Dikkatlice kağıdından çıkardığı şeffaf bantı genç adamın dövmesinin üzerine yapıştırmış , Ten rengi bant dövmeyi tamamen kapatmıştı . Dikkat edilmediği sürece dövmelerin üzerinde görünmez bir bariyer görevi görecekti . Hyunjun'un dövmesi yoktu , olur da Minho veya başka biri görürse diye düşünmüşlerdi bunu .
Hyunjin sızlanan adama dudağında ki Labret piercing'in aynısını delmiş . Vücudundaki dövmelerin ise kalıplarını çıkararak sahte hallerini hazırlamıştı . Bu sayede Hyunjun bunları geçici olarak yapabilecekti . Bir süre idare eder diye düşünülen kısa bir çözümdü .
Genel olarak dış görünüşlerindeki farklılıkları hallettiklerinde sıra saçlarını boyamaya gelmişti . Hyunjin o çok sevdiği mavi saçlarını siyaha boyamış , Hyunjun ise 25 senedir hiç boyamadığı siyah saçlarını ona göre uçuk bir renk olan maviye boyamıştı .
Birbirinin tıpatıp aynısı olan iki genç adam , saçlarındaki boyanın tutmasını beklerken birbirlerine bahsetmeleri gereken detayları konuşmak için karşılıklı sandalyelere oturmuştu . Yaptıkları çok normal bir şeymiş edası vardı ikisinin üzerinde de .
-" Neyi merak ediyorsan ondan başlayayım anlatmaya ." Dedi Hyunjun onu inceleyen gence
-" Hayatınla , günlük rutinlerinle ilgili bilgiler vermekle başla . Mesela her zaman yaptığın şeyler neler ?"
-" Kahve içerim . Sabah ilk iş olarak . Koyu ve şekersiz ." Dedi , ardından ekledi -" Çevremdeki insanların deyimi ile bir işkolik olarak , sabah aksatmadan yaptığım bir diğer aktivite de iş maillerini kontrol etmek olur ."
-"Sürekli şirkette işlerle meşgul olurum . Yakın arkadaşım Christopher ile bir mimarlik şirketine sahibiz , ortağız . Şirketin ismi B-Wang ."
-" İç mimarim . İşimde oldukça başarılı ve disiplinliyim . Senden , bekleyen işlerin taslaklarını çıkarmanı isteyebilirler . Ben işleri erteleyeceğim ama olur ya istenirse , yap . Bir dövme sanatçısısın gayet rahat bir şekilde bina taslakları da çıkarabilirsin . Chris'i izle , iyi olacaksın ."
-" Ayrıca ..." Dedi eklemek ister gibi , ardından devam etti -" Kardeşim Jeongin
... Jeongin aslında üvey . Ben ve babam için değil ama biz onun biyolojik ailesi değiliz . Ailesini küçükken bir trafik kazasında kaybetti , babam da vaftiz babası olarak yakın arkadaşının emanetine sahip çıkmak istedi . Yani beş yaşından beri bizimle yaşıyor ve o benim öz kardeşim bende onun öz abisiyim . Aramızdaki bağ öz kardeşler kadar sağlam. " Dedi , bu konuda ne kadar hassas ve ciddi olduğu bakışlarından anlaşılıyordu-" Anladım ." Dedi Hyunjin daha fazla uzatmayarak , belli ki üzücü ve hassas bir konuydu
-" Peki ya eşin ? Bunu sorun etmiyor musun . Eşini bir yabancıya emanet edecek olmak ... Kardeşsek bile bu iki yabancı olduğumuzu değiştirmez ." Dedi Hyunjin , onu bu durumda rahatsız eden tek konu buydu
-" Eşim , Minho . Üniversitede tanışmıştık . Onu ilk defa edebiyat fakültesinde gördüğümde aşık olmuştum . Klişe bir ilk görüşte aşk hikayesiydi yani . Çok aşıktım , Minho çok güzeldi . Her şekilde . Arkadaşım , sevgilim , eşim her şeyim olmuştu . Evlendik . Üç tane kedimiz , güzel bir evimiz vardı ... Ama bir şeyler değişti . Bir anda mı oldu bir süredir mi vardı bilmiyorum ama , ona eskisi gibi değilim . Ona değer veriyorum ama bu yılların arkadaşlığı yüzünden . Onu incitmek istemiyorum ama benimle evli olduğu sürece iyi olacağını zannetmiyorum ." Dedi .
Hyunjin konuşan adamı ilgiyle dinlemiş fakat nedense konuşması içten gelmemişti . Aşık olduğunu anlatırken bile gözlerinde bir ışık bir sevgi tanesi yoktu . Hyunjun da garip bir şeyler olduğunu seziyordu . Bu kötü bir şey miydi bilemiyordu ama garip bir şeyler vardı . İlk başta yer değiştirmeyi de o teklif etmişti ya en garibi . Kim hayatında hiç tanımadığı biri ile yer değiştirmek isterdi ? Üstelik buna o kadar hevesliydi ki Hyunjin adamın gözlerindeki parlak ışığı o an görmüştü işte .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Highway to hell
FanfictionMonoton olarak adlandırdığı hayatında bir değişiklik isteyen Hyunjun , iş anlaşması için gittiği İsviçre de ki o barda hayatının kökünden değişeceğinden habersizdir . [ Hyunho ]