06[tw]

453 50 128
                                    

[[TW!!! TETİKLEYİCİ UNSURLAR İÇERİR! RAHATSIZ OLANLAR LÜTFEN OKUMAYIN!]]

Bakugou'nun ajansında toplanan kahramanlar, İzuku'nun attığı konum bilgilerini navigasyonlarda saptayamamışlardı. Harıl harıl çalışan kahramanlar yine aynı sonuca varıp, ekran hata verirken Bakugou kafayı yemek üzereydi. Nasıl bu ihtimali düşünmeden sevinip, kendini umutlandırırdı ki? İzuku'nun mesajının üstünden üstelik tam tamına beş gün geçmişti. Orada ne haldeydi? Ona ne yapıyorlardı? Bu sorular beynini öyle çok dolduruyordu ki kafayı yemek üzereydi.

Aşağı inip hala konum arayan kahramanlardan birine yanaştı. "Hala bulamadınız mı?" Kahraman başını salladı. "Bir quirk tarafından, ya da bir büyü tarafından gizlenen bir konumu bulmak kolay değildir. Zayıf bir yön bulup bariyeri yıkmaya çalışıyoruz." Bakugou iç çekti. Omzuna vurup yanından ayrıldı adamın. Beş günde çökmüştü. Göz altları uykusuzluktan mosmordu. Kılcal damarları gözünü kanlandırmış, kıpkırmızı yapmıştı. Çalışırken taktığı dinlendirici gözlükleri de gözünden çıkarmadığı için burnunda birkaç siyah nokta çıkmış, stresten birkaç tane ufak sivilce oluşmuştu yüzünde. Ki o bunu umursamıyordu. Tek derdi İzuku'yu bulmaktı.

İida onlarla beraberdi. Gece gündüz çalışıyor, karısını ve çocuğunu çok az görüyordu. O da endişeliydi. Korkuyordu. Ochaco'nunda ondan farklı bir yanı yoktu. İzuku'yu hepsi çok seviyordu. Shinso ise kafayı yemek üzereydi. Kardeşi gibi sevdiği çocuk kaçırılmıştı, bu durum kimse için kolay değildi. En çokta İzuku için.

***

Elleri duvara bağlanmıştı İzuku'nun yine. Yerde oturuyor, yer yer siyah lekelerin olduğu kirli yüzünü ovuyordu. Başı çatlıyordu. En son konum attıktan sonra cep telefonunu yatağın altına gizlemişti. Ceketini illa çıkarttırırlardı çünkü. Dabi ve Toga ona sadece yemek getir götür, pansuman falan yapmak için odaya giriyorlardı. Shigaraki ise dövmek için. Yılların acısını çıkarıyor gibiydi. En son vurduğu karnıyla tüm midesini boşaltmıştı yine. Beş günde kim bilir kaç kilo vermişti.

Odanın kapısı tıklandı. Gelen Dabi'ydi. Ellerinde yine pansuman malzemelerinin olduğu çanta vardı. Yanına oturup ıslak bir bez aldı. Ağzından akmış kanları temizledi, sonra burnunu ve kurumuş gözyaşlarını. Yaralarına tentürdiyot ile pansuman yaptıktan sonra hemen kapatmıştı açık yerleri. İzuku perişan haldeydi. Kilo verdiğinden yüzü kaşık kadar kalmıştı. Gözleri çok kötüydü. Kirlenmişti. Saçları birbirine girmişti. Dabi işini hallettikten sonra demirleri çıkarıp İzuku'yu yerden kaldırdı yavaşça. Ardından yatağa yatırdı.

İzuku tam birşey diyecekti ki Dabi hızla odadan çıktı ve lafları ağzına tıktı İzuku'nun. İletişimsizlikten kafayı yiyecekti. Yine de sesini çıkarmadı. Buradan kurtulacağını biliyordu çünkü. Ve tam tamına iki günü kalmıştı. Yorgunluktan perişan haldeydi. Onlar gittikten sonra telefonu yatağın altından çıkarıp Katsuki'ye yazdı.

______________________

İzuku
Size konum atalı beş gün oldu
Neden hala gelmediniz

Katsuki
Bir quirk yüzünden konum navigasyonlarda cikmiyor
Bu yüzden gelemiyoruz
Ve ben kafayı yemek üzereyim
Peki sen
İyi misin

İzuku
Merak etmeyin
Ben iyiyim
Katsuki

Katsuki
Efendim

İzuku
Beni kurtaracağını biliyorum
Kendini zorlama lutfen

Katsuki
Umarım İzuku'm
Umarım
Senden birşey isteyeceğim

doktor civanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin