32. BÖLÜM

107 10 9
                                    

01.09.2020

Arabasını usta bir manevra ile evlerinin garajına -diğer arabasının arkasına- park eden Karan, arabayı durdurduktan sonra gözlerini uyuyan karısına çevirdiğinde karşılaştığı manzara ile içinin huzur dolduğunu hissetti. Bir ay olarak planladığı balayı karısının evlerine dönmek istemesi sebebi ile yarım kalmıştı. Bu isteğinde kendisinin de payı olduğunu biliyordu çünkü farkına vardığı gerçek ile sürekli düşünceli bir hale bürünmüş ve karısı neler olduğunu sorduğunda verdiği tek cevap ise 'yorgunum' demek olmuştu. Balayını kendilerine zehir etmiş gibi hisseden Karan'ın asıl içini parçalayan ise canından çok sevdiği karısının ileride çok fazla üzülecek olmasıydı. Sağ elinin parmak uçlarını karısının yanağında gezdiren genç adam fısıltı dolu bir sesle "Kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim!" derken adeta kendisine söz veriyordu. Parmaklarının keşfe çıktığı yanağa bu sefer dudaklarını temas ettirdiğinde kıpırdanmaya başlayan karısının uyanmasını beklerken hafif bir şekilde uzaklaştı. 

Yeşil gözlerini aralayan Hayal, göz göze geldiği kahveler ile tebessüm ederken "Günaydın, uykucu!" diyen kocası ile yüzünü buruşturdu. Yeşil gözlerini saniyelik olarak kocasından ayırarak önlerinde duran arabaya çevirdiğinde eve vardıklarını fark eden genç kadın üzgün bir ses tonuyla "Berbat bir yol arkadaşıyım!" dediğinde karşılık olarak aldığı

-"Tek kelime ile mükemmelsin." cümlesi ile kaşlarını çattı. 

-"Son üç yolculukta uyuyakalarak seni yalnız bıraktığım düşünülürse mükemmellikten oldukça uzağım."

-"Uyandığında son derece öpülesi görünüyorsun. İnan bana bu durumdan şikayetçi değilim." diyen kocası ile yatar pozisyonda bulunduğu koltuktan doğrularak dudaklarını kocasının dudaklarına bastırdı hafif bir şekilde. Ardından da 

-"Seni seviyorum." diye fısıldadı. Yeşillerinin hapsolduğu kahvelerdeki yoğunluğa hapsolan Hayal, kulağına ulaşan 

-"Seni seviyorum." cümlesinin ardından dudaklarına baskı uygulayan dudaklar ile gözlerini kapatırken parmakları yumuşak saçların arasında dolaşmaya başladı. Yarım olan ruhu sevdiği ve kendisini seven adamla tamamlanıyordu. Bu tamamlanmışlık hissi kendisini hiç olmadığı kadar güçlü ve yıkılmaz hissettiriyordu. Nefessiz kalmış bir şekilde kendisini geri çeken Hayal, heyecanlı gözlerini sevdiği adamdan beyaz binaya çevirirken fısıltı dolu bir sesle

-"Evimize geldik!" dedi.

Karısına ayak uydurarak kahve gözlerini karşısındaki binaya diken Karan "Artık her şeyimiz ortak, Hayal'im. Hayatlarımız bile." karşılığını verirken gözlerini tekrardan karısına çevirdi.

-"Bundan yana bir şikayetim yok."

-"Hiçbir zaman da şikayetçi olmayacaksın. Sana söz veriyorum. Hayatın boyunca en büyük 'İyi'kin' ben olacağım. Zaman bize ne gösterirse göstersin, sen benimle saracaksın yaralarını."

-"Sen benim her zaman 'İyi'kim' olacaksın ama benim bir yaraya daha tahammülüm yok, Karan. Bundan sonra seninle, ailelerimizle ve arkadaşlarımızla mutlu olmak istiyorum. Daha fazla acı ve gözyaşı olsun, istemiyorum. Daha fazla eksilmek istemiyorum, ben." diyen Hayal, söyledikleri ile yutkunan kocasının kendisini geri çekmesi üzerine neler olduğunu anlamaya çalışsa da arabadan inen kocası bu konuda kendisine pek yardımcı olmuyordu. Hızlı bir şekilde kocasına eşlik ederek arabadan inen Hayal, bagajdan valizleri indiren kocasını izledi sessiz bir şekilde. Dört bavulu da indirdikten sonra sert bir şekilde arabanın bagaj kapısını kapatan genç adam, tam yanında duran bedene odaklandığında kulağına ulaşan "Neler, oluyor Karan?" sorusu ile kaşlarını çattı.

Aşkımızdaki DüşmanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin