Highway to hell

01

Kararsız adımları ışıkları yanıp sönen yere doğru ilerlerken aklında binbir düşünce dolaşıyordu . Yaptığının doğru olmadığının da ihanet olduğunun da farkındaydı. Fakat neden içindeki o kıpır kıpır hisse engel olamıyordu. Sanki kırmızı ve mor ışıkların geldiği mekana girdiğinde zamanda yolculuk yapıp farklı bir boyuta geçecek , daha farklı bir yaşantısı olacaktı .

Barın önüne geldiğinde sakince içeri girmiş ve aşağı doğru olan merdivenleri inmişti . Yüksek müzik sesinin duyulduğu kulübün içine girdikce daha da boğuluyor gibi hissetse de kendini alışmaya zorladı . Bu gece buraya gelme amacı uzun süredir birlikte olduğu eşini aldatmaktı . Üniversite zamanlarında tanışıp aşık olan çift hemen sonrasında evlenmişti . Fakat Hyunjun artık eskisi gibi aşık hissetmiyordu . Bunu uzun süredir düşünüyordu ve şu anda Kore'de olmamanın verdiği rahatlık ile de düşüncelerini işleve koymaya karar vermişti .

Bir süre bu düşüncesinde oldukça kararlı olsa da karakteri ve etikleri buna karşı gelmişti . Minho'ya eskisi gibi aşık olmasa da onu hala seviyor ve değer veriyordu . Belki onu aldatırsa aralarındakini bitirmek için bir sebebi olur sanıyordu fakat yanlış düşünüyordu . Onu kırmak istemiyordu .

Bar sandalyelerinden birine oturduğunda çoktan vazgeçmişti . Şu anda İsviçre de adını bile bilmediği bir barda oturmuş önündeki alkollü içeceği tüketiyordu . Beynindeki düşünceleri bu şekilde engelleyebilir miydi . Kendini çok garip hissediyordu . Üçüncü bardaktan sonra midesi de onunla aynı düşünmüş olacak ki ağzına gelmişti .

Oturduğu yerden hızla kalkmış eli ile ağzını sıkı sıkı tutarak koridorlarda ilerleyerek tuvaleti bulmuştu . Sigara dumanı ve seks kokan bar tuvaletlerinden birine girip bütün midesini ve aptal düşüncelerini çıkardıktan sonra ağzını peçete ile silmiş ve bulunduğu kabinden çıkmıştı .

Lavabolara yaklaşmış ve kirli aynaya yansıyan görüntüsüne bakmıştı . Oldukça solgun ve garip duruyordu yüzü . Normalde de böyle miydi ? O ellerini yıkarken kabinler den birinin kapısı gürültü ile açılmış , biri dudakları arasında ki sigara benzeri şey ile kabinden çıkmıştı .

Hyunjun ilk başta ilgilenmese de duyduğu ses ile kafasını istemsizce arkasına çevirmişti . Mavi saçlı , garip görünüşlü duran birinin yerden kalkmaya çalıştığını görmüştü. Yardım etmek için eğildiğinde mavi saçlı adam kafasını kaldırmıştı .

Yüz yüze geldiklerinde bir anda hissettiği korkutucu ürperme ile geri çekildi . Yanlış görüyordu öyle değil mi , sarhoş olmuştu. Karşısında pişmiş kelle misali sırıtan mavi saçlı adam ise onun kadar şaşırmışa benzemiyordu .

-" Tanrım , kafam cidden güzel olmalı ! Alternatif bir evren yansıması falan mı bu ?" Dedi kendi kendine konuşup gülerken , Geriye düşen Hyunjun'a yaklaşarak burnunun ucuna dokunmuştu

-" Uu hissettim ! " Demişti parmağını havaya kaldırarak , Hyunjun karşısındaki adamın tıpatıp ona benzemesine şaşırırken karşısındaki adam muhtemelen kafası güzel olduğu için kendi dünyasında eğleniyordu

-" Hey ! ben yansıma falan değilim . Gerçek bir insanım ." Dedi düştüğü yerden kalkarken

-" Evet tabi . Yirmi yıl sonra gizemli bir şekilde ortaya çıkan tek yumurta ikizimsindir de ." Dedi gülerek , Hyunjun duyduğu ile donup kalırken Karşısındaki adam hala gülüyordu

-" Ne içtin sen ? Hey ! Ayılman lazım ! Hey sana diyorum !" Omzunu dürttüğü mavi saçlı genç gülmeyi kesmiş ve ayağa kalkmıştı

-" Sana inanmıyorum garip yansıma !" Dedi

Fakat Hyunjun garip mavi saçlı adamı sürükleyerek tuvaletten çıkarmış , barmenden onu ayıltacak bir şeyler istemişti. Barmen de mavi saçlıyı tanıyor olacak ki genç adama gülmüş ve içeceğini vermişti .