Üstüne giydirilen ceket ile abisine baktı Minho . Şu anda bir davettelerdi ve hava gittikçe serinlemişti . Üşümediğini söylemesine rağmen abisi yine de üşüyebileceğini düşünüyor olmalıydı .
-" Çocuk muyum ben ?" Dedi yalandan kızarak
-" Evet velet . Gözümde hala üç buçuk yaşındasın ve hala dondurma yerken ağzına yüzüne bulaştırıyorsun ." Dedi gülerek , Minho da gülmeye başlamıştı bu söylediği ile
-" Benim canım tatlı bir şeyler istiyor ya , yok mu kurabiye pasta bir şey ?" Dedi Sky elindeki şarap kadehi ile gelerek
Chris'in göğsüne kafasını yaslamış , hafif den çakır keyifti . Minho sky'ın sürekli tatlı bir şeyler istemesine güldü .
-" Vardı sanki , görmüştüm." Dedi Tatlı standını gözleriyle ararken
-" Kalmamış sanırım ." Dedi üzgün bir ifadeyle , bulamadığı stand ile
-" Offf !" Dedi Sky sarhoşluğun da verdiği o uyku haliyle
-" Buluruz sana birazdan tatlı bir şeyler bebeğim biraz sabret . Bitti gidiyoruz ." Dedi genç kızın elindeki kadehi de alırken
-" Hyunjun'u gördünüz mü ?" Dedi Minho iki aşk böceğine
-" Havuzun kenarında ." Dedi Sky , iyice mayışarak
Minho ona teşekkür etmiş ve havuzun kenarında babası ile sohbet eden eşine doğru ilerlemeye başlamıştı . O giderken bir anda yanında Jeongin de belirmiş o da babası ve abisinin yanına gitmek istediğini söylemişti .
-" Napıyorsunuz ?" Dedi sarhoş olduğu belli bir ses tonunda
-" Sohbet ediyorduk oğlum , sen ne yapıyordun . İçki standıyla pek bir sıkı fıkı olmuşsunuz sanırım ." Dedi babası dalga geçerek
-" Yoo ." Dediğinde Jeongin'i arayan Changbin rahatlamış bir ifadeyle onlara doğru geldi
-" Ya neredesin Bir saattir seni arıyorum ama Jeongin ?" Dedi isyan ederek
-" A sen kimsin ? Bu kim ?" Dedi Minho'ya doğru yaklaşıp arkasına saklanarak , fısıldamıştı
-" Abicim Changbin'i tanımadın mı sevgilin ." Dedi Hyunjin gülerek
-" Hayır abi tanımıyorum ben bu adamı ." Dedi Jeongin korkmuş bir ifadeyle
-" Bu çocuk yüzünden yaşlandım yemin ederim ya ." Dedi Changbin Minho'ya isyan eder bir ses tonuyla
-" Sabah hatırlarsa ağlar boş ver bozuntuya vermeyin." Dedi Minho küçüğe gülerek
---
Ertesi gün baş ağrısı ile uyanan Hyunjin oflayarak yatağından kalkmış , huzurla uyuyan Minho'nun güzel yüzüne bir süre baktıktan sonra kalkarak iş için hazırlanmaya başlamıştı .
Kısa bir duş almış ve takım elbisesini giyinerek çalışma odasına geçmişti . Gerekli evraklar ve çizimleri aldıktan sonra evden çıkmış ve şirkete yol almıştı .
Bugün bay Shang'ın binası için arazi bakmaya çıkacaklardı . Binanın yapılacağı araziye ağacın dikilemeyeceğini öğrendikleri için olabilecek başka mekanları araştırmaya başlamışlardı .
Bugün de Chris , Soyeon ve O muhtemel mekanlara bakmak için küçük bir iş gezisine çıkacaktı .
Gözlerini ovuştururken şirkete girmiş , elindeki sırt çantasıyla birlikte odasına yürümüştü . Chris ve Soyeon'un orada oturmuş onu beklediğini görünce şaşırsa da bozuntuya vermemiş ve geç kalmış olabileceğini fark etmişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Highway to hell
FanfictionMonoton olarak adlandırdığı hayatında bir değişiklik isteyen Hyunjun , iş anlaşması için gittiği İsviçre de ki o barda hayatının kökünden değişeceğinden habersizdir . [ Hyunho ]