Kayıp Yıllar (Kanlı Ay Çetesi) (+18)

Bölüm- 5 (KAVUŞAMAYAN AŞIKLAR)

 TARİH: 2007- 2008 YILLARI ARASI

 Gülizar    babası tarafından zorla çocuk gelin  edilen çocuklardan  sadece birisiydi maalesef. Gülizar' ın yaşadığı şehir Diyarbakır idi. Babası Kazım Ağa bulunduğu bölgede sözü epeyce geçen bir adamdı. Erkek çocuklarına çok değer verirdi. Ama iş kız çocuklarına geldiği zaman işler çok başka olurdu. Kazım Ağa' ya göre kadınlar ve kız çocukları her zaman erkeklerin kölesi olması gerekirdi. Kadınlar kocaları her ne derse onu yapmak  zorundaydılar. Yapmazlar ise  günlerce aç ve susuz kalıyorlardı. Yada kocaları tarafından vahşi bir şekilde namusumu kirletti denilerek  öldürülüyorlardı. Kadınlar yaşadıklarını Polislere anlattıkları zaman kocalarının  ifadeleri alınıp geri bırakılıyorlardı. Kadınların  kocaları evlerine  geldikleri zaman günlerce işkence görüyorlardı. Kadınların ve kız çocuklarının erkeklerin oturduğu sofra da bile yerleri yoktu. Erkekler onlardan üstündü. Ama  kalplerinde bir gram ne sevgi nede merhamet vardı. Onlar sözde müslümanlardı. Ne kuranı kerim den haberleri vardı buda yetmezmiş gibi İstedikleri zaman Karılarının üzerine kuma getire bilerdi . Bu onların en büyük hakkıydı değil mi? Peygamber efendimiz bile birden fazla evlilik yapmıştı. Onlarda yapabilirdi onlara göre. Ama kadınlar asla böyle bir şey yapamazdı. Onlar asla ama asla kocalarından sonra  bir daha evlilik yapamazlardı. Yaparlarsa töreye göre öldürülürlerdi. Kadınlar bu bölgede hayvan yerine bile koyulmuyordu.

Gülizar maalesef böyle pis düşünceye sahip olan bir babanın kızı olarak   dünyaya geldi. Oda maalesef diğer ablaları gibi 13 yaşında zorla evlendiridi. Babası onu 50 yaşında ki Kocası Baran Ağa ile evlendirildi. Baran Ağa' da babası gibiydi hatta babasından daha beterdi. Hem  50 yaşındaydı hem de utanmadan çocuğu yaşında' ki  Gülizar'ı 3 karısının  üzerine kuma getirdi. Gülizar'ın Gerdek gece bile işkenceler ile geçmişti. Baran  Ağa' ya göre bir kadın böyle şeylerden asla zevk alamazdı. Çünkü kadınların buna asla hakkı yoktu. Gülizar'ın yüzü bu hayatta hiç gülmedi. Kumaları Gülizar'ın güzelliğini kıskandıkları için ona çok kötü davrandılar. En zor işleri ona verdiler  Yıllar geçti Gülizar 18 yaşına geldi . Zorla iki çocuk annesi oldu. Ama o hiç bir zaman çocuklarına ailesinin ona davranmadığı gibi davranmadı. Hep onlara şefkat ile yaklaştı. Dertlerini ve sırlarını dinledi. Baran Ağa' nın bütün çocukları kızdı sırf oğlu olsun diye Gülizar ile evlendi. Fakat Gülizar'dan iki kızı oldu. Baran Ağa bilimden habersizdi. Kadınlar çocuklarını 9 ay karnında  taşıdıkları için cinsiyetlerinin onun belirlediğini zannediyordu. Hâlbuki  çocuğun cinsiyetini asıl babanın belirlediğini bilse neler olurdu kim bilir değil mi?

Gülizar bu yüzden hep kocası Baran Ağa tarafından eziyetler gördü. Gülizar Bulunduğu duruma alıştığını zannetti ama asla alışamadı. Hiç bir zaman ona ne sevgi gösterildi nede değer verildi. Zaten ona çocuklarından başka değer veren hiç kimse yoktu bu hayatta . Çocukları Gülizar için bulunmaz bir hazineydi.

Aradan bir kaç ay geçti ve Baran Ağa 'nın konağına
Bir süre sonra  20 yaşlarına yeni girmiş Yusuf geldi. Gülizar onu ilk gördüğü zaman kara sevdaya tutuldu. Yusuf yakışıklı bir çocuktu. Bir o kadar da mütevaziydi. Gülizar'ı ilk kez  görünce oda kara sevdaya tutuldu. Bir kaç yıl  sonra ikisi de birbirine açıla bildi. Gülizar hayatında ilk defa bir erkekten  güzel sözler duydu. Her zaman Allah a şükretti Yusuf'u karşısına çıkardığı için. Onların aşkı çok saf ve  masumdu. Onlar birbirini koşulsuz şartsız sevdiler. Ama kavuşamadılar. Gülizar'ın 3. kuması Canan ilişkilerini bir şekilde öğrendi bunun sonucunda Gülizar'ı ve Yusuf'u kocası Baran Ağaya şikayet etti. Baran Ağa bu durumu öğrenir öğrenmez kendi kendine mahkeme kurdu ve Gülizar'ı Yusuf'un gözü önünde kurşuna dizdi. Yusuf bu durumu görünce dünyası başına yıkıldı. Yusuf günlerce türlü türlü işkenceler gördü. Yusuf sevdiği kadın öldüğünden beri acı hissetmez oldu. Her zaman Baran Ağadan nasıl intikam alabileceğini düşündü.

Gülizar'ın öldüğü zamanlarda  Kanlı Ay çetesi daha yeni kurulmuştu. Lütfi Abi' nin çete lideri Bengi tarafından verilen ilk görevi ise kadınları  hayvan yerine koymayan kişilerin cezasını kesmekti.  Lütfi Abi Baran Ağa' nın bu konuda ki  ününü çok fazla  duymuştu. Onun ilk planı konağa bir çalışan gibi girip neler döndüğünü anlayacak ve duruma  göre Baran Ağa 'nın cezasını kesecekti. Lütfi Abi fakir ve mazlum birisi gibi gözükerek konağa  çalışan olarak girmeyi başardı. Baran Ağa tarafından  ona ilk verilen ilk görev  Yusuf'a yapılan işkenceleri devam ettirmesi oldu.

Lütfi  Abi Yusuf'un bulunduğu ahıra girdiği zaman Yusuf'un çok fazla işkence gördüğünü yaralarından akan irinlerden anladı.

Lütfi abi söze girerek "ne zamandır işkence görüyorsun sen ?" Diyerek  sordu .

Yusuf'un ise içini birilerine dökmeye ihtiyacı vardı ve
Yusuf şu sözler ile başladı konuşmaya" ben sevdiğim kadın öldürüldüğünden beri işkence çekiyorum. O kadını ben çok sevdim. Onunla ve iki çocuğu ile buralardan kaçacaktık. Ben onu her haliyle sevdim. O kocası Baran ile zorla evlendirildi. Zorla çocukken anne oldu. O çok iyi kalpli bir kadındı hep iyilik düşündü ve çok saftı . Ama kocası onu acımadan öldürdü ilişkimizi öğrendikten sonra. Aramızda cinsel anlamda  hiç bir şey olmadı. Ama dinlemediler onu cani bir şekilde öldürdüler. Ben ise bu hallere düştüm. İstediğin kadar işkence yap bana. Benim ruhum sevdiğim kadın ile  öleli çok oldu zaten."

Lütfi abi bu duyduklarından sonra Yusuf'un intikam alması gerektiğini düşündü. Görevi boyunca ona asla işkence yapmadı. 2 ay sonra Yusuf biraz da  olsa da kendini toparlaya bildi. Lütfi abi ile Yusuf  Baran Ağayı  araba da Seyahat ederken pusuya düşürdüler. Yusuf Baran Ağa ya Gülizar'a her ne yaptıysa aynısını yaptı. Bir kaç yıl sonra  sonunda Baran Ağayı  Gülizar'ı kurşuna dizdiği gibi öldürdü. Baran Ağa Gülizar'a ve kadınlara çektirdiklerini bir nebze de olsa çekerek bu dünyadan silindi. Yusuf Gülizar'ın çocuklarına sahip çıktı. Lütfi ise Uraz sayesinde Gülizar'ın babasını kumar bataklığına sürükledi ve bunun sonucunda  bütün servetini kaybetti. Gülizar'ın babası ise sefillik içinde hiç kimsesiz bir şekilde sokak hayvanlarından bile daha kötü bir şekilde sokakta  can verdi. Bu olay sayesinde Yusuf Kanlı Ay  Çetenin bir üyesi oldu. Bengi ile yüz yüze görüştü.

Yusuf çete lideri Bengi' nin şu sözünü asla unutmadı. 

Goethe nin dediği gibi "Dünya hassas kalpler için cehennem gibidir."

  "Yusuf acın çok büyük inan bunun farkındayım. Ama bu hassas kalbinden kurtulman lazım. Başka çocukları bu bataklıktan kurtarmak için bunu yapmalısın. Kötülere asla acımak yok. Ben bu yolda  kalbimi kaybedeli yıllar oldu. Başka çocukların hayatı sönmesin diye bunu yapmak zorundasın."

Yusuf yıllarca bu sözleri aklından çıkarmadı. Yusuf Gülizar'ı gibi çocuk gelinleri o sözde kocaları olacak mahlukatlar dan  kurtardıktan sonra ilk işi Gülizar'ının mezarının başına gitmek olurdu. 

Günlerden bir gün Yusuf yine Gülizar'ının mezarına gitti. Ona O şerefsiz adamların ellerinden nasıl  servetlerini  aldığını ve sokaklarda nasıl can çekişerek öldüklerini anlattı . Yusuf insanları öldürmüyordu. Gülizar'ına bir söz vermişti. Asla adam öldürmeyecekti. Bu sözü sadece Baran Ağayı öldürerek ezip geçti. Her Baran Ağa gibi kişiler sürünerek öldüğü zaman Yusuf Gülizar'ının mezarının başına bir adet siyah gül bırakırdı Gülizar'ı en çok  siyah gülleri severdi. Çünkü siyah güller ona kara bahtını hatırlatırdı. Yusuf yine göz yaşlarına boğulmuştu. Siyah güller ona Gülizarının nasıl öldürüldüğünü hatırlatıyordu. Siyah gülü ona ölmeden önce bir kaç saat önce  ilk defa  hediye etmişti.

Yusuf içli içli ağlarken o sırada  arkasından Lütfi Abi yaklaştı. Yusuf'a seslenerek "Kendini topla Yusuf  hem Gülizar asla seni böyle görmek istemezdi. Liderimiz seni görmek istiyor. Bütün çete üyelerine çok büyük bir görev vereceğini söyledi."

Merhaba arkadaşlar nasılsınız?

Sizlere Kanlı Ay çetesinin bir üyesi olan Yusufu birazda olsa tanıtmış oldum.

Sizce Yusuf ve Gülizarın aşk hikayesi nasıldı?

Açıkcası bu aşk hikayesini yazarken çok fazla duygulandığımı kabul ediyorum....

Onlar kavuşa bilselerdi aşklarının adı Kara Sevda olmazdı zaten değil mi?

Bengi sizce nasıl bir görev verecek çete üyelerine?

DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZI BEKLİYOR OLACAĞIM...