Highway to hell

013

Koskoca otelde nereye gitse yanıbaşında biri olduğu için plaja gelmek zorunda kalmıştı genç adam . Kumların üzerinde sinirle volta atarken kulağına götürdüğü telefondan gelen aramanın sesi dinliyordu . Fakat çalmasına rağmen kimse açmıyordu telefonu . Saat farkından dolayı olduğunu düşünse de Hyunjun'a spesifik olarak aradığında açmasını söylemişti . Her an her şeyin olabileceği dünyanın en garip durumunu yaşıyorlardı ne de olsa .

Uzun uzun çalan telefon açılmayınca , aramayı sonlandırmak için kulağından uzaklaştırmıştı ki birinin sesini duydu . Farkında olmadan Özlediği o kaosu ve Fındık Faresini .

-" Alo , kimsiniz ?" Diyordu Jisung'un kafası karışık sesi -" Ya vurma şerefsiz misin , deviricem şimdi amına koyucam ondan sonra !" Diye bağıran Changkyun'un sesi geliyordu arkadan da

-" Alo ? Hyunjun uyuyor , benim açmamı söyledi ama , yanlış mı aradınız ?" Sesini duyarsa tanıyacağı için konuşamazdı , bu sebeple derince bir nefes almış ve telefonu kulağından ayırdıktan sonra aramayı sonlandırmıştı

Bir anda düştüğü boşluk hissi ile gördüğü şezlonglar dan birine oturmuştu . Burada Minho'yla olmaktan mutlu olsa bile , hayatını , annesini ve çocukluk arkadaşlarını özlemişti . Keşke farklı şekillerde tanışabilseydik de Minho da benimle İsviçre'de olabilseydi diye düşündü genç adam . Çünkü bu rüya gibi gelen evlilik hayatı bir gün bitecek her şey eskiden nasılsa öyle olacaktı . Belki Minho bunu fark bile etmeyecekti fakat Hyunjin onu aklından çıkarabileceğini sanmıyordu .

Üstelik Minho'nun Hyunjun gibi bencil biriyle olmasını da istemiyordu . Hyunjun Minho'ya değer verdiğini zanneden aptalın tekiydi . Ona olan aşkı bittiğinde bir çocuk gibi ne yapacağını şaşırmış olmalıydı . Aynı Hyunjin gibiydi . Hyunjin de Minho'ya çekiliyor ve bu konuda ne yapması gerektiğini bilemiyordu . Akışına mı bırakmalıydı yoksa profesyonel olarak mesafesini korumaya mı çalışmalıydı .

Bence bunun için çok geçti , çünkü Hyunjin onu gördüğü ilk andan itibaren parlak gözlerine aşık olmuştu bile .

---

-" Alo Kimsiniz ?" Dedi kafası karışık bir şekilde , Hyunjun uyuyordu ve ona telefonu açmasını söylemişti

" Black " olarak kayıtlı olan bu kişi her kimse konuşmuyor , sesini çıkarmıyordu . Arka planda deniz sesine benzer bir şeyler duysa da anlamıyordu

-" Ya vurma şerefsiz misin , deviricem şimdi amına koyucam ondan sonra !" Diye bağıran Jackson'a bağıran Changkyun'a  kızgın bakışlar atmış Uyuyan Sam'i göstermişti

-" Alo , Hyunjun uyuyor , benim açmamı söyledi ama yanlış mı aradınız?" Demişti bir kez daha şansını deneyerek , fakat duyduğu tek şey derin bir nefes verişti

Telefon numarası kayıtlı olmasa sapık olacağını düşündüğü kişi hemen ardından telefonu suratına kapatmış Jisung ise kafası karışık yüz ifadesi ile öylece ekrana bakakalmıştı .

-" Uyandır şu salağı hadi ya . Sabaha kadar ziftlenmişler manda gibi yatar tabi !" Dedi Taemin gencin ayağını dürterek , Fakat Sam kımıldamıyor gibiydi

Sanki bir ölü misali olduğu yerde yatıyordu . Jisung akşam da bu konuda endişelenmiş ve genç adamın nefesini kontrol edip durmuştu . Fakat şu an göğüs kafesinin inip kalktığını göremiyordu bu sebeple korkuyla Taemin'e baktı .

-" Sam ?" Dedi Taemin sakince genci dürterek , dürtme ise yaramayınca sarsmış fakat o da işe yaramamıştı

-" Jackson buraya gel çabuk Sam'e bir şeyler olmuş !" Taemin'in bağırması ile birbirleriyle uğraşmayı bırakan ikili hızla Taemin'in yanına gelmişti