Bölüm 1

190 14 7
                                    




BÖLÜM 1 ~ Kabus


20/ 07/ 2022


Yasladığım sıcak göğüste akşam sessizliğini dinliyordum. Dışarıda köpek havlamaları ve küçük çocukların oyun oynarken ki bağırışları haricinde bir şey duyulmuyordu. Burası bizim için mahallenin en güzel yeriydi işte. Dışarıdan sadece küçük bir kulübeyken, bizim için sıcak bir evdi burası. Kimsenin bilmediği sadece ikimize özel, bizim tahta parçasından olan güzel yuvamız.

Kulübenin içine koyduğumuz yer yatağında sere serpe uzanırken hayattan bir süreliğine sıyrılıyor, baş başa kalıyorduk koca dünyada. Derin bir nefes çekerken kokusunu da soludum yanımdaki bedenin. Utanmasam sürekli koklardım onu. Güzel kokardı, o ayrı ama benim için kokusunu içime çekmek çok başka bir şeydi. Güzel bir koku almak için değil, onun kokusunu almak içindi. Dudaklarım kendiliğinden kıvrılmıştı yine. Onun yanındayken herhangi güzel bir olay görmeme veya yaşamama gerek kalmıyordu. Sadece yanımda olması yetiyordu gülümsememe.

Uyuduğunu düşünüyorum dakikalardır, fakat sırtımı okşamaya başlayan eli uyanık olduğunu hissettirmişti. Elini sırtımdan sürükleye sürükleye yavaşça belime indirdi. Kendine biraz daha bastırdı bedenimi. Saçlarımı öptüğünü hissettim. Mayışmıştım yine. Elini biraz daha aşağı indirip kalçamı avuçladığında kafamı kaldırıp yüzüne baktım gülerek.

"Hayırdır." dedim göz kırpıp. Dudakları kıvrılırken gözlerimin içine baktı aşkla. Bazen öyle bir bakıyordu ki eriyordum karşısında. Diliyle dudaklarını ıslatıp bana davetkar bir görüntü sunduğunda fazla beklemedim, uzandım benim için bekleyen dudaklarına. Beni yarı yolda karşılayan dudaklar hemen kabul etmişti hareketimi. Kalçamda duran eli rahat durmayıp beni daha sıkı kavrarken hareketleri alışık olduğum gibi hırçınlaşmıştı. Dudaklarını kısa bir süreliğine benden ayırıp yattığım yerden tuttuğu gibi kucağına çıkardı beni. İkimizde oturur pozisyona geçerken tekrar uzandı onu bekleyen dudaklarıma. Ellerimi sanki benim tutunmam için uzatılmış, yumuşak saçlarını çıkardım. Nefes almak için ayrıldık bir süre. Alınlarımız birbirine değiyordu şimdi.

"Seni öyle çok seviyorum ki." diye fısıldadı kısık nefeslerini arasından. "Öyle çok seviyorum ki."

Devamını getirmedi, tekrar buluşturdu dudaklarımızı. Alışık olduğum bu görüntü bunca yıldan sonra bile kalbime aynı hissiyatı nasıl yaşatabiliyordu anlamıyordum. Elleri durmadan sırtım ve kalçam arasında gezinirken benimkiler ise yanaklarındaydı. Birkaç dakika sonrası nefessiz kaldığımızı hissettiğimizde ayrılmak zorunda kalmıştık.

Başını direkt boynuma gömdü. Öpücüklerini boynumda hissettim, gıdıklanmıştım. Hep böyle oluyordu ve çok hoşuma gidiyordu. Sımsıkı sarıldık birbirimize. Bir elini saçıma atıp usulca okşadı. "Nasıl bir kadınsın sen böyle Aylin." diye mırıldandı başını boynumdan çekmeden, sesi boğuk çıkmıştı bu nedenle.

"Nasıl bir kadınmışım?" diyerek karşılık verdim.

Geri çekilip gözlerime baktı. "Her gün daha fazla aşık oluyorum, büyü mü yaptın yoksa?"

Gözlerimi kısık alayla güldüm. "Zamanında peşinden koşan ben değildim, sen gördün ilk beni, ilk seven de sendin hatırlarsan. Benim gönlüm yoktu sen de. Asıl büyülenen benim." dedim meydan okur gibi.

Dudaklarında o çok sevdiğim gülümsemesi belirdi. Hep gülseydi yüzü keşke, sabah kadar izler dururdum güzel yüzünü. "Çok koşturdun be peşinden." dedi dudağıma küçük bir öpücük kondurduktan hemen sonra.

Sen Sar Bütün YaralarımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin