BÖLÜM 4

107 7 3
                                    



Bölüm 4 ~ Acı haber



''Bu da hazır.'' diyerek yaptığım sarmaları pişmeye bıraktım. Bugün büyük gündü. Miraç askerden dönüyordu. Onun için en sevdiği yemekleri yapmıştım. Güzel bir karşılama yapmak istiyordum. Uzun zaman sonra onu görecek olmanın heyecanıyla yerimde duramaz olmuştum. Sabahtan beri oradan oraya koşuyor, ne yapsam diye düşünüyordum. O benim sadece sevgilim değildi, tüm hayatımdı. Geldiği ilk an ona sımsıkı sarılmak istiyordum. Sonrasında bol bol konuşmak. Mektubunda yazdığı şeylerden bahsedecektik, daha bilmediğim kaç lise anımız vardı merak ediyordum. Tabii sonra düğünümüzü konuşacaktık. Artık evlenmemizin önünde bir engel yoktu. Tüm odağımız düğün günümüz üzerine olacaktı. Tarih alacak, evimizi tutacak, gelinlik ve damatlık alacaktık.

Üstüm başım yemek koktuğundan üstümü değiştirmem gerekiyordu. Hızlı adımlarla odaya doğru ilerledim. Babam ve ablam oturma odasında sohbet ederken abim de kendi odasında takılıyordu. Kendi odama geçmeden evvel abimin telefonunun çaldığını duydum. Odasının kapısı hafif açık bırakılmıştı. Normalde pek merak etmezdim ama nedense bacaklarım yürümeyi bırakmıştı. Kapı aralığından abimi gözetlerken yüzünün anbean değiştiğine şahit oldum. Vücudunu dikleştirip ''Ne?'' diye fısıldadı. Kalbim birden çok hızlı atmaya başlamıştı. Ellerim benden bağımsız titremeye başlarken hızla odaya daldım. Abimin yüzü beni görünce daha daha solgun bir hal almıştı.

''Ne oldu abi, kötü bir şey mi oldu söyle.'' dedim endişe içinde.

Abim yutkunarak baktı yüzüme. Telefon ucundaki her kimse, ona ''Tamam geliyorum şimdi.'' diyerek kapattı telefonu. Hızla yanına gidip koluna sarıldım. ''Söyle abi, ne oldu?'' diye bağırdım bu sefer.

Abimin suratıma bakmaması daha da endişelendiriyordu beni. ''Kızım ne oldu niye bağırıyorsun?'' diye içeri girdi birden babam. Annem ve ablam da arkasındaydı. Abim hızla kolunu benden çekip sandalye kenarına astığı ceketini üstüne geçirdi. ''Anne benim bir yere gitmem lazım gelince anlatırım.'' diyerek çıkmaya yeltenince kapının ucunda tekrar yakaladım kolunu.

''Abi kurbanın olayım söyle ne oldu, Miraç'a mı bir şey oldu?''

Hiç iyi hissetmiyordum. Bir şey olmuştu emindim. Bunu öğrenmeye ne kadar hazırdım bilmiyordum ama öğrenemem lazımdı. Duramazdım burada. Tuttuğum kolunu sıkarken tekrar fısıldadım zorlukla. Neredeyse ağlayacaktım. ''Söyle abi dayanamam ben.''

Abim dudaklarını birbirine bastırıp dolu gözlerle anneme baktı. Yardım ister gibi görünüyordu. Bakışları tekrar bana döndüğünde yüzündeki acıma ifadesi çok net belli ediyordu kendini. Elini saçıma atıp okşadı. ''Şimdi duyarsan dayanamazsın diye korkuyorum güzelim.'' deyince artık dayanamadım. Elimi duvara yaslayıp destek almaya çalışıyordum.

"Ne oldu ona, ne oldu söyle! Ne olur söyle."

Göz yaşlarım şiddetle akarken annem hızla koluma girdi. Babamın sesini işittim en son. ''Oğlum ne olmuş söyle.'' diye sordu abime. Abimin cevabı ise bu sefer tamamen kendimi bırakmama sebep oldu. Koluma yapışan ne annem ne de ablam engelleyebilmişti yıkılışımı.

''Miraç'ın içinde olduğu araba kaza yapmış baba."

Sen Sar Bütün YaralarımıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin