Hayal 10, Didem 11 yaşındayken...
Küçük kız korkusuz, hızlı ama dikkatli bir şekilde yetiştirme yurdunun bahçesindeki en yüksek ağaca tırmanırken gözleri ara sıra aşağıya doğru çevriliyordu. Bunun tek sebebi ise babasının kendisine verdiği sözü tutacak olduğunu bilmesiydi. Hayal kendi halinde sessiz, sakin bir kız olsa da ağaçlara tırmanmak gibi bir tutkusu vardı. Bir ağacın en tepesine çıkmak, çevresini olabildiğince yüksekten izlemek son derece keyifliydi, onun için.
Babası bu durumun tehlikeli olduğunu düşünse de kızını kırmak istemediği için her daim ağacın altında hazır ol da beklerdi. Bir keresinde kırık dala bastığı an dengesini kaybederek düşen küçük kız, babasının kendisini çevik bir hareketle yakalaması üzerine yara almaktan son anda kurtulmuştu. Babasının kendisine kızıp bağıracağını düşündüğü için üzgün gözlerle babasına bakan küçük kız, kulağına ulaşan "Korkmana gerek yok, kızım. Tuttum, seni. Düşmene asla izin vermeyeceğim." cümlesi ile gülümsemiş ardından da minik kollarını hızlı bir şekilde babasının yıkılmaz bedenine sarmıştı. Geride bıraktığı günlerin aklında canlanması üzerine gözleri dolan Hayal'in görüş açısı bulanıklaştığında ayağını boşluğa attığı gibi cılız bedeni boşlukta sallanmaya başlamış, bir kaç saniye sonrada kendisini yerde bulmuştu. Sert bir şekilde yere düşmesi sebebi ile acıyan sırtı gözlerini dolduran yaşların akmasına sebep olduğunda hıçkırıkları da gün yüzüne çıkmaya başlamıştı çünkü babası gelmemişti. Düşmesine izin vermişti. Buna artık dayanamıyordu!
-"Hayal!" diye seslenen ince ama endişe dolu ses ile düştüğü yerden doğrulmaya çalışan küçük kız, oturur pozisyona geldiğinde hemen yanında diz çöken arkadaşı ile göz göze geldi. "İyi misin?" sorusuna hıçkırıkları arasında
-"Düştüm." cevabını veren Hayal, gözlerini tepelerinde duran ağaca çeviren arkadaşının bilmiş bir ses tonuyla
-"Ağaç tepelerinde gezersen, düşersin." karşılığını vermesi üzerine omuz silkti. Düşmek istememişti. Sadece babasını tekrar görmek istemişti.
-"Babam, beni her zaman tutacağına dair söz vermişti, Didem. 'Düşmene asla izin vermeyeceğim.' demişti." dediği an sağ elini tutan arkadaşının
-"Eminim, hayattayken bu sözünü tutmuştur." cümlesini başını sallayarak onayladı.
-"Tutmuştu. Verdiği sözleri hep tuttu. Keşke beni bırakmamaları içinde söz verdirseydim, onlara."
-"Hayal, böyle yapma ne olur! Biliyorum buraya alışması zor ama imkansız da değil."
-"Ailemi özlüyorum, Didem. Beni de yanlarına alsalar olmaz mı?" diyen Hayal ile dudak büzen Didem, kısık bir ses tonuyla
-"O zamanda ben yalnız kalırım." cümlesini kurduğunda yanağındaki yaşları silen Hayal'in meraklı bir ses tonu ile
-"Ben gidersem, üzülür müsün?" sorusuna düşünmeden cevap verdi.
-"Üzülürüm çünkü ben seni çok seviyorum."
-"Bende seni çok seviyorum."
-"O zaman daha fazla üzme kendini ve gitmek gibi planlarda yapma."
-"Özür dilerim."
-"Dileme... Seni seven aileni özlediğin için benden özür dileme." diyen Didem, aklına gelen fikirle dudaklarını yukarı doğru kıvırdığında konuşmasına devam etti. "Madem sözler senin için bu kadar önemli o zaman bende sana bir söz vereyim. Ne olursa olsun bundan sonra düşmene izin vermeyeceğim. Bu sadece ağaç tepesinde olduğun zamanlar için geçerli değil. Her zaman, her konu için geçerli." diyen Didem, boyundan büyük sözler verdiğinin farkındaydı ama o çocuk olamadan büyüyenlerdendi. Bunun altından kalkabileceğini de biliyordu. Arkadaşının sağ işaret parmağı ile sol kolunu dürtüklemesi ile kaşlarını çatan küçük kız,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkımızdaki Düşman
Novela JuvenilYETİMHANEDE BÜYÜYEN İKİ ARKADAŞ HAYAL VE DİDEM... MESLEĞİNDEKİ BAŞARISIYLA KENDİNİ ORTAYA KOYAN BİR ADAM, KARAN... ORTAYA ÇIKAN TAKINTILI VE MASUM İKİ FARKLI AŞK... İKİ ARKADAŞTAN BİRİNİN TAKINTILI AŞKI DİĞERİNİN MASUM AŞKINI GÖLGELEMEYE ÇALIŞIRSA N...