KARANLIK SÜRREALİTE
.
.
Şarkı;
Korkudan - Barış ÖZCAN, Şanışer
05.07.2023
14.04
Okumaya başlama tarihinizi gönderin!
Fobinizi/fobilerinizi üç noktaya gönderin!
◎◉⦿
1. BÖLÜM
"Kainat! B2 bölümünde acilde bir hasta var! Hakan Hoca senin bakmanı istedi." Hemşire Aycan'a 'yandım' bakışları atarken telefonu önlüğümün cebine koydum ve büyük bir hızla hastanenin B2 bölümüne doğru koşturdum. Asansör bekleyemeyecek kadar aciliyet gerektiren durumun, ölüm kalım savaşı olduğunun pek de ala bilincindeydim.
"Kainat Hocam, dünkü hastanın ilerleme rapo-"
"Sonra! B2 acildeyim!" dedim yanımdan geçen asistan doktora. Hastane önlüklerimle koştururken ne kadar dikkat çekmek istemesem de işimin başında bir doktor olarak görevimi yerine getirmekten gurur duyuyordum.
Babamın da bir yerlerden gurur duyduğuna eminim. Onun yolundan giderek kaderimi ele almış ve mesleğimi hakkıyla bugünlere getirmiştim. Sevginin gücü, onu hak ettiğimiz kadar bizimleydi. Hak edilmiş sevgiden doğan güç, yarınlarımı bugünüm yapmış ve beni gurur duyulası bir can kurtaran haline getirmişti.
"Hastanın durumu nedir?" B2 acil girişindeki asistan çocuktan aldığım dosyayı okurken aynı zamanda acile getirilen kişinin bilgilerini okuyordum.
"Hocam durum kritik. 13 yaşındaki bir çocuk... İkinci kattan düşmüş, bence ailenin burada bir suçu var yani kimse mi dikkat etmez?" Gözlerimi kısıp ifadesini inceledim tehditkarca.
"Yorum yapma," dedim ve yaka kartına baktım. "Ercan! Bir hayat söz konusu ve senin yorumların en değersiz etken. İşini ciddiyetle yapman çok önemli, tamam mı?" dedim ve bir şey demesine fırsat bırakmadan acile getirilen 13 yaşındaki çocuğun sedyedeki durumunu gözlemledim.
Çok küçüktü...
"Kalp atış 50, 49..." Beynimdeki tüm stresin sesini sildim ve yerini ferahlatıcı bir müziğe bıraktım. Bir çocuğun hayatı söz konusuyken paniğe yer yoktu. Sol elimi sağ elimle birleştirdim ve tam kalbinin üzerine yerleştirip kalp masajı yapmaya başladım. Israrla nabzı düşen çocuğun hayata tutunması gerekiyordu.
"Hadi!" Nefes nefese kalmış, beynimde susturduğum stresin sesini bastırmak için hayali müziğin sesini artırmıştım. "HADİ!" Kalp monitörüne baktım ve geri çocuğun yüzüne. Beyazlayan bedeni ölümle karşı karşıya bırakmıştı beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK SÜRREALİTE +18
ActionBindiğim metroda ölümün, şah damarımdan bile yakın olacağını tahmin edemezdim. İnsanlar ölüyordu, ruhlar göğe yükseliyordu. Biz yaşayanlar ise aldığımız her nefeste öleceğimiz zamanı ölçmeye çalışıyorduk. Kurtuluş yoktu, çünkü her şey gerçeküstüydü...