımlarla çiti geçip Sieun'un yanına gitti. Az önce ona vurduğum için pişmanken şimdi pişmanlığım silinmiş ve yine öfkeyle dolmuştum.

" Gerizekalı!" söylenip içeri dönmek için tutunarak kalktım. Gözlerim orada eve yürüyordum ama adımlarım geri geri gidiyordu. Baekhyun'un bu tarafa doğru baktığını görünce saklanma isteği duydum. Beni görememişti, gözleriyle etrafı arıyordu ama birden Sieun koluna girip çekiştirmeye başlayınca dikkati dağıldı. 

" Eşya seçimini de bana bırakmalısın Baekhyun. Ne kadar harika olduğumu görünce şaşıracaksın, her konuda hem de." gülüşü flört ettiğini açıkça gösterirken daha fazla saklanamadım. Kocaman olmuş karnımla oraya nasıl koşturdum bilmiyorum. O kadar hızlıydım ki Baekhyun'un diğer kolunu yakalayıp çektiğimde dengesini kaybetti bir anlığına.

" Taeyeon?"

" Ne oluyor ya?" aynı anda verdikleri tepkilerden dikkatimi çeken yalnızca Sieun'un şaşkın suratı oldu. Bir şekilde üzerine saldırabilmek için bahane arıyordum. 

" Kocamı alıyorum ne bir sorun mu var?" fazlasıyla saldırgan bir tavır takınıyor olsam da engel olamıyordum. Hatta bir adım atıp üzerine doğru gidiyordum ama Baekhyun önümde durup kollarımdan tutarak bana sarılmış, durdurmuştu.

" Canım sakin ol, yorgun musun sen? Hadi eve girelim dinlenelim. Sieun, ararım sonra seni kusura bakma." ağzımı açıp konuşmama müsaade etmeden beni eve götürdü. Ellerinden kurtulup odaya giderken estirdiğim öfke rüzgarları annemi mutfaktan çıkartmıştı.

" Ne oldu Taeyeon? " yüzüne bakıp cevap vermeden kendimi odaya attım ve kapıyı da ergen çocuklar gibi sertçe çarparak kapadım. Bilinçsiz ergen hareketlerim beni bir iki dakika sonra utandıracaktı biliyordum.

" Neden kızdı bu yine?" annemin kapıdan sesini duydum ve hemen ardından Baekhyun odaya girdi. Aynanın önünde dikilmiş elime krem sürüyormuş ve onunla ilgilenmiyormuş gibi davranıyordum.

" Çocuk gibi davranmasan artık Taeyeon."

" Ne dedin sen?" kendime engel olamıyordum. İçimden durmak için uyarılar yükseltiyordum ama beynim de dudaklarım da sadece öfkeyle yönetiliyordu. Saf bir öfke gözlerimi kapamıştı. Kızgınlığımın sebebinden de tam olarak emin değildim. Neden? Sadece Sieun'u kıskanmam mıydı sorun? 

" Anlıyorum kızgınsın duyguların değişken ama biraz da beni düşünsen? Seni mutlu etmek için ne kadar çok çabaladığımı niye görmüyorsun? Beni birazcık olsun sevdiğine emin misin? Günlerdir tek yaptığın kavga edip beni kovmak." 

" Çık dışarı." gözlerim dolmaya başlamıştı. Baekhyun'un haklı olduğunu bildiğimden yanıyordu gözlerim.

" Yine mi? Gerçekten istediğin bu mu yani? Bir daha bana git dersen Taeyeon sana geri dönmem." 

" İyi. Git geri de gelme tamam mı? Defol."  yüzündeki ifade canımı acıtıyordu. Öfkemin önüne geçebilen tek şey onu üzgün görmekti. Elimi uzatıp kolunu yakaladım, gitme diyecektim. Özür dileyecektim ve söylediğim her şeyi geri almak için yalvaracaktım. 

" Peki." kolunu elimden kurtarıp odadan çıktı. O kadar hızlı davranmıştı ki ceketini alıp arabanın anahtarıyla evden çıkarken arkasından gitmeye vaktim olmamıştı. Kalbim hızla çarpıyor ve tüm vücudum alevler içinde yanıyordu. Odanın kapısında kalakalmıştım.

" Taeyeon? Kızım iyi misin ne oluyor? Nereye gitti Baekhyun?" annem yanıma geldi. Onun yanımda olduğunu hisseden bedenim kendini bırakıvermişti sanki. Panikle koluma girip beni yatağa kadar götürüp oturttu. Babam annemin panikle attığı çığlığı duyup odaya koşturmuştu.

" Anne geri getir Baekhyun'u. Git yetiş ona geri getir anne." annemin koluna tutundum. Giderken yüzündeki hayal kırıklığı gözlerimin önündeydi. Tüm vücudumda hissettiğim çaresizlik çok canımı yakar olmuştu.

" Nereye gitti Baekhyun?"

" Ne bileyim git bul şu çocuğu kızın halini görmüyor musun?" annem babama kızınca babam hızlıca evden çıktı. Annemin kolunu çekiştirip bir şeyler yapması için yalvaran gözlerimdeki yaşları tutmaya çalıştım önce. 

" Kuzum sakin ol baban gitti gelirler birazdan beraber.. Ne oldu söyle sen bana."

" Kovdum onu." annem günlerdir ettiğimiz kavgaları biliyor ama bir şey söylemiyordu. Şaşırtıcı bir şekilde hiçbirine karışmamış, tek kelime etmemişti. Belki de haksız olanın ben olduğumu bildiği için, beni kendince korumak için böyle yapıyordu. 

" Tamam, sakin ol ağlama." saçlarımı okşuyordu. Bana şefkat göstermesi yaptığım hatayı daha çok yüzüme vurmaktan başka bir işe yaramıyordu. Aynı zamanda başka bir ben yaşıyordu ve diğer ben Baekhyun'u çok sevmesine rağmen canını yakmaktan çekinmiyordu. Bunu hak ettiğini düşünüyor ve durmuyordu. Diğer ben ise pişmanlığı yaşayan taraftı. Dakikalar sonra kapı sesini duyunca zorla da olsa yerimden kalkıp odadan çıktım. Babam yalnız dönmüştü.

" Nerede?"

" Bulamadım kızım. Araba yok telefonu da kapalıydı." beynimde yankılanan sesler Baekhyun'un geri dönmeyeceğini bağırıyordu. Gitti ve geri dönmeyecek. Sonsuza kadar kaybettin onu. Sonunda hak ettiğini buldun. Artık yaptıklarınla yalnızsın, cezanı çekme vaktin geldi.


Bölüm Sonu.





Küçük GençHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin