10- O kim?

1.9K 277 473
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keyifli okumalar.

Umarım yorum bırakmayı unutmazsınız.

.

.

.





Bir Hafta Sonra

Jimin elindeki bezle tezgahın üstünü silerken bir haftadır olduğu gibi dalgın ve mutsuzdu.

Jungkook bir hafta boyunca buraya sadece iki gün uğramış ve o günlerde de Jimin'in suratına hiç bakmamıştı.

Jimin elbette bu duruma üzülmüştü ama sesini çıkaramamıştı.

Jungkook'u öpen kendisiydi. Evet karşılık almıştı. Hatta baya büyük ve derin bir karşılık almıştı ama Jungkook gibi biri için öpüşmenin çok önemli olduğunu düşünmüyordu.

Ayrıca sürekli benden uzak dur, yaklaşma demesine rağmen sürekli yaklaşan ve kendini ona iten taraf Jimin oluyordu.

Bu yüzden ona hesap sormaya hakkı olduğunu düşünmüyordu.

Yine de üzgündü. O geceden sonra hala onun dokunuşlarını vücudunda ve dudaklarında hissediyordu.

Öyle ki o günden sonra dudakları morardığı için dışarı çıkarken dudaklarına kapatıcı sürmek zorunda bile kalmıştı.

"Pişt, yine daldın gittin." Yoongi elindeki tepsiyi tezgaha bırakıp kalçasını yaslarken konuştuğunda Jimin bakışlarını elindeki bezden çekip dağılan düşünceleriyle birlikte ona döndü.

"Yorgunum biraz."

"O günden sonra ne olduysa oldu sana. Hala bir şey anlatmıyorsun, kırılıyorum bak." Yoongi tehditvari bir şekilde konuşsa da ciddi olmadığını biliyordu Jimin.

"Bay Jeon'dan azar yedim. Sanırım sınırını bilmeden fazla yakın davrandım ona." Evet, şimdilik en güzel ve akla yatan açıklama buydu.

"Üzme kendini. O adam kendi kardeşine bile mesafeli davranıyor." Yoongi elini arkadaşının omzuna atıp sıktığında Jimin buruk ama içten bir gülümseme sundu ona. "Kafama takılıyor sadece. Üzüldüğümden değil."

red [Askıda]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin