lanet alarmin sesiyle uyandim evet her zamanki gibi alarm sesiyle zaten benim tum gunlerim ayni gecerdi...
okula hazirlanmak icin yataktan kalktim evet bu benim en nefret ettigim seydi. fakat okula gittigim icin ya da uykumdan uyandigim icin degil... ben okuldan degil icindekilerden nefret ediyordum. beni surekli asagilayip eziyorlardi ve ben sebebini bile bilmiyordum.
uzun, guzel ve altin sarisi olan saclarimi tarayip kirazli lipbalm surdum aslinda ona bile gerek yoktu fakat dudaklarimi nemlendirmem gerekiyordu.
o sirada odama giren halam sen neye hazirlaniyosun da makyaj yapiyosun dedi umursamamaya calistim.
-okul formani cikart!
-ne? neden?
elinde bir poset vardi poseti bana uzatti kutunun icinden yeni bir forma cikti pahaliya benziyordu.
-okul formasi mi degisti hala? neden bunu bana verdin?
-hayir salak! yeni bir okula gidiceksin avcioglu kolejine.
NE AVCIOGLU KOLEJI MI BEN YANLIS MI DUYMUSTUM? AVCIOGLU KOLEJI HAYALLERIMIN OKULUYDU.
fal tasi gibi acilmis MAVI gozlerimle ne diye bagirdim. halam bana tokat atip bagirma! dedi.
o kadar mutluydum ki bu bile moralimi bozmamisti resmen ruyada gibiydim.
-hala sen mi beni avcioglu kolejine yazdirdin?
-hayir, kim oldugunu aciklamayan biri seni okula kaydettirmis.
halam hizli hazirlanmami soyleyip odadan cikti.
acaba kim yazdirmisti? etrafimizda o kadar zengin biri yoktu ki. ben bunlari dusunurken halam disarda beni bir arabanin bekledigini cabuk hazirlanmam gerektigini soyledi. bu kafami daha cok karistirmisti. neyse arabaya binince ogrenirdim nasil olsa.
hemen formami giyip aynada kendime baktim. normalde kendimi pek guzel bulmasam da forma bana cok yakismisti tam ustume goreydi ozel dikim gibiydi.
aklima arabanin beni bekledigi gelince odamdan cikip mutfaga gittim kendime cikolatali ekmek hazirladim. evde kahvaltilik malzeme olsa da halam yememe izin vermiyordu mecburen bunu yemek zorundaydim hatta bu yuzden zayif ve gucsuzdum.
beslenmemi alip evden ciktim. gercekten de beni bir araba bekliyordu. arabalardan gram anlamayan ben bile arabanin pahali oldugunu anlamistim cok gosterisliydi.
arabaya bindim surucu koltugunda siyah takim elbiseli bir adam oturuyordu cok ciddi duruyordu biraz korktum yaninda ise esmer ve yakisikli bi cocuk oturuyordu sanirim benimle yasitti.
Kaan
-naber guzellik
yaninda oturan cocuk beni suzerken boyle bi sey soylemisti ilk basta anlam veremedim ve rahatsiz oldum fakat belli etmemeye calistim.
-guzellik mi?
agzimdan cikan tek soz bu olmustu ve sonra beni bu cocugun okula yazdirmis olabilecegi geldi ve
-iyiyim sen? dedim.
-sonunda cevap verebildin dilini yuttun sanmistim diyip kahkaha atti.
-ben kaan bu arada.
-bende ceren tanistigima memnun oldum diyip gulumsedim.
-fakat sen kimsin beni bu okula sen mi yazdirdin?
-hayir iste onu soyleyemem o sir diyip goz kirpti.
-peki neden?
-bende kimin yazdirdigini bilmiyorum desem?
-sende mi bu okula gidiyorsun?
-evet bende burdayim hatta sinif arkadasiyiz.
-neden forma giymiyosun
-benim giymeme gerek yok.
soruma cevap alabilmek icin sofore sordum cidden beni kimin bu okula yazdirdigini cok merak ediyordum.
-pardon, siz biliyor musunuz?
-maalesef soyleyemem.
-lutfen soyleyin.
-hayir kovulmayi goze alamam.
yuzum dusmustu fakat belli etmemeye calistim neyse kimin yazdirdigi umrumda bile degildi sonuncta hayalimdeki lisedeydim daha ne isteyebilirdim ki?
okulun onune gelince araba durdu. ilk kaan indi ve kapimi acti. elini uzatip
-in bakalim prenses dedi.
biraz utanmistim gulumseyip arabadan indim.
kaan okulu gostererek
-iste mukemmel avcioglu kolejine hosgeldin diyip kocaman gulumsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AVCIOĞLU KOLEJİ
Romanceceren ve boran... iste bu hikaye bu iki asigin hikayesi... ama bu hikayenin normal ve tatli ask hikayelerinden buyuk bir farki var; FARKLILIKLAR. ceren ve boran gercekten birbirlerinden cok farkli insanlar ama bir kere ceren boranin kotuluk dolu ka...