HAYAT VE AY (TAMAMLANDI)

31.Bölüm

Alp Kutluer:

"Günaydın." dedi Kağan yanıma oturunca. Elindeki çay bardağına bakarken canım aniden çay çekti.

"Günaydın." dedim. Sonra masadaki telefonum titredi. Ekrana baktım hızlıca.

Bebeğim: Kahve içer misin?

Gözlerim tüm kantini taradıktan sonra sırada duran Arden'i gördüm. Bana bakmıyordu.

Alp: Çay yeter yavrum.

Alp: Alıp yanıma gelirsin oturuyorum ben.

Bebeğim: Tamamdır.

Telefonu kapatıp masaya koyarken Kağan'a baktım.

"Naber?" dedim merakla. Omuz silkti.

"Başım şişti derste. Sen?"

"Uyudum ben ya." dedim. Gerçekten evde bu kadar rahat uyumuyordum sanki. Dersin ayrı bir etkisi vardı uykuma.

"Vizeler geliyor bir haftaya." dedi Kağan. Derin bir nefes aldım. Bu dönem geçen dönemden daha mutlu olsam da aynı şekilde ders çalışmıştım.

Geçen dönem nefretinde boğulan bir göttüm. Bu dönem sevgiden geberdiğimden yine maldım.

"Çalıştık işte ya." diye homurdandım. O ara kantinden iki bardakla bize doğru gelen Arden'i gördüm. Kağan'ı görünce hafifçe gülümsedi ama Kağan onu görmemişti.

Barıştık diyordum ama asla inanmıyordu. Yan yana görünce mutlu olmasının sebebi buydu yüksek ihtimalle.

"Günaydın." dedi Arden masaya iki bardağı da koyarken. Kağan Arden'e baktı.

"Günaydın." dedi. Geçen dönem bahçede ağzıma tükürdüğü günden beri Arden'le birebir karşı karşıya kalmamışlardı. Biraz gergindi farkındaydım.

"Çay aldım ama şeker attım çünkü sabah sabah ağzın tatlansın." dedi Arden bana dönerken. Gülümsedim. Şekerli içmesem de arada bir bana zorla şekerli bir şeyler içtirdiğinden alışmıştım biraz.

Oturmadan hemen önce eğilip yanağımı da öptü. Sonra kendini yanıma attı. Elim sandalyesinin sırt kısmına gitti direkt.

"Derse girdin mi?" dedim merakla.

"Evet. Kalabalıktı sınıf. En arkada ders çalıştım." dedi.

"Alp'in ineklik sana da bulaşmış yani." dedi Kağan.

"Ne?" dedi Arden.

"Geçen yıl hayatsız gibi ders çalışıyordu." dedi Kağan.

"Ya benim hayatsızlığın sebebi üniversite sınavı." dedi Arden. Sonra kahvesini aldı.

"Sınava mı hazırlanıyorsun?" dedi Kağan şaşkınca.

"Aşkım söylemedin mi?" dedi Arden şaşkınca bana dönerek.

"Yoo. Ne bileyim. Kağan için çok gerekli bir bilgi olduğunu düşünmemiştim." dedim kaşlarımı kaldırarak.

"Oğlum nasıl değil? Akın var ya?" dedi Kağan.

"Akın kim?" dedim.

"Boğaziçi'ndeki mi?" dedi Arden.

Ne?

"Evet." dedi Kağan.

"Sen nereden biliyorsun?" dedim kaşlarımı çatarken.

"Yılbaşında Emre anlatmıştı. Akınla olacağız Kağan'ın arkadaşı demişti. Aklımda kalmış." derken omuz silkti.