015

172 14 20
                                    

Hazır mısınız ?

___________________________________________

Elindeki valizi sürükleyerek uçağın yolcu çıkış kapısından çıkmıştı mavi saçlı genç . Hala bunu yaptığına inanamasa da işte buradaydı . İsviçre de . Gazeteci iç güdülerini ve araştırma ruhunu bir kez de sevgilisi için ortaya çıkarmış ve elinde ne varsa bırakıp buna odaklanmıştı . Hyunjun'un annesini bulmaya . 26 . Yaş günü için bir sürpriz olmasını istemiş , bunu planlamıştı . Bu sebeple Kızlık soyadıyla Bayan Black'i bulmak için taa İsviçreye kadar gelmiş . İzini buraya kadar sürmüştü .

İlk başta bu zor olmuştu . Çünkü kadın adeta hiç var olmamış gibiydi . Çocuklarının doğum belgesi bile ortalıkta yoktu . Fakat Minho biraz deşince Bayan Black'in büyükannesine ait bir evin adresini bulmuştu . İsviçredeki dubleks bir dairenin tabusunu bulmuş ve bir kaç araştırma ile bunu doğrulamıştı . Oldukça uzun çabalar sonucu da olsa , sonunda bir cevaba ulaşmıştı .

Havalimanının çıkışında onu bekleyen arkadaşını görmüş ve gülümseyerek ona ilerlemişti . Konuşmadığı için biraz paslansa da İngilizcesi hala oldukça akıcıydı . Burada olduğu süre boyunca ingilizce konuşması gerecekti , fakat sorun yaşamayacağı için rahattı bu konuda .

Arkadaşını selamlamış ve genç kızın arabasına binerek Minho'nun kalacağı otele yol almışlardı . Minho üniversite okurken bir kaç kez buraya gelmek durumunda kalmış , bu ziyaretler sırasında da Vivien ile tanışmıştı . Vivien oldukça tatlı bir kızdı . Ve aynı onun gibi gazetecilik okumuştu .

İkisi otele gelmiş . Minho valizini bırakmış ve kahvaltı yapmaya çıkmışlardı . Vivien ona biraz toplu taşıma ile nereye nasıl gideceğini açıklamış ve yol tarif etmişti . Ardından ayrılmışlardı .

Minho ise henüz sabah erken olduğu için otele dönüp biraz uyumuştu . Ardından ise hazırlanmış ve hedefine doğru yola çıkmıştı . Bayan Black'in evine .

---

Tabağındaki yemeğiyle oynayan ve boş boş önündeki masaya bakan genci aklında birleştirdiği düşüncelerden ayıran kişi arkadaşıydı . Changkyun  bacağını hafifçe dürtmüş ve iyi olup olmadığını sormuştu . Jisung bu soruya nasıl cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu . Aklında yerlerine yerleştiği puzzle parçaları bir resmi tamamlamış , fakat genç gördüğü resimden hoşlanmış mı hoşlanmamış mı emin olamıyordu .

-" İyi misin sen fındık faresi ?"

-" HmHm , uykumu alamadım sanırım ." Demişti yalandan esneyerek

-" Tamam önce düzgünce kahvaltını et , sonra Kestirirsin biraz ." Demişti Taemin

Jisung onu onaylamış ve yemeğini yemeye başlamıştı . Arkadaşlarını endişelendirmek ya da şüphelendirmek istemiyordu . Bundan önce konuşması gereken biri vardı .

Hızlıca yemeğini yemiş ve ekiptekilere haber verdikten sonra Sam'in evine doğru yola çıkmıştı . Çete binasından çok uzakta sayılmazdı bu sebeple rahatça gitmişti .

Önüne geldiği dairenin beyaz kapısı nedense bu sefer içini açmamış , duyacağı gerçekler sebebiyle ciğerlerine çektiği nefes ona dar gelir olmuştu . Fakat bunu boş verdi . Gerçekler her ne ise duymak istiyordu .

---

Önüne geldiği apartman dairesine bakmış , ve sakince zile basmıştı . Gergin olması gerekiyor muydu bilmiyordu fakat , oldukça rahat ve hafiflemiş hissediyordu bilemediği bir sebepten dolayı .

Highway to hellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin