18.Bölüm

519 26 0
                                    

Arden Evaluna Zorlu:

Almanya'da her şey harikaydı. İki gün sürmüş bile olsa dünyadaki tek derdim bir an kalbimken çok daha iyi hissetmiştim.

Ama sonra bir şekilde dönmem gerekmişti. Uçakta zırlayıp durduğumu söylememe gerek bile yoktu. Babamla biraz vedalaşamamıştık. Zorla uçağa yollamasa hatta kesin bırakmazdım da.

Şubatın birinde İstanbul'a döndüğümde Özge aile evine gitmek için bilet bakıyordu. Yedisinde gidecek bir hafta kalıp dönecekti. Evde takılmıştık daha çok.

Bir de Lidya sonunda tepki vermeye karar vermişti. Şubatın dördünde her şeyin üstünden bir ay geçtiğini fark etmiş ve bize gelmişti işten sonra. Ağlarken sızmıştı. Gece boyu arada Uzay diye sayıklamıştı.

Üzücüydü. Keşke en başında böyle bir tepki verseydi. Bir ay sonra içinde tuttuğu her şeyle patlama çok daha yıkıcı olmuştu.

Bunların dışında hafta normal üstü geçmişti. Özge dün akşam Artvin'e gitmişti. Bütün gece ilk defa tek başıma bir hafta yaşayacağımın farkındalığı ile uyuyamamıştım ama sabaha karşı yoğunluğun yorgunluğu da eklenince sızıp kalmıştım. Uyandığımda ise saat öğlen iki buçuktu.

Kalkıp kendime bitki çayı yapmıştım. Peşinden tost yiyip oturma odasına geçmiştim ve işte hala oturma odasında oturuyordum.

Bir de inanılmaz sıkılıyordum çünkü hayat gerçekten Özge de yokken çok sıkıcıydı. Koca şehirde dışarı çıkacağım kimse de yoktu ve yalnız çıkmak da içimden gelmiyordu.

Hoş İnci ile birbirimize numaralarımızı vermiştik. Belki onunla çıkabilirdim ama birden kaç gündür aramadığım insanı arayıp hadi benimle buluş da diyemezdim.

Geri zekalı Emre. Zaten seninle arkadaş olmak gibi bir niyetim asla yoktu ama en azından konuşabileceğim biri vardı okulda. Şimdi mal mal oturuyordum sadece.

Oflayıp televizyonun sesini açtım. Aynı anda telefonumu açıp yemek söylemek için uygulamaya girdim. Birkaç pastane seçeneğinde dolaştıktan sonra en sonunda bir wafflecı buldum. Seçenekler arasından seçip kendime iki tane waffle söyledim.

İnsanın büyük babası inanılmaz zengin bir de kendisini sevmediğinde böyle olur muydu bilmiyordum. Genelde tek bir damla koklatmaması gerekirdi parasından bu durumda. Ama benimki beni bir daha görmemek için işini sağlama almak adına bana limitsiz bir kredi kartı yollamıştı. Her ay da ödüyordu gerçekten.

Garipti. Ama şaşırmamıştım çünkü benim hayatıma dair garip olmayan pek de bir şey yoktu. Stabil herhangi bir şey zaten asla yoktu. Her an bir şey oluyordu.

Belki şu anda Emre ve Alp birlikte oturuyor ve beni konuşuyor bile olabilirlerdi. Gerçekten şaşırmazdım. Her şey çok karışıktı.

En azından okulun açılmasına daha vardı. Henüz sekiz şubattaydık.

Aslında babamla bir hafta kalsam daha iyi olurdu. Ama sebebini anlamadığım şekilde babam sürekli diken üstünde gibiydi ve bir de o önermezken ilk ben kaçıp gittiğim için de ben önerememiştim babama. Hem bir de Lidya vardı. Gerçekten beni ne seviye görüyor bilmesem bile benim bu inanılmaz yalnız hayatımdaki birkaç arkadaşımdan biriydi.

Kendime ait, zorunlu bir halden kurulmamış herhangi bir arkadaşım olmasa da kalanların arasından da Lidya gerçekten iyilerdi.

Hem her zaman sosyal medyada gördüğüm üzere sevgilinizin, eski sevgilinizin arkadaşları asla sizin tam olarak arkadaşlarınız olmaz tezi doğrulanmıştı. İki defa. Peş peşe iki gün içinde. Önce Mert'in inanılmaz ön yargılı ama kendince çok haklı tepkisi peşinden Emre'nin garip oyunu ile.

HAYAT VE AY (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin