Nikah memurunun evlilik cüzdanını Eda'ya vermesi üzerine alkış sesleri tekrar yükselirken genç adamın gözleri şahit olarak oturduğu nikah masasından kalkan sevgilisinin ve kendisine eşlik eden eski sevgilisinin üzerindeydi. Gerçek kafasına dank ettiği andan itibaren içinde yeşermeye başlayan kıskançlık duygusunu görmezden gelmeye çalışsa da bu konuda pek başarılı olduğu söylenemezdi. Duyduğu ilk an kıskandığı ama yurt dışında olduğu için kafaya takmaya gerek duymadığı adam geri dönmüştü. Yaşına rağmen bu konularda o kadar tecrübesizdi ki ne yapacağına dair en ufak bir fikri yoktu.
-"Yapma, kardeşim!" diyen uyarı dolu ses ile içindeki duygu karmaşasından sıyrılan Karan, bakışlarını istemeyerek de olsa sevdiği kadından ayırdı ve yanında oturan Serkan'a çevirdi.
-"Neyi yapmayayım?"
-"İçindeki şeytanın seni yanlış yönlendirmesine izin verme!"
-"Hiçbir şeye izin verdiğim yok benim!"
-"Seni tanıyan dostun olarak söylüyorum ki çoktan izin verdin ama devamının gelmesine izin verme. Hem kendini hem de sevdiğin kadını kaybedersin." diyen arkadaşı ile beyninde dönüp durmaya başlayan 'Kaybedersin.' kelimesi önüne dönmesine sebep olurken, saniyeler önce olduğu yerde göremediği sevgilisi kaşlarını çatmasına sebep oldu. Sandalyesinden kalkmak için atak yapacağı sırada yanındaki sandalyenin çekilmesi ile eş zamanlı olarak burnuna dolan kokuyla derin bir nefes aldı.
-"Sonunda evlendiklerine inanamıyorum." diyen Hayal, çektiği sandalyeye oturduktan sonra ışıldayan gözlerle dans eden gelin ve damadı izlemeye başladı.
-"On yılın sonunda bu tepkiyi vermen normal tabi!" diyen Ümit, yüzündeki tebessümle kendisine dönen Hayal'in
-"Çok haklısın!.. Herkesin favori bir çifti vardır. Benimkisi mutlu sona ulaştı." cevabına
-"Darısı sizin başınıza!" diyerek karşılık verdiğinde bakışlarını suskunluğunu koruyan arkadaşına çevirse de cevap Hayal'den geldi.
-"Biz yolun çok başındayız daha ama var bir hayalimiz." diyen genç kadın şaşkınlık dolu bakışlarla kendisine bakan sevgilisinin
-"Öyle mi?" sorusuna yüzünden eksik etmediği tebessümüyle
-"Öyle." cevabını verdi.
Kahvelerini sevdiği kadının yüzünde gezdiren Karan, sevgilisinin farkında olmadan içindeki çatışmaya son vermesi üzerine dudaklarını sevdiği kadının yumuşak saçlarına bastırdı. Genç adamın bu hareketi Hayal'in gözlerini kapatmasına sebep olurken, yuvarlak masada oturan ve arkadaşlarındaki duygu değişiminin farkında olan Serkan, Furkan, Ekrem ve Ümit'in rahat bir nefes almasına sebep oldu. Slow şarkının değişmesi ile kendisinden uzaklaşan sevgilisinin
-"Damattan sonraki en yakışıklı adamla dans etmek istiyorum. Sence kendisi dans etmekten hoşlanıyor mudur?" sorusuna
-"Seninle olduğu sürece hoşlanmayacağı bir şeyin olacağını sanmıyorum." cevabını vererek sandalyesinden kalkan genç adam kendisine eşlik eden sevgilisinin elini sımsıkı tuttuktan sonra sahneye doğru ilerlemeye başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
