KARANLIK SÜRREALİTE
.
.
04.07.2023
19.52
Kurguya başlama tarihlerini gönderin gelsin!
Yepyeni bir kurguya hepiniz hoş geldiniz. Tansiyonunuzu stabil tutmanızı ve yaşanacak olaylardan kurgu yazarının hiçbir sorumluluk altında kalmayacağını belirtmek isterim. Yüksek gerilim ve tansiyon artırıcı öğeler bulunacaktır. Herhangi bir uyarıya yer vermeden bir anda okuyacağınız kan ve vahşet psikolojinizi tetikleyecekse, baştan yaptığım bu ufak uyarıyla OKUMAMANIZI öneririm.
Metro temalı bir kurgu ne kadar korkutabilir ki?
"Her şey, bu cümlenin gerçekliğini sormamla başlamıştı. :D"
Hazırsanız, koltuklara yerleşin. Ayakta yolcu kalmasın çünkü yüksek tansiyona sebep klostrofobi ve nyctophobia psikolojinizi güzelleştirmek (!) için tam da karşınızda.
Nefesleri tutun ve kurguyu bitiren noktaya kadar kendinizi olacaklara hazırlayın!
Başlamadan önce en büyük korkunuzu üç noktaya bırakın!
◎◉⦿
TANITIM
"Siktir!"
"İMDAT!"
"YARDIM EDİN!"
Çığlıklar, şahit olduğum vahşetin öncüsüydü. Tüm çıplaklığıyla gördüklerim ve belki de göreceklerim fragmandan öte değildi. Her bir çığlık, yaşamı yansıtan kalp ritmimi sekteye uğratıyordu fakat ifademi sabit tutmaya çalışıyordum.
Sakin değilim ama sakin gibi davranabilirim.
"Ölüyor!" Birisi ölüyordu. Ben daha olan biteni dahi kavrayamadan son nefesini verecekti yabancı biri ve şahit olduklarımdan ötürü kitlenip kaldığım için, birinin ölümüne seyirci kalmak zorunda bırakıldığım için kendimi affetmeyecektim.
Metroda çalmaya başlayan klasik müziğin sesi, gerçeklik algısını sorgulatıyordu. Ufak bir yardım için camlara vuran titrek eller, kesici alet dahi barınmayan metrodan kaçmanın yollarını arıyorlardı.
Oysa buradan kaçış, korkak zihinlerin kölesi olmamak için oluşturulan başkaldırıyla mümkündü.
Metro yeniden hareket etmeye başladığında tüm çığlıklar kısa bir an sustu ve yerini nefes kesen tedirginliğe bıraktı. Olayları idrak edemediğim zihnim, yerde boylu boyunca uzanan ve kırmızının o yaşam kesmeye karar veren sıvısıyla gerçeküstü bir bilince yer vermişti.
Hemen sağ çaprazımda, metronun o rahatsız edici koltuğunda oturan ufak kız çocuğu, gözyaşlarını dahi akıtmaya korkar bir psikolojide çevresinde olup bitenlere seyirciydi. Sarı örgülü saçları dağılmış ve ona farklı bir masumluk katmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SÜRREALİTE +18
ActionBindiğim metroda ölümün, şah damarımdan bile yakın olacağını tahmin edemezdim. İnsanlar ölüyordu, ruhlar göğe yükseliyordu. Biz yaşayanlar ise aldığımız her nefeste öleceğimiz zamanı ölçmeye çalışıyorduk. Kurtuluş yoktu, çünkü her şey gerçeküstüydü...