20 | "Biz de onlar gibi oynayacağız."

586 74 91
                                    

nexushi bildirimlerim random ficlerimi okudugu icin kendisiyle dolu su an beni mutlus bi insan yaptigi icin bu bölüm ona<3
xo

Minho iki ayağını masanın üzerine uzatmış, elindeki kartlarla oynuyordu.

Pek aydınlık sayılmayan bir depoya gelmişlerdi. Gemi fazla açık hedef olduğu için Minho istemişti orayı bulmalarını. Kimsenin dikkatini çekmeyecek bir yer, bu şekilde söylemişti. Kasabanın merkezi yerlerinden birinde bulunmasına karşın bu depo da öyle silik bir konumda gizlenmişti ki eğer bilen biri yönlendirmezse orayı bulmak mümkün değildi. Üstelik ne sizin sesiniz dışarı çıkardı ne dışarının sesi içeri gelirdi.

Minho'nun tam istediği gibi bir yerdi kısacası.

Ondan yaklaşık yarım saat önce toplanmış olan ekibi de etrafındaydı. Bazısı varillerin üzerinde, bazısı masaların etrafına dizilmiş sandalyelerde, bazısı ayaktaydı. Hepsi Minho'ya dönük duruyordu. Minho'nun dikkati yalnızca kartlarındaydı.

"Bu sefer onları hiç beklemedikleri bir yerden vuracağım."

Elindeki kartları karıştırmaya devam ederken söyledi Minho, yüzünde başkalarını korkutacak bir ciddiyet ve hırs vardı. Uzamaya yüz tutmuş saçları gözlerinin önüne düşmüştü hafiften, görüşünü rahatsız etmiyordu yine de. Papağanlarından biri omzuna konmuştu ve sanki anlıyormuş gibi ne yaptığını izliyordu diğer herkesle birlikte.

"Neye uğradıklarını şaşıracaklar," elindeki kartlardan iki tanesini çevik hareketlerle çekti ve önüne dizdi devam ederken sözlerine, "Ve kiminle uğraştıklarını hatırlatacağım onlara."

Bakışı çok ani bir hareketle kalktı bunun üzerine, hiç oyalanmadan Wonho ile göz göze gelmişti.

"Fabrikadakilerle konuştun, değil mi?"

"Evet," dedi Wonho oyalanmadan. "Küçük ziyaretimizden kimsenin haberi olmayacak."

"Güzel." Minho gülümsemişti söylerken.

Masada maça kartlarından 6 numara ve papaz diziliydi. Sanki yerini ezbere biliyormuş gibi emin bir şekilde yeni bir kart çekti Minho, masaya koymadan önce de söylemişti.

"Planladıkları hiçbir şeyin bozulmasını istemem. Çünkü onları kendi oyunuyla vuracağım."

Kartların sonuna as maça eklenmişti. En değerli kart olarak as her eli alabilirdi, tabii, ortaya bir koz kartı eklenmezse.

Minho bir kart daha çekti. Bakışları bu defa desteden ayrıldığında Hyunjin onunla göz göze gelen kişi olmayı asla beklemiyordu.

"Batak oynamayı biliyor musun, Hyunjin?"

Genç çocuk başını onaylarcasına sallamakla yetindi. Masadaki ayaklarını indirmişti Minho. Masaya doğru eğildi ve Hyunjin yüzü onunkine yaklaştıkça gerildiğini hissetti. Masanın üzerindeki ışık Minho'nun tam üzerine düşüyor, yüzünü çok daha korkunç gösteriyordu.

"Oyunun gidişatını görüyorsun, değil mi?"

Hyunjin masadaki kartlara göz ucuyla bir bakış attı. As destedeki en büyük karttı ve aynı desen oynandığı sürece mutlaka kazanırdı, as garanti el demekti. Bunların farkında olarak başını salladı Hyunjin.

Minho bunun üzerine elindeki kartı ona çevirmişti, başının hemen yanında tutuyordu.

"As oynadılar ve kazanacaklarına eminler. Ama ben koz kartı oynayacağım."

Hyunjin içinde nedensiz bir tedirginlik hissederken Minho'yla göz göze geldi.

"Koz kartımız ne peki?"

Wildfire [ minsung & changjin ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin