17

179 25 23
                                    

Sabah olduğunda İzuku hızla mutfağa inmiş ve kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Daha bugün düğün için olan işleri halledeceklerdi. Ah, bir de şu Kira denilen kişiden gelen e-posta vardı. Kesinlikle konusunu açacaktı kahvaltıda.

Önündeki salatalıkları doğrarken beline sarılan kollarla irkildi. Aiko kucağında yanına gelen sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu. Ardından Aiko'yu da öperek "Günaydın." dedi. Katsuki uykulu sesiyle "Sana da güzelim." dedi. Ardından Katsuki Aiko'yu sandalyesine oturttu ve İzuku'ya yardım etmeye başladı. "Bugün işimiz çok, kahvaltıdan sonra hazırlanalım. İlk önce Aiko'yu Denki ve Shinso'ya bırakacağız, ardından işlerimizi hallederiz. Dönüşte de Aiko'yu alırız." Katsuki başını salladı ve hazırladığı şeyleri masaya koydu.

Masaya oturduklarında bir süre ses çıkmadı. Aiko olduğu yerde uyuklayıp duruyordu zaten. "Aşkım," dedi İzuku. "Efendim hayatım?"

"Bana bir e-posta geldi-" Katsuki kaşlarını çattı hemen. "Sana demedim mi açma bakma diye?" İzuku hızla ellerini salladı. "Hayır, hayır! Bizi destekleyen birindendi. Ki diğerlerini umursamıyorum bile. Adından yola çıkarak bir kız olduğunu düşünüyorum. Kira, galiba. Özgünlüğü tüp bebekmiş. İki kişinin genlerini birleştirip bebek oluşturuyormuş. Bize de teklif etti." Katsuki yine kaşlarını çattı. "Hiç güvenilir gelmedi." İzuku başını salladı. "Ama ihtimali çok güzel. Şans versek ya?" Katsuki çatalını bıraktı. "Bir ara görüşme ayarlayalım o zaman. Detayları öğreniriz." İzuku sevinçle Katsuki'ye sarıldı.

Katsuki normalde böyle birşeye asla izin vermezdi lakin İzuku'ya da asla kıyamıyordu. Hem, kendi genlerini taşıyan bir çocuk...ah, hayali bile güzeldi. O da bir şans vermek istemişti. Aiko'da küçüktü ama hemen olacak diye birşey yoktu tabii. Kızla birkaç sene sonra da iletişime geçebilirlerdi.

Kahvaltıdan sonra bulaşıkları halledip hazırlanmaya başlamışlardı. İzuku hazırlanıp Aiko için bir çanta ve yapılacaklar listesi hazırladı. Katsuki'de hazır olduğunda evden çıkıp Denki'nin evine gittiler. Shinso'da oradaydı zaten. Aiko bir süre sıkıntı çıkarıp ayrılmak istemese bile onunda yorulmasını istemiyorlardı. Ki bir süre sonra Shinso'ya alışmıştı. Oradan çıkarak bir AVM'ye gittiler. Birkaç mağaza dolaştıktan sonra yavaş yavaş milletin dikkatini çekmeye başlamışlardı. Birileri çekip internete koymuştu, boş olan AVM bir anda kalabalıklaşmıştı.

Şimdi ise düğün alışverişinde eksik olan şey yüzüktü. Alyans bakacaklardı. Kuyumcuya girdiklerinde çalışan onları güler yüzle karşılayıp yüzükleri göstermeye başladı. Eğlenerek yüzük bakıyorlardı lakin bu çok uzun sürmedi. AVM'nin içinde dükkana doğru bağırarak "Biz burada ibneleri istemiyoruz!" demişti. Katsuki adama cevap vermek için çıkmıştı ki başka birinin sesini duydu. "O zaman sen koru ülkeyi orospu çocuğu!" Laf atan adam sessiz kalarak önüne baktı ve yürümeye devam etti.

Karşılık veren kızsa hemen Katsuki'nin dibinde bitmişti. "Bizi savunduğun için teşekkürler." dedi nazikçe gülümseyerek. "Rica ederim. Birşey sorabilir miyim?" diyen kıza başını salladı. "Bay Midoriya sizinle mi?"

"Evet, içeride." Kuyumcuya ilerleyen kıza şaşkınca baktı ardından. Kızı takip ederek içeri girdi. Kız İzuku'nun elini sıkarak kendini tanıttı. "Selam, ben Kira." İzuku şaşırarak kıza baktı. "Ah, tanıştığıma memnun oldum." Kız güldü ve yanaklarını sıktı. "Oy ne şeker şeysin sen." Katsuki sinirli gözlerle kıza baktığında kız "Özür dilerim abi, büyüksün." diyerek ellerini çekti.

Kuyumcudaki işlerini halledene kadar Kira yanlarından gitmemişti. Oradan çıkıp bir kafeye oturmuşlardı. "Sanıyorum ki onunda haberi var özgünlüğümden?" İzuku başını salladı. "Birkaç güne iletişime geçip detaylı konuşalım diyorduk bizde." Kira ellerini birbirine vurdu. "Harika bir denk geliş bu o zaman." İçeceğinden bir yudum aldı. "Ne öğrenmek istiyorsunuz?"

"Herşeyi."

"Pekala. Özgünlüğümle iki insanın genlerini birleştirerek bir bebek yapabiliyorum. Yeni doğan olmuyor elbette, dört aylık falan oluyor. Bir de bu birkaç yıl alabiliyor. Ne kadar süreceğini ben bilemiyorum. Umarım anlayışla karşılarsınız." İzuku ve Katsuki birbirine baktı. "Şu an istemiyorduk zaten. Çünkü Aiko daha küçük." Kira başını salladı. "Düğünden sonra mı başlayalım?" Katsuki başını salladı. "Öyle yapalım."

***

Eve geldiklerinde İzuku Aiko'ya mamasını yedirmiş, ardından banyo yaptırmıştı. Aşağı indiğinde Katsuki kitap okuyordu. Yanına oturdu ve yanağından öptü onun. "Düğün için Fransa'ya biraz erken gitmeliyiz sanırım." Katsuki ona baktı. "Neden?"

"İnternetten bakmayı istemiyorum düğün salonunu. Gidip orada kendimiz bakalım." İzuku'nun dudaklarına buse bıraktı. Bir kere daha, alnına da. "Tamam güzelim. İki güne uçak biletini ayarlayalım, otelle birlikte. Sadece biz bize olacağız zaten. Yeminleri ettikten sonra küçük bir organizasyon yaparız kendi aramızda." İzuku sarıldı sevgilisine.

Birkaç ayda herşeyi olmuştu bu iki güzel insan. Aiko ve Katsuki ailesi olmuştu onun. Şu zamana kadar sadece arkadaşları vardı ama artık bir aileye sahipti. Arkadaşları ile birlikte kocaman bir aileye hemde. Bu mutluluğun bozulmamasını umdu.

_____________________

Birkaç bölümdür kısa yazıyorum biliyorum ama bu yaz gerçekten çok yoruldum. Uykulu uykulu yazıyorum umarım hata falan yoktur hxkdhdkd

Okuduğunuz, yorum yaptığınız ve oy verdiğiniz için teşekkür ederim. Sizleri çok ama çoooookkkk kocaman seviyorum ve öptümmm 😘😘💓

doktor civanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin