023

89 9 13
                                    

Sakin adımları ofisin cam kapısını bulmuş , ve tıklatarak içeri girmişti . Genç adam meşgul bir şekilde çalışıyor gibi görünüyordu , çünkü kafasını kaldırıp ona bakmamıştı bile . Fakat buna aldırış etmedi ve sakin adımları genç adamın masasını buldu . Masasında boş bulduğu kenara oturmuş ve ne çizdiğine bakmıştı .

Hiç bir şey çizmeyip sadece kağıda baktığını görünce ise şaşırmıştı . Dalmış mıydı yoksa ?

-" Hyunjun ?" İsminin seslenilmesi ile kafasını kaldıran genç adam karşısında Jisung'u görmüştü

-" Ah , hoş geldin canım . Ne zaman geldin hiç fark etmemişim ?" Dedi , sanırım cidden dalmıştı

-" İyi misin ? Dalgın görünüyorsun ?" Dedi endişeli bakışları ile

-" Bu proje biraz önemli . O yüzden stres yaptım sanırım , ama iyiyim bir sorun yok merak etme ." Dedi

-" Emin misin ?" Dedi Jisung gözlerini kısıp sorgular bir ifadeyle bakarak , bu yüz ifadesi çok komik görünüyordu sanılanın aksine

-" Eminim fındık faresi ." Dedi gülerek

-" Ya demeyin diyorum şunu bana ya ." Dedi küserek

-" Niyeymiş , İsviçre'de iken hoşuna gidiyordu ." Dedi

-" Yoo . Jackson buldu bu lakabı bana . Bende bir şey diyemedim . Bir tane çaksa ağzıma , on dikiş atarlar ." Dedi yalandan dramatize ederek

-" O sana kıyamaz bilmiyor musun ?"

-" Biliyorum sshhhhh !" Dedi ve ekledi -" Yok fındık faresi falan . Fare ne hem ." Dedi yüzünü buruşturarak

-" Hmm ... O zaman başka bir şey bulmamız lazım . " Dedi yalandan düşünür gibi elini çenesine atarak -" Sincaba ne dersin . Hm , sincap surat !" Dedi gülerek

-" Ya !" Diyerek Hyunjun'a vurmaya çalışmış ama uzanayım derken kaymış ve geriye masanın önünde duran koltuğun üstüne düşmüştü

-" Jisung dikkat et , bir yerini inciteceksin ." Dedi Hyunjun

-" Ne olacak ? Çocuk muyum ben !" Dedi kızarak

-" Çocuksun mu dedim ben şimdi ?" Dedi Hyunjun

-" Bilemicem , çok şüphelisin ." Dedi tekrar aynı yüz ifadesini yaparak , gözlerini kısmıştı

-" Yapma şu yüz ifadesini ısırırım bak yanaklarını ." Dediğinde , Jisung korkuyla geri kaçmıştı

-" Hayır ! Çok acıyor bak sakın !" Dedi hayır anlamında parmağını göstererek

-" Korkmadım ."

-" Korksan iyi edersin ." Dedi

-" Hmm , öyle mi ?"

-" Öyle ." Dedi kendinden emin bir şekilde

-" Diyorsun ?" Dedi Hyunjun muzip bir ifadeyle

-" Diyorum ." Dedi Jisung

-" Peki ." Dedi Hyunjun yola gelmiş gibi yaparak

Ardından sandalyesinden kalkarak tetikte bekleyen Jisung'u kovalamaya başladı . İkisi ofisin içinde köşe kapmaca oynar misali birbirinden kaçıyordu . Hyunjun Jisung'u yakalamış ve gıdıklamaya başlamıştı . Jisung kıkırdarken kurtulmaya çalışıyordu , fakat beceremiyordu . Hyunjun da çok fazla eziyet etmemiş , çabucak bırakmıştı genci .

-" Karnım ağrıdı !" Dedi Jisung soluklanırken

-" Bir şey olmaz ." Dedi Hyunjun masaya kalçasını yaslarken

-" Öyleyse bende seni gıdıkliym gör bir şey olur mu olmaz mı ." Dedi , parmaklarını onu gıdıklayacakmış gibi yapmıştı

Ama Hyunjun bu blöfü yemedi tabiki . Ve sakince beklemeye devam etti . Jisung masaya yaslanmış olan sevgilisinin bacakları arasına girmiş , Hyunjun da Jisung'u belinden yakalamıştı . Sıkıca sarılmıştı sonra da .

-" Seni seviyorum biliyorsun değil mi ?" Dedi boynuna küçük bir öpücük kondurduktan sonra

-" Biliyorum . Ben de seni seviyorum ." Dedi yüzünde kocaman bir gülümseme ile

---

Minho Skylar'ın hamileliğinin üçüncü ayında Kore'ye geri dönmüştü . Hyunjin ile oldukça güzel giden bir ilişkileri vardı , fakat ailesini ve arkadaşlarını özlemişti . Bu sebeple ikili Kore'ye gelmişti bir süreliğine . Fakat küçük bir problemleri vardı . Hyunjin ve Hyunjun birbirinin tıpatıp aynısıydı . Minho boşandığı eşinin ikiz kardeşi ile ortaya çıkınca bu durumu nasıl açıklayacaklardı hiç bir fikri yoktu .

Bay Hwang ile konuşup her şeyi açıklamayı düşündüler ilk başta . Ama İkizlerin yer değiştirdiği o altı aylık süreci paylaşmak ve her şeyi birbirine katıp kimseyi kimseye düşman etmek istemiyorlardı . Aynı İsviçre'de ki tayfaya nasıl tanıştıklarının gerçek hikayesini anlatmadıkları gibi , Koredekilere de anlatmayacaklardı .

Minho , Hyunjin , Hyunjun ve Bay Hwang herkesi karşısına alarak olayları şu şekilde anlatmıştı ;

Bay Hwang ve Bayan Black gençken aşık olup evleniyorlar fakat anlaşamıyorlar ve kanlı bıçaklı bir boşanma davası sonucu ikizleri alıyorlar . Ortak velayet olduğu için birbirini görmek zorunda kalan ikili buna katlanamıyor ve çocuklarını da alarak başka şehirlere gitmeye karar veriyor . O zaman mantıklı düşünemiyorlar , henüz gençler . Akılları başlarına geldiğinde artık çok geç oluyor . Bu sebeple ikizler birbirini tanımadan büyüyor .

Buraya kadar bir yalan söylemiş sayılmazlardı ...

Ta ki ikili birbirlerini şans eseri bulana kadar  . Hyunjun gittiği iş gezisinde Hyunjin ile tanışıyor ve ikisi gizlice birbirlerini tanıyıp kardeşlik bağlarını devam ettiriyorlar . Minho ve Hyunjun boşanınca da Minho ve Hyunjin tanışıyor . Ve kafaları uyuşunca sevgili olmaya karar veriyorlar . Hyunjun da Jisungla tanışıyor ve ondan hoşlandığını anlayınca onunla sevgili olmaya karar veriyor .

Uydurdukları hikayenin tek düzeliği kurcalayanın anlayacağı cinsten olsa da kimse üstünde durmamıştı . İkizlerin birbirlerinden hayatları boyunca ayrı olması daha büyük ve hassas bir konu gibi geldiği için kimse ayrılma boşanma olaylarına takılmamıştı . Herkes Hyunjin ile tanışmak istemişti üstelik . Sonuçta Hyunjun'un tam tersi bir karakterde ve görünüşteydi .

Hyunjin ve babası da tanışmışlardı . Tabi babasının bilmediği yaklaşık bir buçuk sene önce zaten tanışmış olduklarıydı . Fakat Aynı Hyunjun ve annesinde olduğu gibi bunu sakladılar .

Her şey bu şekilde tatlıya bağlanmış , bir şeyler daha da rahat olmuştu . Herkes sevdiği insanla rahat ve mutluydu . Önemli olanda buydu .



















___________________________________________

Son 2

Highway to hellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin