Kayıp Yıllar (Kanlı Ay Çetesi) (+18)

BÖLÜM -12( Zamansız Ölüm)

Nilperi Arca'nın Bengi'nin asıl planınından haberi yoktu. Onun bildiği sadece Kudret'i konuşturup sonrasında onu hapishanede sessiz sedasız öldürmekti. Bengi asla Nilperi Arca'ya Firuze'den bahsetmemişti. Bengi daha fazla gerçek planlarını saklamaya gerek duymadan anlatmıştı Nilperi Arca'ya. Nilperi Arca Arzu'nun Firuze'ye yaptıklarını öğrenince şok oldu. Fakat o sıralarda kendi geçmişi ile yüzleşmek ile meşgüldü kendi geçmişine kısa bir yolculuk yapmak zorunda kalmıştı.

Arzu'nun Nilperi Arca için daha kötü planları vardı. Arzu'nun asıl amacı Nilperi Arca'yı öldürmek değildi. Nilperi Arca'nın kanı Arzu için çok önemliydi. Çünkü o uyuşturucuyu hiç bir ilaç kullanmadan  yenmiş birisiydi. Sırf bu yüzden önce Tümay ve Bengş'den aynı anda kurtulmak istemişti.

GEÇMİŞ

Nilperi Arca'nın en büyük korkusu karanlıkta kalmaktı. Işık olmayan yerde resmen nefes alamazdı. Onun ailesi çocuklarına karşı çok gaddar ve acımasızdı. Nilperi Arca ve kardeşi Ayça ailelerinin dediklerini yapmazlarsa çok kötü cezalara maruz kalıyorlardı. Kardeşi Ayça ailesine düşkün bir çocuk olduğu için ailesinin her dediğini yapardı. Ailesi çocuklarından masum  şeyler istemezdi asla.  Nilperi Arca kardeşi için resmen kendi hayatını feda etmişti. Kardeşi yerine her zaman o insanlardan para dilenirdi. Yada uyuşturucu satardı insanlara. Ailesi bütün paraları alkol ve uyuşturucuya harcarlardı. Onların para için yapmayacağı pislik yoktu Nilperi Arca göre.

Nilperi Arca her zaman kız kardeşi Ayça'nın en iyi şartlarda yapabilmesi için çabaladı. Hiç bir isteğine hayır yada olmaz demedi. Hatta Ayça'nın istediklerini almak için babası veya annesinden para çaldığı olmuştu. Sırf bu yüzden sürekli  en çok korktuğu yer olan karanlık odada kilitli kalmak zorunda kalırdı.

En iyi yemekleri her zaman Ayça yerdi, en güzel tokaları o takıyor, en güzel elbiseleri o giyiniyordu. Nilperi Arca'nın ise hiç birşeyi yoktu bu hayatta kız kardeşi dışında. Fakat bir gün geldi ki hem onun dünyası başına yıkıldı. Hemde kız kardeşi Ayça'nın başına yıkıldı.

09.09.2009

Nilperi Arca her zaman ki gibi babasının her dediğini eksiksizsiz bir şekilde  yapmıştı. Eğer bütün uyuşturuları satamasaydı kız kardeşinin doğum günü asla olamayacaktı. Hatta onada kendisine yapılanlar yapılacaktı. O asla böyle birşeyi istemiyordu.

Kız kardeşi o gün  9 yaşına girecekti. Ayça o kadar çok heyecanlıydı ki resmen  yerinde duramıyordu. Nilperi Arca ise onun mutluluğu ile huzur buluyordu.

Bir ara mutfağa gidip su içmek istediği zaman babasının bir telefon görüşmesi yaptığını gördü. Hiç huyu olmasada dinlemek istemişti. Çünkü bu konuşma normal bir konuşma değildi. Babası olabildiğince kısık bir ses ile konuşuyordu.

Konuşulanları dinleyince Nilperi Arca'nın gözü resmen dönmüştü. Babası kız kardeşini bir alkolik ile evlendirilecekti. Sadece iki yüz bin TL için.

İlk başta inanmak istemedi. Bu kadarda olmaz dedi. O kardeşi için uyuşturucuya başlamışken olamazdı. Onun kız kardeşi kendisi gibi olmamalıydı. O mutlu bir hayatı hak ediyordu. Nilperi Arca'nın dünyası kapkaranlıktı hiç bir ışık yoktu. Kız kardeşinin dünyasının pespembe kalmalıydı her zaman bu durumun böyle devam etmesini  istiyordu. Kesinlikle bu  olmalıydı çünkü o her zaman bunun için çabalamıştı. Onun bu hayattan tek isteği kız kardeşinin prensesler gibi yaşamasıydı. O daha çok küçüktü evlenemezdi o asla. O daha çocuktu onun dünyası asla kararamazdı.

Nilperi Arca sırf bu evliliğin olmaması için ailesini öldürmeyi kafasına koymuştu. Kız kardeşini bir bahane ile dışarı göndermeyi başardı. Babası Ayça'yı evde bulamayınca evi bir birine kattı. Nilperi Arca ise bir fırsatını bulup mutfaktan bıçağı almıştı. Hiç birşey söylemeden babasının kalbine bıçağı sapladı. Annesi feryadı bastığı sırada bıçağı onun da kalbine sapladı. Bu sırada kız kardeşi Ayça seslerden dolayı eve girdi.