18

189 21 22
                                    

İzuku, Shinso, Ojiro, Hagakure, Shoto, Kirishima, Denki ve Katsuki şu an uçaktaydılar. Yanlarında iki yeni kişi daha vardı. Hagakure bir hafta önce doğum yapmıştı. Gece bir panikle hastaneye gitmiş, gidene kadarda Hagakure'nin hakaretlerini dinlemişlerdi.

Bir de tanıştıkları Kira vardı. Onlara edeceği yardım ikisi içinde çok güzel birşey olduğundan çağırmaları gerektiğini düşünmüştü İzuku. Uzun bir yolculuk olacaktı. Maalesef. Uzun yolculukları hiç sevmezdi o. Yorucu gelirdi.

***

Nihayet on dört saatin sonunda indiklerinde hepsi yönünü şaşırmıştı. Uçakta business classta olsalar bile rahat edememişlerdi. İner inmez bir araba kiralamış, otele doğru yola koyulmuşlardı. Otel, göl kenarı bir yerdeydi. Geçtikleri hoş sokaklar hepsini büyülüyordu. Kısa sürede otelin önüne geldiklerinde Katsuki arabayı valeye vermişti. Ardından İzuku ve Aiko'nun bavulunu alarak içeri girmişlerdi. Bavulları görevliye verdikten sonra resepsiyonda oda kartlarını alan İzuku'nun yanına gitmişti.

İzuku, görevliden kartları aldıktan sonra dağıttı herkese. "Shinso ve Denki, Kirishima ve Mina, Ojiro, Hagakure ve Rea, Kira ve Shoto tek kalıyor." Hepsine kartları verdikten sonra Katsuki'nin yanına gelip elini tuttu. "Ve bizde birlikte kalıyoruz." Birlikte odaya çıktıktan sonra valizleri bir köşeye bırakıp yatağa uzandılar. O kadar yorgunlardı ki, hemen uykuya dalmışlardı.

Akşama doğru uyanıp üstlerine daha rahat birşey geçirmişlerdi. Ardından aşağı inip otelin restoranında yemek yediler. Bu süre zarfında Aiko sürekli yürümek istemişti. Paytak adımlarla onların önünde ilerliyor herkesin dikkatini çekiyordu. Çok tatlı birşeydi bu. Tabii dikkat çekerdi.

Yemekten sonra göl kenarına gitmeye karar vermişlerdi. Havalar hala sıcaktı bu yüzden Aiko'ya hırka almamıştı İzuku. Katsuki ile el ele tutmuş, önlerinde ördekleri takip eden bebeklerini izliyorlardı. Ay, bu gece daha bir güzeldi sanki. Işığı yüzlerine vuruyordu. Ay ışığında zümrüt gözler olabilecekmiş gibi çok daha güzel gözüküyorlardı. Bu da Katsuki'nin bakmaya doyamamasına sebebiyet veriyordu.

"Ay bu gece çok güzel değil mi?" dedi sarışın. Ağzından bir anda çıkıvermişti sözcükler. İzuku güldü. "Hayır," dedi. Katsuki kaşlarını çattı. İzuku sevgilisinin yanağına bir öpücük kondurdu. "Sen daha parlak ve çok daha güzelsin." Ardından bir tane de dudağına.

Gece odaya geri döndüklerinde Aiko ördeklerle oynadığı için yorulmuştu bayağı. Zorluk çıkarmadan uykuya dalmıştı hemencecik. İzuku'da üstüne şort ve sıfır kol geçirmiş, oğlunun yanına uzanmıştı. Kahverengi tutamları okşuyordu. Tüy kadar hafifti dokunuşları. Katsuki'de yanlarına uzanıp ikisine de hafif birer öpücük kondurdu ve "Hadi uyuyalım. Yarın nikah var." dedi. İzuku başını salladı ve ışığı kapattı.

***

"Katsuki ben çiçeğimi bulamıyorum!" Otel odasındaki panik ortamı gerekecek cinstendi. "Aiko'nun çantasına atmıştım ben!"

"Hah, tamam buldum!" Bu seferde Katsuki seslenmişti. "Aiko'nun takımı nerde!?" İzuku bavulunu karıştırdı ve takımı çıkardı. İlk önce yatırdı onu ve altındaki bezi değiştirdi. Tuvalet eğitimi vermek istiyordu ama şu sıralar değildi. Takımı giydirirken "Daha kuaföre gidilecek, diğerleri hazır mı!?" Katsuki banyodan kafasını uzatıp salladı. "Hazırlar. Bizi bekliyorlar."

"Biz hazırız, sen?" Katsuki de ceketini düzelterek çıktı banyodan. "Bende, hadi gidelim." Odadan çıkarak aşağı indiklerinde girişte diğerlerini gördüler. "Nerdesiniz ya!? Sanki biz evleneceğiz!" Katsuki elinde küçük patlamalar yaparak sarı saçlı gencin üzerine yürüdü. "Kolay mı lan?" dedi. "Neyse hadi kuaföre gidelim. Ordan kiliseye geçeceğiz. Bu arada Kira kilisedeki hazırlıkları kontrol etmeye gitti."

"E saç?"

"Kendisi yapmış." Otelden çıktıktan sonra hızla kuaföre gitmiş, sırayla saçlarını halletmişlerdi. Oradan ücreti ödeyerek çıkmış ve kiliseye geçmişlerdi. Sayıları kadar sandalye vardı zaten. Aiko'yu Shoto'nun kucağına vererek İzuku ve Katsuki bekleme odasına gitmişlerdi. Shoto kucağına verilen bebekle ne yapacağını bilememiş, saçlarını okşamaya başlamıştı.

En sonunda rahipte geldiğinde tek eksik şey damatlardı. İkisini de yanına çağırdı ve geldiklerinde yemin etmelerini istedi. İlk Katsuki etti. "Hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde, yoksullukta ve bollukta, ölüm bizi ayırana kadar seni seveceğime yemin ederim." İzuku parlayan kırmızı gözlerde kayboldu bir süre. İçindeki heyecan yüzünden derin bir nefes aldı. Aynı yemini o da etti.

Artık evlilerdi. Birbirlerine iyi birer eş olmak üzere yemin etmişlerdi. Aile olmuşlardı en önemlisi. Japonya'ya döner dönmez Aiko'nun soyadını değiştirmek içinde işlemlere başlayacaklardı. Soyadı hala aynıydı. Bakugou yapacaklardı ki, ileriki yıllarda kendini yabancı hissetmesindi.

Yeminler edildikten sonra oradan ayrılmış otel odasına dönerek bir nevi after party için hazırlanmışlardı. Hagakure gelmeyecekti. Aiko'yu da ona bırakacaklardı. İki bebekle zorlanır diye de Ojiro eşine destek amaçlı onunla kalacaktı.

Herkes çıkıp bir bara kendilerini attıklarında gecenin geç saatlerine kadar deli gibi eğlenmişlerdi. Önceden seviştikleri için şu an sevişmeye gerek duymamıştı ikili. Sabahlara kadar dans etmeyi tercih etmişlerdi. İkisi de bu durumdan şikayetçi değildi zaten. Birbirleriyle cehenneme bile giderlerdi. Yeter ki ikisi bir arada olsun...cehennem bile cennet olurdu aşıklar için...

______________

Napsam kaos mu çıkarsam BDKDBFKDBJFDN hehehehehehe

Buraya fotoğraf bırakmak isterdim damatlıklar falan filan ama SOKTUGUMUN UYGULAMASİ kabul etmiyo kaydetmiyo kiiii😭😭😭😭

İzuku beyaz katsuki siyah giydi diye düşünün klasik işte 🙏🏻

Umarım beğenmişsinizdir. Okuduğunuz, yorum yaptığınız ve oy verdiğiniz için teşekkür ederim asklarimmm.. sizleri çok ama çoooookkkk kocaman seviyorum ve öptümmm 😘💕

doktor civanımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin