8 bölüm

4.3K 202 30
                                    

Merhabalar🥰 Bundan sonrakı bölümler 1 yıl arayla geçecek. İyi okumalar⚘️

 İyi okumalar⚘️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1 yıl sonra

Temmuz 2017

Zaman hızla akıp gidiyordu. İzmirdeki 1 yılımı geride bırakmıştım artık. 19 yaşımı doldurmama az kalmıştı. Doğum günüm yaklaşıyordu. Ama öncekiler gibi sevinemiyordum, çünkü ailem yanımda yoktu. Teyzemle ve Güneşle doğum günümde tatile Antalyaya gitmeği kararlaştırmıştık. Tabii Güneş Antalya ismini duyduğunda havalara uçmuştu.

Toprak'la ise konuşmamızın üzerinden tam 3 ay geçmişti. O günden sonra Toprak uzun bir mesaj atmış aslında öyle söylemek istemediğini, sadece özür dilemek için aradığını söylemişti. Ama tabii kızgındım sonuçta Toprak'a.

Ayşe ise ne mesaj atmış ne aramıştı. Ayşeye kızgınlığım daha çoktu. O benim bu hayattakı tek dostumdu. Ama görüyorum ki,ben öyle zannetmişim,aslında hiçbir zaman dostum olmamış Ayşe benim.

Annemle en son konuşmamız da Gizem ablanın hiç iyi olmadığını söylemişti. Evladını kaybetmiş anneydi o tabii toparlanması uzun sürecekti. Bu arada ekim ayında abimle Gamze ablanın nişanı olacaktı. Çok mutlulardı. İkiside zaten mutluluğu hakk eden insanlardı.

Annem defalarca beni arıyor İstanbula dönmem için ısrar ediyordu. Ama tüm olanların üzerine İstanbula dönemezdim.

Güneş kremimide küçük çantama koyduktan sonra artık tatile gitmeye hazırdım. Çantamı alıp yatağımın kenarına yere koyduktan sonra başımı kaldırdığımda,gözüm çalışma masamın üzerinde ki, günlüğe kaydı. 3 aydır içimdekileri yazamıyor ve çok dolmuş olduğumu his ediyordum. Ani bir kararla gidip çalışma masamda oturdum ve günlüğün kilidini açıp yazmaya başladım.

Sevgili günlük 3 aydan sonra yine yazmaya karar verdim. Kendimi çok dolmuş his ediyorum. Annem İstanbula geri dönmem için çok ısrar ediyor ama ben buradan ayrılmak istemiyorum. Ne Toprak'ı, ne Ayşeyi yeniden görmekte, seslerini duymakta istemiyorum. Sahiden de insana en sevdikleri zarar veriyor,en sevdikleri sırtından bıçaklıyor, ben bunu öğrendim onlardan.

Yazımı bitirip günlüğümü yeniden kilitleyip çalışma masamın üzerine koydum ve yatağıma geçip uzandım. Sanırım biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı.

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama telefonumun sesiyle uykumdan uyandım. Gözlerimi ovalayarak telefonumu elime aldım ve arayan kişiye baktım. Annem arıyordu... Saate baktığımda öğlen 2-ye geldiğini gördüm. Yine kesin beni eve geri dönmeye ikna etmek için aramıştı. Telefonu açıp bıkkınlıkla "efendim anne" dedim.

-"kuzum nasılsın annem?"

-"İyiyim anne sen nasılsın?"

-"Nasıl olayım kötüyüm! kızımı özledim,gel de bir annen görsün seni, 1 yıldır evinden bizlerden uzaktasın, anne yüreği işte,dayanamıyorum hasretine".

Burukca gülümsedim. Yine duygu sömürüsü yapıyordu. Biliyordu ya onun bu hallerine dayanamadığımı...ama annemin bilmediği bir gerçek vardı... benim artık eski Cennet olmadığım gerçeği... ama artık bu duygu sömürüsüne,ağlayan gözlere kanmıyorum...

-"Anne daha fazla üsteleme gelmeyeceğim,hem 1 hafta sonra teyzemlerle Antalyaya tatile gidiyoruz şu aralar biraz dinlenmeye ihtiyacım var".

-"Oh oh ne ala! annen seni görmek istesin yok gelemem, ama teyzenle Antalyaya tatile git!".

-"Sende gel anne bizimle! neden hep ben gelmek zorundayım yanınıza? 

-"Kızım biliyorsun abin,baban çalışıyorlar, onları bırakıp gelemem".

-"Ama beni bıraka bilirsin değil mi anne?"

-"Cennet..."

-"Tamam anne çok sevgili abimle, babama selam söylersin,ben öğlen yemeği yememiştim şimdi izin verirsen gidip yemek yeyeceğim".

-"Tamam kızım Allaha emanet ol"

"Sende" deyip telefonu kapattım. Acıkmıştım...İyiki annem aradı da yemek yemek aklıma geldi. Üzerimi düzeltip, başıma şalımı bağladım ve aşağıya indim. Çok tuhaf ev sessizdi. Bu vakitlerde hep teyzemle,Güneşin sesleri geliyordu mutfaktan. Teyze diye seslensem de cevap alamamıştım. Anlaşılan evde değillerdi. Acaba nereye gitmişlerdi? Çokta üzerinde durmayarak mutfağa geçtim. Teyzem köfte yapmıştı. Bir tanesini alıp, ekmek arası yaptıktan sonra kocaman bir ısırık aldım. Tam bu sırada kapı çaldı. Tam da zamanıydı şimdi...Teyzemlerin geldiğini düşünerek ağzımın dolu olduğunu umursamadan koşup kapıyı açtım.

-"Teyze ya çok güzel köfte yapmışsın bayıldım" dedim ve kafamı  kaldırdığımda karşımda Toprak'ı ve Gizem ablayı görmeyi beklemiyordum. Ben şok olmuş vaziyyette ikisine bakarken Serdar amca elinde bavulla içeriye geçti. Ardından teyzem gelip koluma dokunduğunda anca kendime gelip konuşa bildim.

-"Toprak abi , Gizem abla sizin ne işiniz var burada?

Gizem abla gülümseyerek aniden bir adım atıp bana sarıldı. Bir kaç saniye ellerim havada kaldıktan sonra, bende aynı şekilde karşılık verdim.

-"Sanada merhaba cimcime,e duyduk Antalyaya gidiyormuşsunuz, bizde gelelim dedik.

Teyzeme anlamaz gözlerle bakarken dudaklarını oynatarak "sonra anlatırım" dedi. Gülümsemeye çalışıp "iyi yapmışsınız geçin hadi içeriye ayakta kaldınız" deyip içeriye davet ettim. Ayakkabılarını çıkartarak salona geçen ikilinin ardından bakarken 'anlaşılan senin sınavın hala bitmemiş Cennet' diyerek ben de arkalarından salona geçtim...

AŞK EMEK İSTERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin