red [Askıda]

8- Sadece izin ver

Jungkook ve Bam gittikten sonra Jimin her ne kadar uykusu olsa bile uyuyamamıştı.

Çünkü Jungkook'un ona dediği şeyi yapmakla meşguldü.

Elinde tuttuğu siyah tişörte bakarak yatağında uzanırken Jungkook'u düşünüyordu.

Daha önce bir erkekten etkilenmediğine emindi.

Şu an ise bir erkeğe karşı ne hissettiğini sorgulama kısmına geçiş yapmıştı.

Hayatına giren eşcinsel arkadaşları olmuştu elbette. Hiçbir zaman böyle şeylere kapalı bir insan olmamıştı Jimin. Sadece kendisini böyle bir durumun içinde hayal etmediği için ne yapacağını şaşırmıştı.

Derin bir iç çekerek elindeki tişörtü yanına bıraktı ve uzanıp komodinden telefonunu aldı.

Taehyung'u arayacaktı çünkü kendisine yardımcı olabilecek tek kişinin o olduğunu biliyordu.

Birkaç saniye çalan telefonun ardından "Alo?" diyerek uykulu sesiyle açmıştı telefonu Taehyung.

"Uyandırdım mı?"

"Yani, evet. Önemli bir şey mi?"

"Yani, evet." Dudaklarını gerginlikten kemirmeye başlamıştı Jimin.

"N'oldu?"

"Ben sana patronumu anlatıyordum ya hep." Jimin her gün eve geldikten sonra uyumadan önce gün içinde ne yaşadıysa Taehyung'a ses kaydını atıyordu ve birlikte kritik yapıyorlardı. Tabii aynısını arkadaşı da yapıyordu.

"Aşık mı oldun?"

"Belki?"

"Hasiktir ne!" Taehyung neredeyse çığlık atarak bağırdığında Jimin telefonu kulağından uzaklaştırdı ve birkaç saniye bekleyip geri yaklaştırdı.

"Tamam sakinim. Her şeyi tane tane anlat."

"Anlatacak pek bir şey yok aslında bildiğin şeyler. Bugün köpeğini almaya geldi ve ben gerizekalı olduğum için adamın köpeği özledikçe koklasın diye getirdiği tişörtle uyudum. Sonra yastığımın altından çıkınca mal gibi kaldım."

"Bence çok tatlış.."

"Utançtan yerin dibine girdim. Bir de kalsın sende özledikçe koklarsın dedi. Ben seni neden özleyeyim diyince de orasını da sen düşün dedi."

"E haklı. Düşündün mü?"

"Dalga geçme ya!" Jimin mızmızlanarak konuşup kafasını yastığa gömdüğünde Taehyung'un kıkırtısını duydu.
"İlk defa bir erkekten hoşlandığın için garipsiyorsun değil mi?"

"Evet.. ve ayrıca hoşlanıyor muyum emin değilim. Yani bir beğenim var bu doğru ama hoşlantı diyebilir miyiz?"

"Adamın tişörtüne sarılıp uyumuşsun be yavrum."

"Off ne yapacağım ben? Yemin ederim o kadar garip geliyor ki her şey. Benimle bazen çok yakın oluyor bazen çok uzak. Kafamı da karıştırıyor."

"Ona ayak uydurmayı dene. Hem sende az flörtöz değilsin Jimin-ah. Önceki konuşmalarda da belliydi zaten böyle bir şey çıkacağı. O senden hoşlanıyor mudur yoksa öylesine midir bilemem ama."

"Sağ ol ya. Çok güzel moral veriyorsun."

"İyi de bebeğim, bu tür adamlar genelde tek gecelik falan takılır. Ondan dedim. Sende hem biraz kendini çek ki peşinden koşuyor mu görelim, ama küçük küçük flört etmeyi de unutma."

"Bazen bel altı vuruyor ama."

"Karşılık ver o zaman. Bugüne kadar hiç karşılık vermedin, şaşırt onu."